mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Kırılmama Sanatı Paz Ocak 24 2010, 20:28 | |
| [img] [/img] Kırılmama sanatı (09.01.2010) Bugün, kırılmak için bahane arıyorsa gönlüm, gözlerim bahenesini bulmak ve aklımda bunu ispat için malzeme arıyorsa, ben henüz ne kendimin ne karşımdakilerin kıymetini anlamamışım demektir. Bahane arayan zihin seçici algısına komut verirken, duyguların hükümranlığı ve basiretin esirliğinden söz etmek gerekir. Aklı cüce bırakılanların, duygularının rüzgârıyla savrulmasının resmidir bu aynı zamanda.
Herkes onun aleyhine çalışıyor gibidir. Hep kendisi haklıdır, çünkü anlaşılmıyordur, buna yanaşılmıyordur. Kırılmak için yaratılmış gibi adeta kırılma malzemesi bulmak için ava çıkmış gibi, kendi kendine oluşturduğu alınganlık sözlüğündeki her bir tanımın içini kendine göre doldurur, kimseye müdâhale ettirmemek için ağzını sıkıca bağlar ve kendi içinde döndürüp durduğu konuşmalarına kimseyi ve başka bilgileri ortak etmediği için, üreteni de tasdik edip onaylayanı da kendisidir.
Kırılmamak için sanat eğitimi almaya niyetli olanlar, önce negatif algı ve sorgudan, müebbet biçimde kutulmalılar. İnsanların enerji isrefına son vermeliler. Bana göre en tehlikeli israf duygu israfıdır. O israf edilince, zaten dengeler bozulur ve diğerleri de buna paralel etkilenme yaşarlar. Kırılmamak için kıranlar, kuralları bilmediklerini ortaya koyarlar. Kırılmadan kıramazsınız. Önce kıranın içinde bir şeyler kırılır ve insanlık yara alır. Kırmaktan kolay bir şey yoktur. Elinden bıraktığın, özellikle de bilinçli olarak tutmadığın her şey düşer, kırılır ve artık senin olmaktan çıkar.
Kırmak; uzaklaştırmak, ötekileştirmek, umursamamak, kendisine zarar vermektir. Bir başka bakış açısına göre de, kendisine zarar verdiğinin farkında olmamaktır. Kırarsanız, kırılan daha çok siz olursunuz. Aynı zamanda, insanlara karşı alıngan ve buluttan nem kapanlar, kuşun kanadından rüzgârı toplar ve birilerinin gönlünde fırtına oluştururlar. Kırılmak için bahane aramak, nasıl yaşanacağını bilmemek ve karşısındaki insanları da şaşırtmak demektir.
Hoşgörünün ılıman ikliminden, alınganlığın ve kırılganlığın kutuplarına göç edenler, kırılmamak gibi hem erdem hem sanat olan bir değerden kendilerini yoksun bırakarak, ne yazık ki yoksulluğu kuşanırlar.
Daha çokta anne babadan devralınan bu miras, sanatın zevk ve estetiğinden mahrum kalmış ve üşümüş renklerin tuvaldeki görüntüsünü yüzünde taşıyan bir ifade verir kişiye. Kırılganlık; kırılmamanın anlayış denizinde sakin bir limandaymış gibi yaşamak yerine, savaşmanın ve duygu hırçınlığının kabarttığı dalgalarla boğuşan yorgun ve kırgın bir insan sunar hayata.
Bir daha asla yaşanamayacak olan bu güzelim günleri, kırılmanın sancısıyla renksiz geçirmek, insanın kendisine yaptığı eziyet ve haksızlıktır. Kırılmama sanatını örnekleyen ve öğreten sanatçıların artacağı ve bunların da talebi artıracağının ümidini cemrelere eş yaptım. Baharı bekliyorlar. Uyanacak ve dünyayı çiçekle bezeyecekler.
İnsanlık, kırmamaya ve kırılmamaya gayret ettiğinde, dünya daha yaşanılır olacak, İNANIYORUM... Saliha Erdim | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Kırılmama Sanatı Paz Ocak 31 2010, 20:18 | |
| | |
|
mutedil Dost Üye
Mesaj Sayısı : 46 Kayıt tarihi : 07/04/09 Yaş : 37
| Konu: Geri: Kırılmama Sanatı Çarş. Şub. 03 2010, 00:37 | |
| Hep kırmamaya odaklanırım.. Şimdiye dekte öyle oldu.. Ama geçen yüce gönüllü bir ağabeyimizin "cennete nasıl girilir" isimli bir makalesindeki şu ibare dikkatimi çekti "insanlar senden razı SENDE ONLARDAN RAZI OLDUĞUN ZAMAN." Sonra dedim ki razı olmadan nasıl razı edeceksin? Aksi riya olur, tasannu olur.. Sevmediğin desteklemediğin insana karşı riyakararane yapmacık belki korkakcasına pısırıkçasına sevgi gösterileri.. Sonra yine dedim "Ama onların Hakk'ında sevmediği halleri var, Onun razı olmadığı" oysa ALLAH için buğzetmekten ötedir nefsin duyduğu beğenmeyip razı olmayıp benimseyememe hali. Nefs kendisi gibi görmediği için onun gibi düşünüp onun gibi inanmadığı için ötekileştirmeye öyle meyillidir ki.. Benim razı olmadığım o zavallı insanları dahada zelil kılan günahlar olmalı. Hal böyleyken şefkate muhtaç , ismiyle,resmiyle, cismiyle kudret mucizesi olan insanın nesine düşmanlık, nesine kırılmak.. niçin razı olmamak.. Üzerinde faketmesede Kayyum olan tecelli ediyor, Hayy olan onunla gösteriyor kendini, ve daha binler esma sıfat ve dahi şuun.. ve hiç bir varlığa vermediği bir şey vermiş özerk bilinç.. ene...insaniyet.. sevmek için bu kadar sebep varken razı olmamak niye? Hasılı kelam kırılmamak daha büyük bir marifet be kardeşim. Kırmamak kolayda kırılmamak için her daim uyanık olmak, Hak namına bakıp öyle görmek öyle başlayıp öyle işlemek gerekiyor.. Vesselam | |
|