mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Aşka Düşmek Apansız ve Sevilmemek... Cuma Ağus. 23 2013, 21:53 | |
| Aşka Düşmek Apansız Ve Sevilmemek Umarsızca Yahut Beklemek Sevilmeyi Umutla
Var mı beni içinizde tanıyan Yaşanmadan çözülmeyen sır benim. Kalmasa da şöhretimi duymayan, Kimliğimi tarif etmek zor benim... C. Safi
Yaşadıklarım, hissettiklerim, gördüklerim, duyduklarım ve de anladıklarım. Kâh etkenim, kâh edilgen. Yürek vardır ve yürekler vardır nice sevmiştir ansızın ve seviyordur amansız. Özlemi vardır umutluca vahada serapa, dahası hasreti vardır, çölde toprağın bir damla rahmet yüklü bulutu bekleyişine eş. Kaderi umut dilenmektir can verirken her nefes alışta ve her nefes verişte. Nafile, sevginin karşılıksız olanı düşmüştür en âri olanından alnının yazgısına...
Ve yine; yürek vardır ve yürekler vardır nice sevilmiştir ansızın ve seviliyordur amansız. Özlenir ve hasreti çekilir, yağmur yüklü bulutlar gibi gözü yaş ve sinesi umut dolu sevdalı yüreklerce. Edilgendir sevmek, özlemek, hasret çekmek dünyasında. Sevmek”te etken olamamanın ötesinde umarsızlık düşmüştür alnının yazgısına bir de...
Sevmekte etken olan yüreklerin en mahrem yerindeki aşklardır ki; melekler kadar saf, çiçekler kadar narin, bir yavru kadar nazenin, toprak gibi vefalı, bir nefes kadar vazgeçilemez. Haiz olduğu tüm sıfatları, derûnunda bulunduğu yürekle beraber ki şanlı geçmişlerine borçlu aşklardır ki, ölümsüzlük şarabından içmiş olanlar işte onlardır...
Aşk muhteşem olduğu için mi onu yüreğinde taşıyanlar böylesine ihtişam yapmışlardır, yoksa aşkı ölmek derecesinde yaşayanlar ve uğrunda cândan geçenler midir aşkı ölümsüzleştirenler?! Cevabı zor bir soru. Ne var ki, biri varsa diğeri de var, biri yoksa ikisi de yok! Aşk ‘âşık’ın gönlündeki yeri itibariyle vardır ve âşık da aşkın, sinesindeki yeri ölçüsünde varlığının bilincindedir:
Aşk imiş her ne var âlemde İlim bir kıyl u kâl imiş ancak Fuzûlî
Bir de, hep sevenle sevilenin muâşakasından doğmaz ibaret değildir aşk. Bir anlık dahi olsa görüşün, sevenin kalbinde uyuyan devi (aşkı) uyandırması şeklinde tecelli eden, sadece sevenin sevdasından ibaret aşklardır ki, bilinememenin sancısıyla ve belki bir gün umuduyla ömür tüketmişlerdir. Nasibine bilinememe fark edilememe düşen aş(ı)klar âşikâr olmanın mı cesaret yahut gizli kalmanın mı gerçekten aşk olduğunu bilemezler bir türlü. Aşkın daim artan ateşi sevenin cesaretini artırsa da, acabalar yerini ümitsizliğe bırakmakta, o da bu yangına katlanma cesaretine inkılap etmektedir tekrar her gün yeniden. Aşkın gizli tarihi böylesi aşklardan müteşekkildir belki de ama ne olursa olsun dama gizli, gizli olduğu kadar da muhteşem...
Kimsesizim hısmım da yok, hasmım da Görünmezim cismim de yok, resmim de Dil üzmezim, tek hece var ismimde Barınağım gönül denen yer benim C. Safi
Selam Sevgi v Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Aşka Düşmek Apansız ve Sevilmemek... C.tesi Ağus. 24 2013, 00:53 | |
| | |
|