ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere Empty
MesajKonu: Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere   Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere EmptyÇarş. Mayıs 16 2012, 21:48

Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere


Gözyaşlarım beni dinlemiyor, yüzüm gözümde dağılır benim ağlayınca.
Hiç umurumda değil, bu gün yorgun düşene dek ağlayacağım...
Çok nadir ağlarım ben aslında. Gözyaşlarım hep utanç vermiştir bana, oysa ne kadar insan olmanın ispatıdır onlar bilirim.
Bilirimde yine de onları hapsederim, tutarım gücümün yettiğince.
Bu gün gücüm tükendi, ne titreyen ellerimi durdurabiliyorum yeterince, ne de gözyaşlarıma sözüm geçiyor hükmümce.
Artık hürriyetlerini ilan etmenin sevincini onlar yaşıyor, bedenim den ayrılıp özgürlüklerini kutluyorlar sanki.
Bu bir kurtuluş onlar için, sanki yıllardır müebbet hapistiler de, af geldi. Ne zindanlar zincir tutuyor artık, ne demir parmaklıklar engel olabiliyor.

Yok, yok yok. Gücüm yetmiyor... Tutmak ne mümkün gitmeyi kafasına koyanı.
Ne mümkün bilet parası peşin ödenen tek yönlü gidişlere engel olmak... Mümkün değil...
Geç önüne, halı ser ayaklarının altına giden gözyaşında olsa, seni tanımaz artık.
Bıraktım, vazgeçtim... En ince teline vurdum sazın ve gidenin arkasından sadece baktım...
Sesim çıkmıyor artık, çıkamıyor... Kendi sesimi duyamıyorum...
Geride kalan kim? Ben değil miyim? Seslenmek istiyorum, giden duymuyor, neden feryadım yalnızlıklarda yine?

Sanki

Sanki ses geçirmez duvarların kalınlığını daha da kalınlaştırmış ustalar, bir sıra daha mı ördüler ben görmeden.
Niye fark etmedim zamanın nerde olduğunu? Şimdi gelecekte miyim geçmişte miyim ben, niye? Nerdeyim?
Her yer karanlık. Sislerin dans edişinden anlıyorum. Şimdi yine kayboluşların zamanındayım. Çok geçmez üstünden birazdan mor kırmızı, al karalar içinde gönlüm de ağlar. Duyarım yalnızlığın sesini, içindeki matemini kutlarım. Sessiz şarkılar, sessiz sazların eşliğinde kendi etrafımda, dönerim benliğimin raks eden rakkaselerinin sarhoşluğunda. Ağlarım gece boyunca...
Şimdi herkes rahat gittiği yerde uzanır boylu boyunca.
Kimsenin kimseye karıştığı yok artık, huzuru bulanda geri gelmez. Kalan zaten yapacak bir şeyi kalmadı, beklemez gideni...
Susar, susturur, konuşturmaz geceleri.

Ne sabah kalmıştır artık geride, ne akşamüstü. Grup rengi dedikleri kızıllıklarda oyalar geleceğini...
Şimdi susma zamanı...
Şimdi zamanı iteleme zamanı değil.
Ne kadar saat varsa dursun. Takvim yapraklarının kalan sayfaları okunmaz olsun. Yıkılsın ne varsa, görmez gözüm artık, perdeler örttüm en karasından gönlüme ışık sızmaz yüreğime...

Dinlenme vakti, yoruldum ağlamaktan. Şimdi nadasa bıraktım beynimi yüreğimi ve bedenimde bana ait kalan çizgileri.
Hesabını veremem, geçmişimin verdiği zulümleri, hesap sorar neden diye yüreğim. Verilecek cevabım ne ola ki, kaldı mı lügatim da söylenecek tek kelime? Kalmadı. Tükendi...
Susmak en iyi çözüm. Şimdi, matemim var, mazeretin en büyüğü...
Çekilip bir kenara sessizliğin sessizliğini dinliyorum.
Zararı yok aksın gözyaşım, kutlasın kurtuluşunu yelken açsın ufuklara, terk etsin oda gitsin düşlerinin ardına takılsın...

Ben artık nadasa bıraktım gönlümü... Dinlenmelerde yüreğim.
Şimdi iki ağaç altında papatyaların süslediği bir hamakta hak ettiği sefalarda...
Bense yüreğime hizmetkârlığın telaşındayım artık...
Sırayla yapılan bir ödev gibi...
Nadasa bıraktım gönlümü, yüreğimi... Bir çınar altında...
Huzuru yakalamalardayım şimdi,
Dinliyorum sessizliği, duyduğum tek şey var artık saat ayarında...
Yüreğimin nefes sesi, sessizliğin en derininden gelen, kendi sesinin nağmelerinde güzel düşler görüyor, uyuyor...
Dinleniyor...

" yüreğini gümüş tepside sunsan da, çare değildir gidişlere, terkedilişlere "...çare, susmaktır... Çare, sevmektir kendi yüreğini; çare, kendi yüreğinden özür dilemektir...

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere Empty
MesajKonu: Geri: Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere   Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere EmptyPerş. Mayıs 17 2012, 01:12

çiçek10 Allah razı olsun 2 çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yüreğini Gümüş Tepside Sunsan da, Çare Değildir Gidişlere
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gidişler Çare Değildir Yüreğindekini Bitiremedikçe
» Gümüş çatalları olmayan mutlu aileler
» Saklı Çare!
» Bulunmaz Derdime Çare
» Çare Bulamıyorum...

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Denemeler-
Buraya geçin: