"ALLAH; kulları için sayısız nimetler halketti, kullarını da kendisi için halketti."
Demek ki biz ALLAH'a kulluğumuzu yaparsak bu nimetlerin hepsi bizim için şefaatçi
olurlar.
Bu yediklerimiz, içtiklerimiz hepsi ALLAH'ı zikreder. ALLAH'tan gafil olan, insanlardır.
ALLAH'tan çok ayık olan insanlar da vardır. İnsanlar ALLAH'tan ayık olursa bütün nimetler
ona hizmet etmiş olur.
Bir nimeti, ALLAH'tan ayık olan bir kul yediği zaman o nimet ALLAH'a dua ediyor.
"Ya Rabbi" diyor; "Ben bir nimet idim, bu kulun beni yedi onu affet. Çünkü beni yedi,
zikrediyor. Sen bunu affet" diyor. ALLAH da affediyor. Yiyecek bize şefaat etmiş oluyor.
Yediğimiz yemeği gafil yersek o zaman ne oluyor? O yenen nimet diyor ki: "Yâ
Rabbi ben bir nûr idim. Bu kulun beni yedi. Zulmete gark etti. Seni zikretmiyor,
mutazarrır oluyorum. Benim hakkımı bundan al." Şikâyetçi oluyor nimetler, onun için.
Şükür bütün nimetleri artırır, inancımızı yaşarsak şükrümüzü eda etmiş oluruz.
Onun için bir bardak suya, bir lokma yiyeceğe şükredeceğiz. Madem ki beşeriz,
ihtiyacımız var. İhtiyacımızı gidermezsek perişan oluruz. En fazla ihtiyaçlarımız; yemek,
içmek, soğuktan - sıcaktan korunmak. Bunlar da nimet değil mi? Her şey için çok
şükredeceğiz. "Bir bardak suya bile lâyık değilim. Sen bunu nimet olarak halk etmişsin,
bu nimeti bana şefaatçi et. Benden şikâyetçi etme" diyeceğiz. "Bu yemeği yedim, Sana
şükretmeyi, Sana zikretmeyi nasip et" diye dua etmemiz lâzım.
Bir de fikir sahibi olmamız lâzım. Fikir sahibi olmazsak ALLAH'a giden doğru yoldan
saparız. ALLAH'a giden doğru yol nedir? ALLAH'a inanmak, peygambere inanmaktır.
Kitaba ve sünnete inanmayanlar ALLAH'a giden yoldan sapıyorlar, yanlış yola gidiyorlar.
Helâk olup gidiyorlar. Onun için her sözümüzü düşünerek konuşalım, rasgele
konuşmayalım. Nefisten gelen konuşma bize yasak olan sözü söyletir, kitaba - sünnete
uymayan şekilde konuşturur. "Tarîk-i müstakîm"den kaydırır.
ALLAH yolu; kitap - sünnet yoludur. Evvelâ Peygamber Efendimiz’in sünnetini
işleyelim ki ALLAH yolunu bulmuş olalım. Resulullah'a yaklaşmak sünnetle oluyor.
Sünneti işlersek ALLAH'a giden yolu bulmuş oluyoruz. Onun bu yolundan kaymamak
için her sözümüzü kitaba, sünnete uydurarak konuşacagız; bu sözümüz faydalı mıdır,
zararlımıdır? Kitaba, sünnete uyuyor mu? Bu sözümüz şeriatımıza, İslamiyet’e aykırı
mıdır diye düşünelim.
alıntı