mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Sessizlik... Salı Mayıs 21 2013, 19:16 | |
| Sessizlik...
Hani ateşi çok seversin tutamazsın, denizi çok seversinde kucaklayamazsın, ya yüksekleri çok seversin de kendini bırakamazsın, kelebekleri çok seversin dokunamazsın, yolları çok seversin de çoğu zaman ağlarsın, ya sevginden yanarsın hep aynı şeyi sayıklarsın bir türlü sevdiğini söyleyemezsin ya. Hani ulaşmak istersin ulaşamazsın, ulaşsan da ellerinden tutamazsın, tutsan da götüremezsin ya kağıtsız, kalemsiz gözlerinden şiirler geçersin, karşısında iken de bir kelime edemezsin boğazına takılır kelimeler tutulursun ya. İşte o zaman hüküm sürer yalnızlık, yalnızlığa firar eder sessizlik...
Bazen insan tutunduğu dalı bırakmak ister, isterde kendisine tutunanlar için bırakamaz ya artık ne yeniden hamle yapıp daha sıkı tutunabilir ne de dalı bırakır orada asılı kalır ya, konuşmak ister kelimeler düğümlenir, hep tanıdık bir yüz ararsın görünce de kaçarsın ya. İşte o zaman hüküm sürer yalnızlık, yalnızlığa firar eder sessizlik...
Hayatla ölüm arasına sıkışmış umutlar, umutla biten yitik sevdalar, sevdalarla yalnızlıklar arası sonbaharlar, sonbaharla ilkbahar arası kanayan yanlar, kanayan yanları besleyen geceler kesif geceler boyu kurumayan gözler, gözlere örülmüş sessizlikler, sessizliğe sürülen güne yenilen yarınlar, yarınları olmayan keşkeler çoğalır ya. İşte o zaman hüküm sürer yalnızlık, yalnızlığa firar eder sessizlik...
Çoğaldıkça çoğalır ceplerde delirten hüzün, hüzne adanmış kenarı yanık notlar, heybende; avuçlarında kuruttuğun (g)öz yaşların, (g)öz yaşıyla berkitilmiş şiirler, sağa sola savrulmuş umut kırıntıları, kırıntılara tutunmuş, tutundukça tutulmuş nağmeler söylersin. İşte o zaman hüküm sürer yalnızlık, yalnızlığa firar eder sessizlik...
Geceye sığındın güne yenildin Olur olmaz yerler de gözyaşlarına tutundunsa Ayrılıklarla doluysa heyben Hayatı bir yağmur damlasından izliyorsan Elbet yalnızlığa hüküm giyer sessizlik... Ve kalem kırılır hüküm hükümlünündür Kelam son defa kalanlar için dökülür
Elveda batan güneş, doğan gece, ölen yaşam, yaşayan ölü, elveda sol yanından vurulanlar. Güneşe aşık olan kardelenler, elveda gecelerin bekçisi, gündüzlerin suçlusu, eylül ve ardındaki bahar, aynadaki yabancı. Bir son için de sen olmayan bir ben bir de bendeki sen, beşinci mevsim yaprakları düşerken onulmaz yerlere. Kara bulutlara teslim oldu gökyüzü, sayki hiçbiri yaşanmadı...
Gün olur lal olur dilin; inat eder kelimeler cümle kuramazsın her şey sanki biraz eğreti duruyordur. İşte öyle bir gecenin son saatleriyle yeni bir günün ilk saatlerinde günün bitirdiği umutları son defa koklayıp sandığa özenle yerleştirirsin bir bir geriye beyaz bir kağıt ve gözyaşların kalır. Her şey beyaz bir kağıda dökülür, sabah kalktığında silmeye başlarsın, acıyı içinde bir başına yaşamak adına geriye kalanlar sustuklarına uzak bir o kadar yakın. Her şey senin dışında ve sen her şeyin ortasında. Köşeye sıkışır orada oturur kalakalırsın, mücadele edecek gücün kalmamıştır, bedenin isyan eder kapatırsın gözlerini ha geldi ha gelecek. Bir yanı mahkum bir yanı firarda her gün intihar eden insan nasıl yaşar. Sus artık sus gönlüm sessizliğe gidelim.
Selam Sevgi ve Dua ile...
En son mustafa43 tarafından Salı Mayıs 21 2013, 23:24 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Nur_Sultan Moderator
Mesaj Sayısı : 3652 Kayıt tarihi : 21/09/08 Yaş : 55
| Konu: Geri: Sessizlik... Salı Mayıs 21 2013, 22:09 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Sessizlik... Çarş. Mayıs 22 2013, 02:11 | |
| | |
|