Cennet Çiçeği Özel Üye
Mesaj Sayısı : 5244 Kayıt tarihi : 02/08/10 Yaş : 53
| Konu: Sıcağa Özlem... Çarş. Şub. 01 2012, 18:54 | |
| [img] [/img] Sıcağa Özlem... Şu sıralarda yazı yazmaya başladığımda, kafamı kurcalayan tek bir konu üzerinde yoğunlaşamıyorum
Bunu yeni yeni fark etmeye başladım
Bu kadar çok bilgi kirliliği içinde, toplumun ve benim anladığım veya anlatmaya çalıştığım konular neler olmalı??? Hangi konuları ele almalıyım?.. Topluma hangi konularda mesaj vermeliyim? Köşemdeki yazılar toplumu ne kadar teğet geçiyor??? Hepsi ayrı sorular
Hadi hayırlısı umarım istediğim konuyu yakalarım
*** Geçen haftalarda yağışların mevsim normallerin üzerinde olması Akdeniz bölgesinde, çoğu serayı yerle bir etti
Birçok kişiye ekmek kapısı olan bu bölgede, olumsuzlukların yaşanması, yaş sebze fiyatlarının da yükselmesine neden olmuş olmalı
Bu bölgede kış aylarında bu kadar çok seranın olması benim dikkatimi çekti
Ya sizin? * Çok değil bundan 1015 yıl geriye gittiğimizde kışları en çok yenilen sebze ve meyveler nelerdi? * Taze kabak, bir kırmızıbiber, çeşit çeşit dolma biber ya da yaz sebzelerinin babası domates bu kadar marketlerde pazarlarda var mıydı? Hiç sanmam, bu kadar yaz sebzesinin o zamanlar olabileceğini. Hatırladığım kadarıyla, o senelerde kış sebzelerine göre, fiyatlar daha pahalıydı. Belki de talep yoktu. Belki senelerin verdiği ağız tadı alışkanlığından kopamıyorduk
Kurutulmuş sebzeler geleneksel Trakya ve Anadolu mutfağının bir parçası. Özellikle doğu ve batı bölgelerinde yaz aylarında her evin balkonunda iplere dizilmiş sıra sıra patlıcanlar, fasulyeler, biberler, bamyalar kurutulurdu
Domates kurusunu herkes bilir, uzun süre güneş altında tuzla pişer, iyi saklanırsa en güzel kış yiyeceklerden biri olur. Kızgın tavada önce domates kurusu kavrulur, üzerine iki de yumurta kırdın mı yemeye doyamasın, kokusu için çıldıranlar vardır. Geçmişte, 90lı yılların ortasında bir gün, Türkmenistandan gelen kavun kakını yemiştim, sanki biraz tatsız gibi gelmişti, ama ne olursa olsun kendine has değişik bir tadı vardı
O zamanlar Türkmenistandan gelen kişilere sizin orada meyve suyu ya da nektarı yok mu? diye Sorduğumda. Sadece büyük marketlerde ya da gelir seviyesi yüksek olan kişiler aldıklarını söylemişlerdi. Kendi kendime diyordum bu ülkeler ne kadar geri ne kadar sanayisi az gelişmiş, belki de yanılmıştım. Bizde 90lı yılların başında, başlayan sera ürünlerinin artışı 2012 yılına girdiğimiz şu günlerde doruk noktasına ulaştı
Şimdi soruyorum
Bu günlere geldiğimizde ne oldu da, bu sera ürünlerinden kopamaz olduk? Pratik olmasını mı sevdik
Yaza bahara özlemimiz mi arttı? Acaba evde yapılan sebze kuruları ya da sanayide üretilen konserveyi senelerce sevemedik mi? Konserveye rakip mi çıktı? Konservenin saltanatı bitti mi? Konserve mi? Yoksa Sera sebzeleri mi daha sağlıklı? Yoksa her ikisinde de mi sorun var? Her sebze meyveyi mevsiminde yememiz dileğiyle... Sağlıcakla kalın!.. | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Sıcağa Özlem... Perş. Şub. 02 2012, 00:24 | |
| | |
|