Gül Kokulu Yâre
*
O kutlu diyarlardan gönlümüze estikçe
Kokun gelecek diye yelde aradım seni.
Sabahın seher vakti, bâd-ı sabâ aşkıyla
Raks ederken yapraklar dalda aradım seni.
*
Unuttuk sünnetinin hem tadını, tuzunu
Sevgi güneşi ile; erit gönül buzunu
İsrâ, mîraç dönüşü ayağının tozunu
Yüzüme sürmek için yolda aradım seni.
*
Ne çileler çektiler her devirde her nebî
Yusuf’a mekân oldu karanlık kuyu dibi
Yeniden ufkuma doğ, n’olur; dolunay gibi
Dolaştım kalpten kalbe dilde aradım seni.
*
Eğer sen gelmeseydin dünya dönerdi ine
Dünden de çok muhtacız getirdiğin o dine
En güzel örnek oldun Habîb’im; sakaleyne
Zaman selâma durdu yılda aradım seni.
*
Yoldayken yol aradım akıl için yol birken
Nasıl oldu şaşırdım önde rehberim varken
Yitiği yitik yerde aramam gerekirken
Yeşili şaşı gördüm alda aradım seni.
*
İnsanlığın burcunda en zirvesin, kemâlsin
Ördün vahiy peteğin kutsal yüke hamalsın
Sen misin O, O mu sen, Kur’an ile hem hâlsin?
Öyle farklı ki reyhan balda aradım seni.
*
ermek üz’re gülünü girsem İrem bağına
Vahyi koklamak için çıksam Hıra dağına
Belki dokunur diye ayağım ayağına
İzine basmak için çölde aradım seni.
*
Rûz-i elestten beri koku saçan bir gülsün
Refik-i âlâ diye Hakk’a uçan bir gülsün
Onca dikene rağmen çölde açan bir gülsün
Kokun mu gül, ten mi gül; gülde aradım seni?
*
Ey sevgili Sultan’ım gözüm, gönlüm hep sende!
Şefaat-ı kübrânla kurtar bizi dar günde
Ruhları mest eyleyen o güzelim nağmende
Beste, güfte sır olmuş telde aradım seni.
....................................
Yok ki başka bir kapı in/cin sana kul Rabb’im
Yolların en doğrusu gösterdiğin yol Rabb’im
Yakmadın Halil’ini yakma bizi ol Rabb’im
Cennette cemâlini kulda aradım seni! ..
*
HAYAT
*
Giymek için kefeni, çıkarır hırkaları
Doğarken kendi ağlar, ölürken başkaları...
*
Hanifi KARA