Yaralarını Yâr Edindim Ey Yâr
Terli bir toprağı avuçladım da geldim
Eteklerinin dalga vuran kıyısına.
Parmak uçlarımdan
Rengarenk balonları özgürlüğüne saldım da
Kırıklarına kol kanat olmaya geldim.
Geldim işte.
Seni ölüme kavuşturmadan
Yaralarına yar olmaya geldim.
Kapındayım ey yar.
Aç en kanamalı sayfanı.
Aç ta;
Susuz dudaklarımı dayayayım
Kapanmaz dediğin yaralarına.
Yıldızları geceden kopardım da göç eyledim sana.
Gecenin en karanlığına,
Koynumdan bir mum alevi bıraktım.
Saçlarına takılı bahar dallarından
Bir nefesi kendime yontup
Düştüm gözlerinin en agrılı bakışına.
Bir iskeleye dayanmış sırtına,
Dualarımın rica minnetini kabul etmeyip
Bitmek bilmeyen sancılarına,
Şeker ilaçlarımı yetiştiremedim ya.
En ıslak yanımı deştim işte.
Gecenin üçüne kurulu bir masalın
Mutluluğa en yakın yanıydın sen.
Bir ekin tarlasında kaybettiğim canımın
Yongasına düşen bir umudun tek hayatıydın sen.
Ve ben,
Çulsuz bir sayfanın
Taşralı ayağına yatırılmış koca bir yanılgısıydım.
Ta ki sen gelene kadar.
Ta ki sen umuda gebe kalana kadar.
Geldin…
Yaralarını yâr edindim ey yâr.
Mutluklarımı ise sana gelin ettim.
Korkma artık.
Sancıların da benim.
Varlığın da…
Sen öldün mü bana kimse zarar veremez.
Çünkü ben de seninle öleceğim..
Ve de ölmeliyim..
İsmail Sarıgene
Selam Sevgi ve Dua ile...