Baharı Özlemek
Bedenler güneşe hasret, gölgelerden nasılda kaçıyoruz.
Kalın giysilerimizin verdiği yorgunluk bıktırdı artık.
Bir an önce askıdaki yerini almalı kahverengi, gri ve siyah paltolarımız.
Eskiler Papak derdi adına, şimdikiler Bere diyor,Poşu nun adı da Kaşkol oldu ya, hepsinin yeri dolaplarda bomboş durmakta.
Ala gölgeler bile kıskanmakta güneşin sıcaklığını öğle vakitlerinde.
Tam o anlarda duvar diplerine yaslanmış, cigarasının külü dudaklarına değmek üzere olan dedeler bile tek gözü yumuk bakmakta o güzelim parıltıya.
Kim bilir, neler hayal etmekteler
Belki de birkaç hafta sonrası için kendilerine birer Sivriç yapıp çiğdem sökmeye gitmek düşüyordur akıllarına.
Ya da, yüksekçe bir kaya arkasında erimemiş kar aramak istiyorlardır, heyecanla.
Bulabildiklerinde; sıkıca sıkıp ellerinin üşümesini, sonrada ellerini birbirine sürtüp nefesleriyle ısıtmak isteyeceklerdir kimbilir
Birbirlerine şakalar yapmak isteyecekler, gülecekler doyasıya kimbilir
Elleri su toplayacak belki de çiğdem sökmeye zorlamadan
Bir tanesini kulağının üzerine takıp salınarak gelmek isteyecekler mahalleye, biraz da kıskandırmak isteyecekler akranlarını kimbilir
Belki de badem çiçeklerinin açmasını bekleyecekler, çağla yemek isteyecek canları
Arıların uçuştuğunu, karıncaların ve tüm börtü böceklerin yaşama tutunma çabalarına tanık olmak isteyecekler son demlerinde olduklarına aldırmadan yaşantılarının
Ne büyük mutluluk bu ALLAHım
Cigaralarının ateşi değdiğinde dudaklarına uyanacaklar bu bitmesini istemedikleri rüyadan
Ve gerçek, biraz daha artıracak yüzlerindeki kırışıklıkları
Yeni adı Kasket olan , sekiz köşe şapkalarını elleriyle yere fırlatacaklar kimbilir
Lanet okuyup yaşlılığa
Haykıracaklar her şeye rağmen
Özlemişiz bee Baharı
diye
.
Vedat ESER
Emeğine kalemine sağlık vedat abi.....
................................