Güvercin Sancısı
Bir bahardır beyazın, çiçekler güzde yetim
Geceye kefen biçti ağlayan silüetim
Yok! Teselli değil bu, bir güvercin sancısı
Gel de yak şu sinemi, hüzün benim diyetim.
Söz değil bu, isyandır; bağrı közleyen hece
Söndür yıldızlarını, felâh bulmasın gece
Yok! Bendeki düş değil, bir gerçeğin acısı
Kaç ihanet örter ki şu gökteki ferace.
Sen! Ateş toplayan kız, sözlerin neden siyah?
Bakışında vâveylâ, sükûtunda her gün âh
Bak! Huzmesinden firak yahut visâl doğacak
Bin yıl tövbe etsen de arınır mı bu günah?
Eğreti suallerle yaftalandı kimliğim
Gece-gündüz başımda zehir kusan gölge kim?
Bak! Vurgun yemiş nehar, leyle hüzün yağacak
Gel de kaçsın gölgeler, şaha kalksın benliğim.
Hazan değmiş yaprağım teker teker düşerken
Bu müebbet sancıdır, kalbimde kalpsiz diken
Sor! Gecenin içinde şu kara libas niye?
Matem tutmuş gönlümde, kurduğum bu düş erken.
Varlığın bir teessür, gömsem seni mezara
Kapanmıyor bahtımda açtığın derin yara
Sor! Cezam bitmedi mi, bu sürgünüm ne diye?
Sen ki merhamet bilmez, cebi şişkin fukara.
Söz değil bu duadır, bahtımı saran güneş
Gözyaşım infilakta, umut yıllanmış ateş
Yâr! Hiçlik denizinden çıkarsın beni ölüm
Bu boş kalabalıkta, sükût bana her gün eş.
Sürgündür bahtımda ay, sûretimde kıyamet
Yokluğunu görmedim, varlığında azamet
Yâr! Ne zaman vuslatım, bu dünya bana zulüm
Ruhum! Uyan uykundan, haydi kalk da kıyam et!
Nurcan Avcı