ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler Empty
MesajKonu: Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler   Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler EmptyPaz Nis. 06 2014, 01:26

Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler

Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır derlerdi, büyüklerimiz. Kırk yıl hatırda kalınacak bir insan mıymış; kahveyi içiren şahıs. Bir bardak suyun bile kul hakkına girdiğini, ödeşmek ve ahret de karşı karşıya gelmemek adına sağ iken helalleşmenin önemini de biliriz. Elbette ki Müslümanız ve Osmanlı gibi güçlü bir neslin torunlarıyız. Dini vecibelerimizi ve kural kaideleri de elbette ki biliriz, helal et hakkını deriz. Karşımızdaki insanın canının ne denli yakıldığına binaen de anlarız, hakkımı helal etmiyorum isyanlarını ve kırgınlığını. Sanırım bu, kahveyi içiren kişinin insanlığının ölçütü bir olgu değil. Marifet kahveyi pişirmek olsa bol köpüklüsünden, oh ne ala. Burada sırf tuz ekmek ve yaşanmışlıklar adına verilen bir değer var. Dostluk, muhabbet ve sevgiyi paylaşmak var yudum yudum. Yaşanmışlıklar elinin tersiyle itiliyor kişilerce, ve ah-de vefa olgusunun da bilincinde değil bazı kesimler bundan kırılıyor asil gönüller ve yalnızlaşıyoruz git gide. kahveyle ne işimiz vardı yahu, bizim işimiz insandı, yardı. Bir fincanın peşinden koş koşturabilirsen, yemenden buraya deve yüküyle almayalım şimdi. Hatır gönül bilen nerede; ara ki bulasın...

Atalarımız ne güzel söylemişler; adamın yere bakanından, suyun sessiz akanından kork. Adamlığın kendini arzın yeşilliğinden soyutladığı ve bitirdiği anlardayız. Kimin ne zaman susup ne zaman haykıracağını bilemediğimiz gibi, dost arkadaş bildiğimiz insanında derinliğini bilemeyiz. Bu tür kişilikler sizi durgun sularında boğabilir, hatta susarak öldürebilir. Ne vakit ne geleceğini kestiremezsiniz, çünkü asla tanımamışsınızdır. Adam adamdır olmasa da pulu, eşek eşektir olmasa da çulu. O durgun ve sessiz suların bir de farklı boyutu var, bazen cebine bakıp insanları değerlendirenler faziletli ve erdemli gören, yani paraya hürmet edenler de yanılıyor. Erdemli ve ahlaklı olmak parayla ölçülemez ya da hesapsız varlıkla, para ve güç insanı onurlu yapmaz, insanın özünde erdemliliği. Nice yoksul ama şerefli ve onuruyla yaşayan insanlar vardır, para sadece araçtır ve erdemli, iyi ahlaklı insanı kesinlikle bozmaz...

Yağmura nazire mi var ayamda, yoksa bulut mu kokuyor ellerim. Ağlatan gülmez, zira ALLAH (c.c) gözyaşlarını sayar. Ağlatanlar ve sırtından vuranlar birbirlerini, hiç düşünmezler mi ki elbet bir gün kat be kat fazlasıyla çekeceklerdir ettiklerini. Kişi yaptıklarını yaptım ve yanıma mı kaldı sanır; bu büyük bir yanılgıdır. Kimsenin ettiği yanına kalmayacağı gibi, mutlaka yapılanların ecrinin çekileceği yaşanacağı garantidir. Adam olana bir söz yeter deyiminde olduğu üzere kişilik sahibi ve algıda herhangi bir zayıflık olmayan kişi bir lafı söylendiği an da anlar ve yapmaya koyulur. Fakat kişiliksiz ve algıda zayıflık olan bir insansa bu yetisi de zayıf ve söyleneni niteliksizlikle karşılayamayacağını gösterir. Nitekim anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az deyiminde ki gibi anlamayan insana yapacak hiç bir şey yoktur. Çünkü doğru söylenen ve bir ortamda hareket ya da sözle belirtilen hiçbir davranışı üstüne almayan kişi, ne kadar da söylense boştur. Fakat anlayışlı insan için bu durumun tersi söz konusu, anlayışlı kişi her toplumda gerekli mesajı anında alır ve yapması gerekeni yapar...

