mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Gül ile Bülbül.... Salı Ağus. 28 2012, 18:33 | |
| Gül ile Bülbül....
Bahçenin birinde bir kırmızı gül vardı. Ne var ki eşsiz güzelliğine rağmen tomurcuk olduğu günden beri kendini sıradan bir `ot` sanıyordu. Gülün bu zannı zaman içerisinde bir kabullenişe dönüşmüş gül mevsimi gelip de bütün güzelliğiyle etrafa türlü renkler ve kokular saldığı günlerde bile devam etmişti.
Mevsimlerin güzü göstermesine yakın günlerde bahçeye bir bülbül girdi. Bülbül adeta kabuğuna sığınmış bir inci tanesi gibi gül olduğunu unutup kendini saklamış gülü daha ilk gördüğünde yıllardır aradığı şeyi bulduğunu hissetti. Kalbi çarptı içi titredi. Daha önce hiç öyle olmadığı için ruhuna işlenmiş aşkı ilk görüşte tanımıştı. Yıllardır aradığı işte oradaydı.
Tanışıp uzun uzun konuştular. İlk günlerde gül şaşkındı. “Gül olmadığım halde bu bülbülü neden sevdim?” diye geçiyordu içinden... Ama yanlış ta olsa yılların kabullenişini değiştiremiyordu. Herşeye rağmen içine “acaba ben gül müyüm?” sorusu da düşmüştü.
Çok geçmeden bülbül aşkını haykırdı gülün güzel ve mahcup yüzüne bakarak... Gül içinde ilk defa rastladığı ve anlam veremediği kıpırtıya rağmen bülbülün aşkına ve vuslat arzusuna çok şaşırmıştı. Öyle ya?... Güle aşkıyla meşhur bülbülün kendisi gibi bir `ot`la ne işi olabilirdi? Hayır hayır... Bülbül yanılıyor olmalıydı. Kendisi gül olamazdı.
Bülbülse içinde yıllardır usul usul yanan ateşin sahibini bulmanın o engin coşkusuyla şakıyor tekrar tekrar güle olan aşkını ve vuslat arzusunu haykırıyordu güle ve bütün dünyaya...
Gül telaşa kapılmıştı. Gül olduğuna dair işaretler çoğalmıştı ama aniden ortaya çıkan bu durum kendisini tedirgin ediyordu. İçindeki türlü şüphelere rağmen:
-Ben gül değil sıradan bir otum sense güle olan aşkını şiirlerle şarkılarla ve nice efsanelerle anlatmakla meşhur bir bülbül... Beni nasıl seversin?” diye sesleniyordu sürekli bülbüle... Bülbül güle aşkla bakıp konuştu:
Yıllar yılı aşkını arayan bir bülbülüm Artık senle doldu bak gecelerim gündüzüm. Gülü sevmek için yaratılmış yüreğim Bir otu nasıl sever söylesene ey gülüm!
Günler hızla geçiyordu. İlk günlerdeki gülün bülbüle olan ve tarifini yapamadığı ilgisi ve sevgisi azalmak üzereydi. Gül için kendisini sıradan bir ot olarak görmek kolay geliyordu belki de... Aşk kişisel sorumluluk gerektiriyordu bir ot olarak hissetmeden düşünmeden kısaca bir armağan gibi sunulan hayatı gerektiği gibi yaşamadan geçirmek ve hatta belki de baştan savmak varken... Ama ya bir gülse ve bunun farkına ancak solduktan sonra varırsa yaşamadan gül olmanın hakkını vermeden geçip giden günler yüreğine bir hançer olup saplanmayacaklar mıydı? Yüreği gel-gitler içinde yüzüyordu.
Bülbül çaresizdi. Gülünün içinde yanan ateşi paylaşmak yerine söndürmek için üzerine su dökme telaşı onu yaralıyordu. Zira bu gayretin beyhude olduğunu ateşi söndürmenin bülbülün bülbüllüğünü yok etmek demek olduğunu gül bilmiyordu.
Bülbül kararını vermişti. Her ne pahasına olursa olsun güle olan aşkını ve daha da önemlisi gülün onun içini aşkla dolduran hakikî bir gül olduğunu ona ispat edecekti. Aşkı bulunca söylemek yakışır. Har daim güle gönül vermek yakışır. Haydi uzat dikenini işte burda yüreğim Bülbüle gülün aşkıyla ölmek yakışır.
diyerek kalbini gülünün dikenine batırdı ve oracıkta öldü. O an gül onu tekrar hayata döndürmek için uğraşsa da nafileydi çünkü kendisinin bir gül olduğunu anlaması çok sevdiği bülbülünün hayatına mal olmuştu...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Gül ile Bülbül.... Çarş. Ağus. 29 2012, 00:28 | |
| | |
|