ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. Empty
MesajKonu: Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..   Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. EmptyÇarş. Mayıs 26 2010, 14:08

Mesnevi’de bir hikaye var, ne zaman okusam yüreğime dokunur, ağlatır beni..ALLAH için çeng çalan çalgıcının hikayesi bu, belki okumuşsunuzdur..

-Aşağıya ekleyeceğim, Mesnevi’den yazmıştım bir zaman bir bölümünü..Mutlaka okuyun efendim, çok çok güzel-

Elden ayaktan düşmüş, ama vaktiyle zamanın en meşhur çalgıcılarından olan bir ihtiyarın hikayesi bu.. Çalgı çalmaktan başka bir şey bilmiyor, elinden gelmiyor..
O da en terkedilmiş, en düşkün, em muhtaç bir vaziyetteyken gidiyor ıssız bir yere ve en iyi yaptığı işi “ALLAH için” yapıyor! ALLAH için çeng çalıyor, ücretini de O'ndan istiyor..
ALLAH için çalıyor ve ALLAH için şarkı söylüyor yani!
ALLAH da “kendi için çalan-söyleyen” bu çalgıcının yaptığını beğeniyor ve ücretini zamanın halifesiyle gönderiyor hem de..
Böyledir o Rabbim ah..
Yeter ki, sen O’nun için bir şey yap, velev ki çok basit, ya da insanlar nazarında hor görülen bir şey olsun, O beğenir.
O “kendisi için” olan amelleri bilir ve mükafatlandırır.

“Kendisi için çırpınanı” da kucağına alır, hiç bırakmaz.

Aklıma yargıçlık yapanlar düştü şu vakit;
“Sen şöylesin” “Sen böylesin” “Sen çok günahkarsın, yatacak yerin yok” “Haa o mu? Bırak ya ...nin biri!” “Bak namaz kılıyorsun ama kafan açık kabul değil!” “Namazsız oruç olmaz” vs.vs.

Bakar mısınız hüküm vermelere? Kesip biçmelere?!
Sana ne?!
Sen kimsin ki başkası hakkında hüküm veriyorsun?!
Ceplerde hep darağaçları! Ne kadar da hevesliyiz “Tanrı” olmaya!
Halbuki “Sen!” demenin öte ucu “Ben!” demektir, farkında değil misin?
Sen alçaltırken gayrını güya, kendini yüceltiyorsun!
Hatırla ve hiç unutma ki şeytan da “ben” demişti ve kovulanlardan oldu!
ALLAH yüreklere bakıyor, zahire göre hüküm vermez. “Ameller niyetlere göredir”hem..
Kimsenin kalbini yarıp bakamayız ki “şu, şudur” diyebilelim..

Hem desek de ne olacak? Abesle iştigal..Yargı ve ceza makamı ancak ALLAH’tır.
Bize düşen ancak kendimizi kollamak..
Yüreklere ALLAH içinlik katmalı biraz..
Amellere ALLAH içinlik katmalı..
Yalnız, yalnız ALLAH için çalmalı bazen de!
Ki burada da, orada da “yarar” olsun, boşa gitmesin..

ALLAH için Çeng Çalan Şarkıcı’nın Hikayesi
Hz.Ömer zamanında ihtiyar bir çalgıcının aç kaldığı bir gün
mezarlığa gidip ALLAH için çeng çalma hikayesi..
Bilmem işittin mi? Hz. Ömer zamanında pek güzel, pek latif çeng çalan bir çalgıcı vardı..Meclisleri, toplulukları onun nefesi süslerdi..Öyle bir çalgıcıydı ki, dünya onun yüzünden neşeyle dolmuştu..Onun çenginin sesinden, can kuşu kanatlanır uçardı..
Aradan nice zaman geçip de, çalgıcı ihtiyarlayınca, cana can katan güzelim sesi çirkinleşti.. Artık hiç kimse, o sese önem vermez oldu.
Zaten hangi hoşluk vardır ki, sonunda hoşluğunu kaybetmesin?..
Hangi tavan vardır ki yıkılıp yerlere serilmesin?..
Seneler geçti, çalgıcı çok yaşlandı ve çöktü. Artık hiçbirşey kazanamaz hale geldi, bir dilim ekmeğe muhtaç oldu. Bir gün içi yanarak Cenab-ı Hakk’a yalvardı da dedi ki:
“ALLAH’ım! Bana uzun bir ömür, tükenmez fırsatlar verdin..
Benim gibi değersiz bir kula nice ihsanlarda bulundun..
70 yıl günah işledim durdum; bir gün olsun rızkımı kesmedin, nimetini esirgemedin.. Artık kazancım yok; elim ermez-gücüm yetmez oldu..Ben bugün Senin misafirinim.. Seninim.. Bugün yalnız Senin için çeng çalacağım..”
Çengi omuzladı, ALLAH’a sığınmak, O’na çeng çalmak için, ah vah ederek Medine mezarlığına yöneldi..Kendi kendine dedi ki;
“Ben çalacağım çengin ücretini ALLAH’tan isterim, çünkü O, özü doğru olanları kabul eder, kerem buyurur..”
Bir hayli çaldı, ağladı.. Sonra çengi yastık yaptı, bir mezarın yanında başını çenge koyup yattı.. Uyku onu esir aldı, can kuşu hapisten kurtuldu..Ten esaretinden, dünya ızdırabından kurtulunca mana alemine ve can ovasına vardı.. -Rüyasında ona cennetlerden bir cennet gösterildi de mestoldu, orda ebedi kalmak diledi Rabbinden- Fakat ihtiyar çalgıcıya: “Burada kalmaya özenme, tama’ etme. Madem ki ayağından mâsivâ dikeni çıkmıştır, korkma, haydi git..” diye emir geldi..
O sırada Cenab-ı Hakk, Hz. Ömer’e öyle bir uyku verdi ki, uykudan başını kaldıramadı. Bu hale şaştı kaldı da; “Böyle bir uykuya alışık değilim, bu uyku sebepsiz değildir. Herhalde gizli âlemden geliyor..” diye düşündü.. Başını koydu yattı, uykuya daldı, bir rüya gördü:
Rüyasında Hakk tarafından bir ses geldi, bu sesi ruhu işitti...
“Ey Ömer! Bizim kulumuzu ihtiyaçtan kurtar! Bizim has ve muhterem bir kulumuz var. Onu görmek için mezarlığa git. Herkesin hakkı olan Beytü’l-Mâl’den 700 dinar al. O parayı ona götür de de ki: “Ey bizim seçkin erimiz şimdilik bu kadar getirdim, bunu al harca, tükenince yine buraya gel!..”
Hz. Ömer, rüyasında işittiği sesin heybetinden uyandı, yerinden sıçradı kalktı ve bu hizmeti görmek için hazırlandı. Para kesesi koltuğunda mezarlığın yolunu tuttu. Koşa koşa ALLAH’ın has kulunu aramağa başladı.Mezarlığın çevresinde bir hayli döndü-dolaştı. Fakat o ihtiyardan başkasını göremedi..Kendi kendine: “Bu olmasa gerek.. Cenab-ı Hakk; “tertemiz, arı-duru, hizmete layık bir kulum var” diye buyurmuştu.. İhtiyar bir çalgıcı nasıl olur da ALLAH’ın has kullarından olabilir?..”
“Ey ALLAH’ın sırrı! Sen ne kadar hoşsun, ne kadar garipsin.” Dedi.Yine arandı da o çalgıcıdan başkasını göremeyince:“Karanlıklar içinde nice nurlanmış gönüller vardır..” dedi.
Sonra geldi ihtiyar çalgıcının yanına büyük bir saygıyla oturdu, uyanıp ondan korkan çalgıcıya: “Benden korkma, ürkme; sana Hakk tarafından müjde getirdim..” dedi.

“Hakk’ın sana selamı var, senin halini-hatırını soruyor, hadsiz-hesapsız zahmetler, kederler, gamlar yüzünden nasıldır, ne haldedir diye soruyor.. İşte zarûri ihtiyaçların için bir kaç altın. Bunları harca yine buraya gel.”
İhtiyar bu sözü duyunca titremeye, elini ısırıp dövünmeye başladı;
“Ey eşi benzeri olmayan ALLAH’ım!
Zavallı ihtiyar kulun utancından su kesildi..” diye feryad etti..
Bir hayli ağladı; derdi, kederi haddi aştı. Nihayet çengi yere vurdu, parça parça etti.Parçaladığı çenge seslenerek dedi ki:

“Ey Rabbimle benim arama perde olan!
Ey hakk yolundan beni saptıran! Ey benim yolumu kesen!
Ey 70 seneden beri kanımı içen! Ey kemal sahibi insanlar yanında beni küçük düşüren, yüzümü karartan!..”
“Ey ihsan ve vefa sahibi ALLAH’ım!
Cefalarla, suçlarla geçen ömrüme sen acı! “
“ALLAH bana öyle bir ömür lûtfetti ki, o ömrün bir gününün bile kıymetini kimse bilemez, ona değer biçemez..Ben ise hayatımı, kıymetli ömrümü boş yere harcadım.
Bana verilen sayılı nefeslerimin hepsini de, tiz ve pes seslerle tükettim, gitti...

Ben nağmelerle uğraşırken, ırak perdesini düşünürken, firak zamanını düşünemedim, yani dünyadan ayrılacağım zamanın acılığı hatırımdan çıktı gitti..
Yazıklar olsun ki, zir efgend hurd makamının tizliğinden, bunu düşünüp, onunla meşgul oluşumdan, gönlümün ekini, gönlümde bulunması gereken manevi duygular kurudu; gönlümse öldü.
Eyvahlar olsun ki, şu 24 perdenin sesiyle ömür kervanı geçti gitti. Gün akşam oldu..
ALLAH’ım! Verdiklerine razı olmayan, sızlanıp duran, feryad eden nefsimin elinden feryad ediyorum..
Başkasından şikayette bulunmuyorum..
Sen’den, maddi çıkarım için yardım isteyen kendimden sana şikayette bulunuyor, adalet istiyorum..
Kimsecikten adalet beklemem, derdime çare bulamam; ancak bana benden yakın olandan adalet bekler, çare bulurum..
Çünkü bu benlik, bu varlık her an bana ondan gelmekte; bu varlık vehmi azalacak, bitecek olursa, başka bir şey kalmayacağı için yalnız onu görürüm..”

Hz. Ömer, çalgıcıya dedi ki:
“Senin bu ağlayıp sızlayışın, kendinde oluşunun, ayıklığının belirtisidir..

Mesnevi

muhabbetle

Ayşe Reşad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. Empty
MesajKonu: Geri: Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..   Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. EmptyPerş. Mayıs 27 2010, 00:30

çiçek10 Allah razı olsun 2 çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. Empty
MesajKonu: Geri: Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..   Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. EmptySalı Haz. 01 2010, 04:04

MaVi_GüL demiş ki:
çiçek10Allah razı olsun 2çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. Empty
MesajKonu: Geri: Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..   Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de.. EmptyPaz Ocak 02 2011, 13:42

mustafa43 demiş ki:
MaVi_GüL demiş ki:
çiçek10Allah razı olsun 2çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yalnız ALLAH İçin Çalmalı Bazen de..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ALLAH; kulları için sayısız nimetler halketti, kullarını da kendisi için halketti."
» Bazen Uzaklaşmak Gerekir Yakınlaşmak İçin...
» Bâzen bir günah, affı için bin gözyaşı ister
» Hizmet ALLAH için olmalı..!
» Allah icin söyleyin...!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Genel İslami Konular-
Buraya geçin: