Söyle Ustam Hayatın Sırrı Ne ?
Ekosistemde her canlının birbirine ihtiyacı var. Bir canlı türü yok olduğunda aynen bir zincirin halkalarından birisinin kopması gibi sonuçlar oluşuyor. Örneğin kuş gribi bahanesiyle kanatlı kümes hayvanlarını yok ederseniz keneler hızla çoğalmaya başlıyor ve insanlara zarar veriyor. Çünkü tavuklar keneleri yiyerek onların zararlı olabilecek seviyede üremelerini engelliyor.
Gökyüzündeki kartalları, şahinleri, yeryüzündeki tilkileri, gözü dönmuş bir şekilde avlayıp neslini tükenme noktasına getirirseniz, aynen Türkiye’de olduğu gibi, tarla fareleri hızla çoğalıp tarlalardaki ürünlere zarar veriyor ve çiftciyi perişan ediyor.
Peki insan bu zincirin neresinde?
Galiba insan, bu zincirin sonunda.
Zira ekosistemden sadece insanı çıkarsanız, her varlık sorunsuz yasamaya devam ediyor.
Bunun ışığında doğayı incelediğimiz zaman her varlığın, sonunda insanın faydasına bir rol üstlendiğini görmekteyiz.Buraya kadar normal olan bu kuram, ekosistemde insanın neye faydası olduğu sorusunda düğümleniyor.Cevap bulunamıyor.
O zaman ,dünyada insan ne için var sorusu aklımıza geliyor.
Bilim bu soruya cevap bulmaya çalışıyor ama bulamıyor.Felsefede tık yok. Şair bile soruyor: “Söyle ustam hayatın sırrı ne?” diye .Ama Kimse bu soruya cevap bulamıyor.
İnsan aklıyla madden bu soruya cevap bulamayanlar doğal olarak maneviyata yöneliyor. Hatta maneviyatın da maneviyatına yöneliyor. Sonunda kendisini Tasavvufun içinde buluyor. Bulan da bir daha oradan çıkmak istemiyor, içi rahat ve aradığı cevabı bulmuş olduğuna inanarak...