Ahmak konuk ev sahibini ağırlar; başkalarının görevini üstlenmek ve onların işini yaparak kendilerini gülünç duruma düşürenlere şaşıyorum. Bir yerde misafirseniz misafirliğinizi bilin.! Bırakın ev sahibi-sahibesi vazifesini yapsın. Ev sahibi moduna girerseniz kendinizi komik duruma düşürmüş olursunuz. Bu biraz da haddini ve kendini bilmekle bağlantılıdır. Had bilinir ve herkes yerini konumunu bilirse âlâdır. Aptalın dostluğu köy görünceye kadardır, köyü görene dek aptal sizinle muhabbette sizinle yiyip içip sizinle dostluk eder gibi görünür. Lakin köy göründüğü vakit aptal terliksiz uzaklaşır, koşarcasına. Bu durumda giden aptal dilenciye güle güle demekten başka çare yoktur...

Aptal ata binince bey oldum sanır, şalgam aşa girince yağ oldum sanır. Kimi görgüsüz ve eğitimsiz kimseler bir rastlantı sonucu lâyık olmadıkları önemli bir işin başına geçseler ya da bir mevki elde etseler, aptalca davranmaya, o yerin adamı gibi görünmeye ve böbürlenmeye başlarlar. Dahası, bunun kendi hakları olduğunu da ileri sürerler. Aptalın atından daha değerli bir şey yoktur, ona binince rahatladığı için, kendini varlıklılarla eş değerde görür. Yokluk içinde bulunan, aşağılık duygusunu yenememiş kişiler en değerli gördükleri şeyleriyle kendilerini göstermek isterler...

Söz gümüşse, sükût altındır. Sözün gümüşlüğünde sıcak çikolata içmeyi seviyorum. Nice dervişler, abdallar, dünyayı gezmiş gezginler ve ALLAH’ı aramaya çıkanların, ilahi aşkın varlığına hürmeten yürek imbiğinden süzdürüp bizlere miras bıraktıkları birçok söz vardır. Filozoflar ve dahi kendini deha olarak görüp alanında çığır açmış, çağ açmış; çağ kapatmış, insanlar gelip geçmişler arzdan. Atalarımız ne güzel yaşamış; görmüş, geçirmiş ve fani dünyadan göçüp gitmişler. Bize neler oluyor demeden önce birkaç atasözünü önce kendi nefsime sonrasında ise tüm fikir birliğinde olan okuyuculara sunuyorum. Evet, bugünlerde aklımı zorlayan ve hep aslında inanmadığım sözlere inanmaya ve inanırken de maalesef bizzat yaşamaya başladığım olaylara üzüntü içerisindeyim. Keşke atalarımız ne doğru demişler demek yerine, hayır hiç de değil; insanoğlu denen yüksek şahsiyette bu sözlerin hükmü yok ve gerçekliği ispatlanamaz bir düştür ve safsatadır diyebilseydik...

Sevgiyle ve edebiyatla kalın dostlar...

Selam Sevgi ve Dua ile...  


En son mustafa43 tarafından Paz Nis. 06 2014, 02:52 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler Empty
MesajKonu: Geri: Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler   Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler EmptyPaz Nis. 06 2014, 02:46

çiçek16Allah razı olsun  çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Küçücük Dünyamıza Bol Gelen Büyük Sözler
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» AHİR ZAMANDA İNSANLARA GELEN BÜYÜK BELA: SEVGİSİZLİK
» güzel sözler
» özlü sözler
» Geç Gelen Ba/har
» Ölümsüz Sözler:

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: