mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Aşka ve Terke Dair Çarş. Ara. 19 2012, 19:26 | |
| Aşka ve Terke Dair
Bazen öyle bir ilişkiye tutulursunuz ki ne sevebilir ne terk edebilirsiniz. Kör kütük bağlanmışsınızdır aslında. En güzel yıllarınızın acı tatlı hatıralarınızın ortağıdır; iç çekişlerinizin sebebi yazılarınızın ilhamı sohbetlerinizin konusudur. Göz yaşlarınızda bilinçaltınızda kahkahanızdır. Korkunca saklandığınız bir sığınak coşunca öptüğünüz bir bayrak...
Sevdanız riyasız çıkarsız karşılıksızdır. Sınırsız ve nihayetsiz; "Ölmek var dönmek yok"tur. Lakin gün gelir anlarsınız içten içe bir şeyin kanadığını. Tutkulu sevdaların gizli hançerleri başlar parıldamaya... Şurasından burasından eleştirmeye koyulursunuz: "Şöyle görünse öyle demese değişse biraz ya da eskisi gibi olsa..."
Başkalarını örnek göstermeye "Bak onlar nasıl yaşıyor" demeye başlarsınız. Hem birlikte yaşayıp hem özgür olmanın yollarını ararsınız. Aşkınızın gözü kör değildir artık yanlışını görür düzeltmek istersiniz. "Eskiden böyle miydi ya..." diye başlayan sohbetlerde açılır eleştirilerin kapısı; açıldıkça bastırılmış itirazlar yükselir bilinçaltından.
Böyle süremeyeceğini bilirsiniz. Değişsin istersiniz. O sevgisizliğinize yorar bunu. İhanete sayar. Tutkulu ilişkilerde ihanetin bedeli ölümdür. "Ya sev böyle ya da terk et" diye gürler. Bir zamanlar bir gülücüğüyle alacakaranlığı ışıtan o rüya bir kabusa dönüşür birden... Kapatır gönlünün kapılarını yasaklar kendini size... Hoyrattır bakmaz yüzünüze...
Zehir akar dilinden konuşturmaz suçlar yargılar mahkum eder. Mühürler dudaklarınızı yırtar atar yazdıklarınızı siler sizi defterden. "İyiliğin içindi hepsi seni sevdiğim için..." dersiniz dinletemezsiniz. Ayrılırsanız yaşayamayacağınızı bilirsiniz lakin böyle de sevemezsiniz. İhanetten kırılmıştır kaleminiz; severek terk edersiniz. "Madem öyle"nin çağı başlar ondan sonra. Madem ki siz böylesine tutkunken o hep başkalarını seçmiştir madem ki kıymetinizi bilmemiştir o halde günah sizden gitmiştir.
Lanet ederek bu karşılıksız aşka çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece. Daha özgür olacağınız limanlara demirlersiniz bir süre... Ne var ki unutamaz uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni. Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar eli kanlılar uğruna ölenler sırtına binenler sarmıştır çevresini. Gurur duyar onlarla koynunda besler gözünü oysunlar diye...
Uğruna kan dökenleri sever yoluna gül dökenlerden fazla... "Bana ne kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre. Ama sonra... Ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da bir kapı aralığından süzülüp gelen bir koku hatırlatır onu yeniden. Yaban ellerde başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz türküsünü söylemeyi şarkısını dinlemeyi yemeğini yemeyi elinden bir bardak çay içmeyi. Karşı nehrin kıyısından hasret şiirler haykırırsınız sular kulağına fısıldasın diye...
Dönüp "Seni hâlâ seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden. Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır uzaklaştıkça yakınlaşırsınız. Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu ne onunla olur ne onsuz. Hem kollarında ölmek kucağına gömülmek arzusu hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu. Böyle sevemezsiniz terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz.
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Geri: Aşka ve Terke Dair Çarş. Ara. 19 2012, 22:14 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Aşka ve Terke Dair Perş. Ara. 20 2012, 01:03 | |
| | |
|