ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Kapat Gözlerini... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Kapat Gözlerini...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Kapat Gözlerini... Empty
MesajKonu: Kapat Gözlerini...   Kapat Gözlerini... EmptyC.tesi Mart 17 2012, 19:12

[b]Kapat Gözlerini...


Günün birinde yolu bir dergâha düşen kendi halindeki adam, dergâhta, bir Mevlevî ile bir Bektaşî'nin oturmuş sohbet ettiklerini görünce dayanamaz ve yanlarına yaklaşır. Kendini tanıtır ve dergâhı merak ettiğini, nasıl zikir edildiğini izlemek için geldiğini söyler. Mevlevî ve Bektaşî erenleri başlarlar adama çeşitli nasihatlerde bulunmaya, her biri kendi yolunu mümkün olan en tatlı dille anlatmaya çalışırlar.
Zavallı adam bir yandan onları dinlerken, bir yandan da gözleri onların giydikleri giysilere takılır. Mevlevî'nin giydiği kıyafette kollar o kadar geniş ve uzundur ki hem içine üç kişinin birden kolu sığabilir, hem de uzun olduğu için yalnızca kolları değil, elleri de örtmekte, kapatmaktadır. Bektaşî'nin giydiği kıyafette ise tam tersi bir durum vardır. Elbisenin kolu daracıktır, neredeyse tene yapışmıştır; üstelik kısa olduğu için, eller ta bileklere kadar açıktır.
Bu duruma hayret eden adam, sebebini öğrenmek ister. Büyük bir merakla, önce Mevlevî'ye sorar: "Pirim, kıyafetinizin kolları neden o kadar geniş ve uzun? Bunun özel bir sebebi var mı?"
Mevlevî hiç beklemediği bu soru karşısında oldukça şaşırır. İki kolunu da biraz yukarıya kaldırır, sonra ellerini birleştirerek kollarını daire şekline getirir ve şöyle der: "Evet, özel bir sebebi vardır. Çünkü biz insanların günahlarını, ayıplarını, kusurlarını örteriz. Başkaları görmesin diye üzerini kapatırız."
Yanıttan oldukça hoşnut olan adam aynı merakla bu kez Bektaşî'ye döner: "Peki siz, pirim? Sizin kıyafetinizin kolları neden bu kadar dar ve kısa? Siz insanların günahlarını ve ayıplarını örtmez misiniz?"
Bektaşî kendi kollarına bakar, birkaç saniyelik bir dalgınlıktan sonra gülümser ve adama bakarak şöyle der: "Biz mi? Bizim geniş kıyafetlere ihtiyacımız yoktur. Çünkü biz insanların günahlarını ve kusurlarını görmeyiz."
* * *
İnsanoğlu güzellik ve iyilik sahibi olduğu kadar kusur ve hata sahibidir de. İnsanlar yalnızca güzel âmelleri, yetenekleri, becerileri, güzel eserleri ile değil, günahları, ayıpları, kötü âmelleri ve beceriksizlikleri ile insandırlar.
Nedense kendimize ait kusurları, beceriksizlikleri, kendi işlediğimiz günahları, ayıpları kolay kolay gör(mek iste)meyen bizler, aynı kusur ve beceriksizlikler başkalarında mevcut olduğunda, aynı günahları, ayıpları diğerleri işlediğinde bunu hemen görüyoruz, görebiliyoruz.
Düşünüyorum da, insanoğlu başka insanlardaki ayıpları ve kusurları keşfetmeye meraklı olduğu kadar, kendisindeki ayıp ve kusurların bilincinde olmaya, dünyayı, madde ve mânâyı, eşyanın tabiatını, yaratılış gayesini keşfetmeye meraklı olsaydı, bugün hangi konumda olurduk acaba?
* * *
Etrafındaki insanlar, kim olursa olsunlar, eşin, hayat arkadaşın, çocukların, anne ve baban, kardeşlerin, komşuların, arkadaşların, hatta hiç tanımadıkların, fark etmez, kusurlarını inceleme, günahlarını ve ayıplarını görme.
Kapat gözlerini.
Görürsen, şâhid olursan, denk gelirsen, karşılaşırsan, tesadüfen yakalarsan bakma. Kapat gözlerini.
Bakarsan illa ki görürsün. Baktığın için görüyorsun. Sen bakma, çevir bakışlarını.
Kapat gözlerini. Kapatırsan görmezsin, görmezsen kötü düşünmezsin, güzel düşünürsen seversin.
Görsen bile, yakalasan bile, öğrensen bile yine de sevmeyi dene. İnsan kusurları ve ayıplarıyla insandır. Seveceksen öylece sev.
Ne kusursuz insan ara, ne de insanda kusur. Birincisini zaten bulamazsın, ikincisinde ise, bulduğun her kusur, öğrendiğin her ayıp sahibini değil, seni çirkinleştirir.
Her iki ayrışın da seni mutsuz eder, inan bana. Birincisini bulamadığın için, ikincisini ise bulduğun için mutsuz olursun.
Oysa sen mutluluğu arıyorsun, aslında. Arıyorsun ama yanlış yerde. Mutluluğun sırrını veriyorum, mutlu olmanın formülünü anlatıyorum sana:
Kapat gözlerini.
Ne kadar az görürsen o kadar mutlu olursun. Ne kadar az bilirsen o kadar huzurlu olur için.
Bakma, görme, arama. Kapat gözlerini
İlla da görmek istiyorsan etrafındaki adaletsizlikleri, haksızlıkları gör. Yaşadığın topraklarda halkın nasıl eziyet çektiğini, hırsızların her tarafta nasıl cirit attıklarını, alınterinin, emeğin, insan haysiyet ve onurunun nasıl ayaklar altında çiğnendiğini gör. Bakacaksan bunlara bak.
Şayet buraya kadar okudukların seni hiç etkilemedi ve sende hiçbir elektrik yakmadıysa, bu yazıyı da boşuna okuyorsun sen.
İstemiyorum, okuma bu yazıyı. Bakma bu yazıya.
Kapat gözlerini..


alıntı.....[/b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kapat Gözlerini... Empty
MesajKonu: Geri: Kapat Gözlerini...   Kapat Gözlerini... EmptyPaz Mart 18 2012, 00:46

çiçek4 Allah razı olsun çiçek4
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kapat Gözlerini...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kapat Gözlerini Önce...
» Geceye Kapat Gözlerini
» Kapat Gözlerini, Kimse Görmesin!
» Kapat Artık Hesapları
» Aç Gözlerini

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: