ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik... Empty
MesajKonu: Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik...   Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik... EmptyPtsi Ağus. 26 2013, 18:42

Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik...

Ey hayat düştüğüm denizinde yılanına sarıldım nereden tutsam sokuyorsun...

Bir günlük beylik, hakikaten beylik midir. Hiç ummadığınız an da ve hiç ummadığınız yerden gelen ümit, yüreğinizi sık boğaz eden tüm sıkıntıları nasıl da unutturuyor.  Çocuk gibi atlayıp zıplamak, çığlık atmak istiyorsunuz. En önemlisi ise ne kadar çok şükrediyorsunuz yaratana. Varlığına, verdiklerine ve dar gününüzde size uzattığı eli adına sonsuz minnet besliyorsunuz içinizde. Çünkü sevildiğinizi bilmek hep iyi hissettirir insanı. Yalnız olmadığınızı bilmek ise yüreğinizi şaha kaldırıp, duygularınıza tavan yaptırır.  Unutursunuz incinmiş yanınızı. Unutursunuz çaresizlikten iki büklüm oluşunuzu. Unutursunuz geceler boyu ıssız ıssız ağlayışlarınızı. Unutursunuz dua çiçeklerini sabaha dek, yüreğinizi kanata kanata toplayışınızı...

Hani, bir kez o ümit yüreğinize ekilmiştir ya, gerisi ve gayrısı umurunuzda olmaz artık. Hatta, öyle bir konuma gelirsiniz ki, hayal kurmaya bile başlarsınız.  Çaresizlik ve imkansızlıkların kestiği yolunuzun, uzayıp gidişine hayran hayran bakarsınız. Çaresizlik ve imkansızlıkların, kan kusturan, acıtan yanlarını çoktan aklınızın zulasına göndermişsinizdir. Yumruklarınız ve dişleriniz sıkılı halde, sadece düşler ve beklersiniz. Ümit ışığı yanmış, aydınlığın sizi saracağı anı beklemeye koyulursunuz. Nedensiz ama sebebine binaen şükürler sıralanır dilinize. Çektiğiniz acının en koyu yanı çoktan sulanmış, bir nebze rahatlamışsınızdır. Teskere bekler gibi gün saymaya başlarsınız. Bugün, yarın bugün, yarın bugün, yarın her biten gün, siz farkına varmasanızda, ruhunuzu titretmeye başlamıştır çoktan...

İstememiş, sadece beklemişsinizdir.  Zira, içinde bulunduğunuz anların bir sınav olduğuna hüküm kılıp, sabra meylettiğinizden, ansızın gelen bu ümit, bir nevi tabi tutulduğunuz sınavın cevap anahtarı gibi olmuştur. Şıklar ve test çözme derdiniz yokken hem de. Hele de öğrendiğiniz en büyük şey ise veren elin, alan elden üstündür sözünün nedenidir. Zira, içinizde yumak yumak sardığınız ümit tek renk olsa da size öylesine büyük bir dünyanın kapısını açmıştır ki, şaşkın şaşkın izlersiniz.  Sızlanmamış, acizlenmemiş ve de bu ümit için dilenciliğe soyunmamışsınızdır. Ansızın ve umulmadık bir şekil de kapınızı tıklatmış, tam anlamı ile iç dünyanızı ihya etmiştir. '' Kul sıkışmayınca, Hızır yetişmez dedirtmiştir size, şükretmiş şükretmiş, hep şükretmişsinizdir...

Durup dururken karşınıza çıkan bu saadet, Rabbin size bir ödülü diye nitelendirmişsinizdir.  O kadar kendinizden geçmişsinizdir ki, günlerin geçip gittiğini farketmemişsinizdir. Yaptığınız şükür seanslarından o ümidin bile ufak ufak uzaklaştığını anlamamışsınızdır bile. Bir süre sonra ise kaçamak tavırlar dikkatinizi çekmeye başlamıştır. Gayri ihtiyari ürpermenize sebep olmuştur. Tokat yemiş gibi, sıktığınız dişlerin acısını yanağınızda hissetmeye başlamışsınızdır. Peşine düşmeden, sorgulamadan tevekkül ve sabırla suskunluğa gark olmuşsunuzdur. Ruhunuza zincirlediğiniz acılı anlar, zincirinden boşanmış ve karşınıza geçip kurulmuştur çoktan. Islak ve mahçup gözlerle sadce bakarsınız, elinizden başka bir şey gelmiyordur zaten. Susarsınız sadece susar ve yine de şükredersiniz zira tüm bunlar olurken fark ettiğiniz, yine kendi farklılığınızdır. Acının ve yokluğun ne sınanmaya ne de alay eder gibi malzeme yapılamaya meyledilecek bir şey olmadığının bilincindesinizdir...

Tüm bunlar sizi ne sindirmiş ne de pes ettirmiştir. Sabırla Rabbe duaya durmuş, medet dilemişsinizdir. İkiye bölünmüşlüğünüze çare dilenmişsinizdir. Bir yanınızda, ölümün soğuk nefesi cirit atarken, bir yanınızda yokluk kol geziyordur. Kırıklarınızı tek tek toplar, ilentisiz ve sessizce içinize gömersiniz. Ağlayışlarınızın ıssızlığıyla özlem giderircesine kenetlenip durursunuz. İnsandır der, insanlığına sayarsınız susar, yutkunursunuz, yutkunur susarsınız. Yokuşu kader olan ömrünüzün, Rabbin inayeti ile inişe geçeceğinden ümit var kalmayı dilersiniz. Tüm içinizde tortulaşan hisleri, ağır ağır akıtmaya çalışırsınız şiirlere zira satılık olmadığınızı bildiğiniz kadar, alınacak kadar ucuz olmadığınız da farkındasınızdır...

Ölüm sen bile adil değilsin, gelecek anın bu mu olmalıydı, en yok, en çaresiz oluşum mu cezbetti seni. İkilem yine ikilem bir kez daha ikilem işte tam o an da, umulmadık yerden, umulmadık bir ümit daha ekilir gönül yurdunuza. Aklınızı zorlayan ve çılgınlık yaptıracak kadar güçlü bir sevinç dolar içinize. Aynı şey, nüksetmişti sanki başka bir yerden olsa da o ümit yeniden filizlenir gibi olmuştu. Hem de öyle bir noktada ki, tıkanışa ve ölüme ramak kala yoğun bakım ünitesi kokan haberlerin manşet olduğu bu günlerde hem de. Lakin, yüreği bu defa, hep temkin telkin ediyordu kime inanmalıydı, yüreğine mi, ümide mi, ümide eken iki insana mı. Kendine sordukları, verdiği cevapların yanında hiç kalırken hem de. Zorunda mıydılar, hayır ama, ektikleri ümit ile bana ait olanları da biçmeye hakları yoktu, ad koymak zordu. Hele dayanak bulmak, en zoruydu zira yapmakla, söylemek arasındaki desen farkı bu olsa gerekti. Düşmez kalkmaz bir ALLAH (c.c) onunlaydı ya her şeye rağmen şükrediyordu. Niye mi, bir günlük de olsa, gerçeğe dönüşmese de, ümit ekilerek yaşatılan beylik için...

Selam Sevgi ve Dua ile...  
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik... Empty
MesajKonu: Geri: Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik...   Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik... EmptyPtsi Ağus. 26 2013, 23:59

çiçek16Allah razı olsun  çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ümitle Gelen Bir Günlük Beylik...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Geç Gelen Ba/har
» Üç Günlük Dünya
» Üç Günlük Dünya...
» 45 Günlük Plastik Tavuk Yemek
» Günlük hayatta toplumu kucaklaştıran İslamî davranışlar..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: