ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Zümrüt Şehrin İnci Tanesi Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Zümrüt Şehrin İnci Tanesi

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Zümrüt Şehrin İnci Tanesi Empty
MesajKonu: Zümrüt Şehrin İnci Tanesi   Zümrüt Şehrin İnci Tanesi EmptyPerş. Şub. 09 2012, 20:12

[color=green][b]Zümrüt Şehrin İnci Tanesi

Üç kapısından, üç mescidin mübarekliğini içeriye alan camii... Birinden Mescid-i Haram’ın melekleri, birinden Mescid-i Nebevi’nin melekleri, bir diğerinden Mescid-i Aksa’nın melekleri her namazdan sonra ‘’amin’’ demek için giriyor sanki içeri.

Bağrı ALLAH aşkıyla yanmış bir babayiğit gibi kentin göbeğine dikilmiş bu camiinin kokusu, havası, kaygısı, kazandırmak istedikleri bir başka geliyor insana. Üç kapının ikisi evvelden herkese açıktı. Şimdi orta kapıdan hanımlar, diğer iki kapıdan beyler giriyor kendi miraçlarına. Beyazıt’ın armağanı, Hakk Teala’nın evi, Müslümanların miraç durağı… Bu camiinin gölgesinde duruyor sanki tüm şehir. Şehir, naz yapamıyor bu babayiğide. Öylesine heybetli ve mütevazi duruyor ki; zümrüt şehir aşk ile gönderiyor namaz vakitlerinde cemaatini.

Kalabalık çarşının, kalabalık bir parkın hemen dibinde… İnsanların akın akın geleceği, boş bırakmayacağı yerler ile iç içe. O sebeptendir ki; her vakit kalabalık bir cemaati var. Kalabalık bir ordu gibi şeytanı alaşağı etmek için anlaşmış birbiriyle. Heybetli minarelerin yiğitliğinde, kat kat yüksek merdivenlerin ‘’amennası’’nda ordular toplanıyor kentin incisine.

Aslında Kabe’ye giderler; çoğu gittiklerinden bile habersizdir. Kabe’nin kokusunu taşır bu camii. Kabe’nin bereketini ve güzelliğini. Hutbenin sağına düşen tarafta bulunan Kabe kapısının örtüsüyle şenlenmiştir çünkü. Zira vaktiyle Yavuz Sultan Selim, kendi döneminin bereketli vakitlerinde Kabe’nin onarımını üstlenmiştir ve onarılan Kabe kapısının eski örtüsünü Bursa’ya getirmiştir. Tavaftan kalma ayak sesleri, ‘’Lebbeykler’’ ve ALLAH’ın evinin kokusu da bu örtüyle birlikte Ulucami’ye getirilmiştir. Hal böyle iken aslında Ulucami’nin dört kapısı var desek karnımız ağrımaz. Çünkü bu kapılardan siyah olanı ALLAH’ın evine açılmaktadır. Tabi: ‘’kapı, içeriden açılacaktır.’’

Şadırvandan su sesleri, saf aralarından çocuk sesleri, hatta huşu içindeyseniz minber dibinden Peygamber selamının sesi duyulur. O minbere çizilen kâinattan haberdar iseniz bir de; ‘’Minber senin Ya Rabbi! Kâinat senin! Ben de seninim! Bu vakt-i şerifte namazım senin!’’ diyerek kapılır gidersiniz Hû diyarına. Böyle bir namazda kıyamdan rükûya bir ağaç gibi eğilir, rükûdan secdeye bir ırmak gibi süzülürsünüz fark etmeden. Ayağına galoş geçirip önünüzden geçen bir turisti göremezsiniz. Yanınızda sesli bir şekilde tahiyyata oturmuş teyzenin varlığından haberiniz kesilir. Minbere işlenmiş gezegen yörüngelerinin ahengi sirayet eder dualarınıza. Şiir gibi okunan bir Fatiha’dan, yürek ferahlatan bir İnşirah’tan minber dibindeki güneş parlayıverir. Evet evet, edebiyat yapmıyorum. Orada gerçekten bir güneş var. Gidin, göreceksiniz.

Selam verip de kuzey kapısına dönünce yüzünüz, geçmiş dinlerden semboller göreceksiniz. Bir camide niçin başka dinlerin sembolü bulunur? Eskiden kilise olduğu için mi? Hayır, Ulucami oldum olası bir camiydi. Peki niçin? Vaktiyle o dinlerin bankalarından borç istendiği için. O bankalar paralarını hibe etmeyi teklif etmiş. Ancak Yahudi ve hristiyan dinlerinin süslemeleriyle caminin süslenmesini talep etmişler. Rivayet edilen bu, biz bilemiyoruz tabii. Süslemelerin kuzey kapısındaki hariç tamamı silinmiş. Geçmişten ders alınsın diye, kafire asla inanılmasın diye de kuzey kapısındaki semboller bırakılmış.

Pek çok kişi bilmez ama Bursa Ulucamii İslam dünyası için mühim mabedler sıralamasında beşinci sırada yer almaktaymış. ‘’Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi, Mescid-i Aksa, Emeviye Camii, Bursa Ulucami.’’

Bursa’ya yolunuz düşecek olursa; zümrüt şehrin inci tanesi olan bu camide namaz kılmadan, minberin dibinde dua etmeden, şadırvanın suyuna el değdirmeden, devasa hatlarda göz gezdirmeden, Eski kabe örtüsüne bakıp hacca gidebilmek için iç geçirmeden bir de din kardeşlerinizi yâd etmeden gitmemeniz tavsiye olunur.
selam sevgi ve dua ile....[/b]
[/color]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Zümrüt Şehrin İnci Tanesi Empty
MesajKonu: Geri: Zümrüt Şehrin İnci Tanesi   Zümrüt Şehrin İnci Tanesi EmptyCuma Şub. 10 2012, 01:34

çiçek17 Allah razı olsun çiçek17
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Zümrüt Şehrin İnci Tanesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Vefa Kalbin Zümrüt Yamaçlarında Açan Bir Beste...
» Başka Şehrin İnsanları...
» Bu Şehrin Simasına Tebessüm Yakışır
» Kaldırımları Islaktı Bu Şehrin O Gece
» Kar Tanesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: