mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Yürek Sızıntıları-5 C.tesi Eyl. 20 2014, 19:57 | |
| Yürek Sızıntıları-5
Bakıyorum bu senenin hasadıda hüzün, ne koyacak yerim var artık ne de toplamaya mecalim. Dilsiz değildir suskunluk çok şey anlatır anlayana, kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında. Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazladır, sessiz çığlıkların bir adım ötesidir. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır içinde sukunetin. Rest çekmenin asil halidir anlayana...
Sen hiç denizin dibine baktığında yeşil ormanı gördün mü, sakın imkansız deme; çünkü ben senin gözlerine baktığımda ölülerin bile şahit olamadığı cenneti gördüm. Ben, istemem öyle iki günlük sevgili, yüreğin varsa, bir ömür seversin beni. Şimdi sen bana bir yakamoz ışıltısı kadar parlak olsan da, ben sana kış gecesi kadar ayaz’ım artık. Sende haklısın yüreğimdekileri dökemedim diye bu susmalar, seni bana getirmemekte direnen gecenin de canı sağolsun. Ona da kırgın değilim birini seveceksen, onu her şeyinle sevme çünkü bittiğinde; onu unutamamana değil, unutamayacak kadar çok sevdiğine yanarsın. Gitmek gerekir bazen fazla yormadan, daha çok bıktırmadan, eğer vaktiyse, ardına bile dönüp bakmadan. Oluruna bıraktım artık gelişi güzel yaşıyorum hayatı ve şu üç günlük dünya da hiç takmıyorum kafama beş kuruşluk insanları...
Burnumuzdan akanı, kolumuza silecek kadar cesur çocuklardık, ne ara gözümüzden akanı köşe bucak saklar olduk. Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez, hani birini bekler o hiç gelmez. İşte o zaman ölmek ister de ecel gelmez, akşamın matem rengine büründüğü saatte gökyüzündeki kandiller tek tek yanmaya başladığında içimde sessiz bir çığlık. Özlemeyi özledim, özlemeye değer ne kaldıysa. Zenginlik dedikleri nedir ki, ben senin kokunu alamayacak kadar fakirim. Ne zaman gözlerinin içine baksam, biliyorum ikimizi de aşar, o kapının ardındaki masal. Tıka basa yemişim yalanlarını, Ağzımı her açtığımda dudaklarımdan sitemler dökülüyor, okuyorum gelmeyişine geçmeyişine. Yalnızca bir anlıktır mutluluk, sevdalar, heyecanlar; hepsi bir anlık. Kalansa, tortusudur hayatın, yalanlar ve acılar; bir de yalnızlık, unuttuğum kadar derinde kalbimi seğirir o eski anılar. Şimdi kimse hatırladığım gibi değil, verdiği umudu geri alan, aldığı ahı da güle güle kullansın. Kapı gıcırtısı ayrılığımızın fon müziği iken, sen bana seni seviyorum derken playback mi yaptın. Hala numarasını ezbere bildiğim fakat kokusunu çoktan unuttuğum, karşıma çıksa sövmek istediğim ama rüyalarıma girecek kadar özlediğim biri var, cinayet saati neredeydin diye sorarlarsa unutma gidiyordum diyeceksin...
Terk edilirken görüşürüz kelimesini duymaktan daha sancılı bir şey yok ve bir anda hayallerin alt üst olur. ALLAH’a şükür ki sadece moralimiz bozuk, karekterimiz değil. Kalpsizsin diyemem nefes alabildiğine göre mutlaka bir kalbin var, zaten bu ruhsuzluğunla o kalp; ancak nefes almaya yarar. İnsanların keşke sağ tıklayıp özelliklerini görsek, sıktıysa yenilesek, uzaktaysa kopyalasak, sinirlendiriyosa yapıştırsak bitane. Bir bulut gibidir benim kalbim, başka yüreklerle çarpışır, yağmur yağdırır ve bu yağmurda sadece vazgeçemediklerim ıslanır şimdi...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
Nur_Sultan Moderator
Mesaj Sayısı : 3652 Kayıt tarihi : 21/09/08 Yaş : 55
| Konu: Geri: Yürek Sızıntıları-5 C.tesi Eyl. 20 2014, 23:50 | |
| | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Yürek Sızıntıları-5 Salı Eyl. 23 2014, 01:09 | |
| | |
|