ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin  Empty
MesajKonu: Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin    Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin  EmptyÇarş. Ekim 31 2012, 01:31

Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin

Sakla yaralarını kalbim
Şimdi eskiyen bir hayalden geldim

Yine bir teselli istiyorum
Nedir dünyada insan olmanın tesellisi?
Çocukken oyunlar büyürken hayaller
Şimdi ne olabilir?

Şimdi çöl yerine bir kıyıda olmak vardı
Güneşin aydınlığı güne düşmemiş buğulu bir grilikte
Kendimin bile fark edemediği göz yaşlarım.
Sonra bir el omzumda sıcacık
Gözlerimi kapadımiçimde cennet kokusu bir daha hiç açmasam
Karların en yükseğindeki dağ evinde altı basamaklı merdivensiz kapının önünde olmak...
Arkamda bir hayali yakamoz dolunay gibi yüz dönmek kente
Güneşi batırmak en doğan haliyle
Etraftaki manzara tüm cazibesiyle her yanımda
Bense denize hasret altı zamanda
Yine ağlasam
Bu kez en farkında olan halimle
Yine bir el bu kez soğuk omzumda
İçimi titreten...

Bir sabah üşüyerek uyanmakama o sabah uyanan ben olmak...

Bence'ler anlamsızlaşınca beklemekten başka çare kalmıyor
Tam da kiraz mevsimi geçip elma mevsimi gelmişken
Son bir baharın sarı yaprağı düşmeden yerde kaldı
Geç kaldım altıncı basamaktan mazgala düşeni tutmak için
Sonbaharın ezgisi kaldı çıplak bir dudakta
Açarım pencereleri altıncı derstekonu intihar
Cevaplar biriktiririm içi boş ceplerime
Dönüşüm olur ne yazılacak bilinmez bir vakitte
Yüreğimin yanık yaralarında kalan izlerde uçsuz hayallerdeyim
Sakla eskiyen yaralarını kalbim

Sıfırlamaktayım hayatın tüm sayaçlarını
Kendimi; altı duvarlı odalarında nefes savaşı veren herhangi bir boynu bükük sefil ilan ediyorum
Ellerime iletkenlik komutunu veremedim henüz
Zihnim kilitlendi
Ah şu bedenim atış alanlığından çıksın gayri
Elimde iken kokladığım gülleri
Altıncı basamakta düşürdüm parlak yıldızdan denize
Sahiller de kirlendi şimdi dolunay dönüş seferinde

Hayallerim çarpıp geri gelen bir damla denizin suyundadır
Gökyüzündeki parlak yıldızlar her yere altı karış uzaklıktadır

Erkekler ağlar mı bilmem amahayal ipinin bir ucu da elde olur çoğu zaman...

Aşkı gülen resimlerle yaşardım eskiden
Hayatın koyu şatı hayallerinden gelip geçiyorum
Halbuki benim hiç gülen resmim olmamıştı

Altıncı karesinde bıraktım işte elimdeki kamerayı
Hayata hep erken atıldım
O bana geç kaldı
Hayallerim ise aşka kestirmeden kaçtı
Bütün resimlerim altı delik bir sepette şimdi
Çocukluk masallarımı dinliyorum gece uyumak için penceresiz odamda
Satın alıyorum hayalimi köşedeki esnaftan
İlerisinden altı gümüş kurşun altı paraya
Rus ruleti oynuyorum tek başıma altı patlar bir tabancayla
Eskiyen yaralarını kalbim sakla

Bir akasya okşuyor gözlerimi geciken sabahlara koşarken kuşlar
Koşuyor ve ıslanmadan geçiyorum sulardan
Hayali aşklardan arta kalan şehvetsiz bir hece aslında
Islandı gözlerim yine gecenin al yalazında
Hani hepsi hayaldi...
Islak gözlerimle geçiyorum bu sefer
Altı basamaklı bir kulenin kenarından
İçi boş ceplerimde kül var artık
Hayali bir aşktan arta kalan...

Ey hayalim!
Bilirim dirilmek içindir ölümüm..

Kağıttan intihar kuleleri yapıyorum sonrayine altı basamaklı
İhanet ediyorum tekrardan en canlı hayalime
Kendimi ele veriyorum en kestirme yola giderken
Pus ve dumandan önce bu şehirde
Geceleri göz kırpan ve isimler takılan hayali aşkları vardı duvarlarında..

Hani hepsi hayaldi
Hani hepsini ben uydurmuştum
Hadi saklanalım o zaman yara almadan ey kalbim...

Korkakça yaklaşımlara konu oldu hayallerim
Ama neden şimdi neden bu kadar çok?
Tek bildiğim
Sen varken hayalimde
Korkaklığa fırsat yok...

Halbuki korkulacak bir şey yoktu ortada
Her şey naylondandı aksi seda yankısı gibi
Ben ne kadar düzgün davrandım sahayallerim o kadar yamuldu
Odam odalar içinde yoğruldu pencereler kayboldu
Altı duvarımı istiyorum sadece
Altılıdan bir gümüş kurşun bedenime saplandı saplanalı
Garip bir seyyah oldum işte.
Giydiğim birkaç beden büyük ceketimle
Ve o ceketle şu caddede yürümenin verdiği zorluktan kaynaklandığı
Elimde bir valiz
Hangi hamala yüklesem altı delik heybemi
Taşır mı tüm yükümü altıdan bir eksilmiş gümüş kurşuna?
Yeter mi bu kadarı?
İçimdeki sıkıntıyı hiçbir hayal dağıtmıyor bugün
Bıkmışım acıkmışım doymuşum yeni bir hayale

Sakla eskiyen yaralarını kalbim..
Şimdi yeni bir hayalden geldim..

Kendi bataklığından kaçan bir hayale tutunuyorum yine en aydınlık yanlarından
Çıkınca dolunay karanlık seferine güneşten çıkan ışık da solduğunda
Sonra belki yollara acı bir yağmurla birlikte yağarken kaldırımda
Kalırım ben yine buralarda..

Dönmem
Dönemem
Sakla beni
Sayıkla beni
Benim hayalimde güzeldi...

Selam Sevgi ve Dua ile...


En son mustafa43 tarafından Çarş. Ekim 31 2012, 02:45 tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin  Empty
MesajKonu: Geri: Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin    Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin  EmptyÇarş. Ekim 31 2012, 02:40

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Sakla Eskiyen Yaralarını Kalbimin
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yüreğinde Sakla Beni!
» Yaralarını Yâr Edindim Ey Yâr
» Sakla Yamalarını Kalbim
» Hoş Geldin Eskiyen Yüzümün Yeni Gülümseyişi
» Sakla Yamalarını Kalbim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Şiirler-
Buraya geçin: