mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Özlemek-1 Ptsi Tem. 06 2015, 00:44 | |
| Özlemek-1
Bugün daha soğuk kelimeler, anılar nöbetleşiyor dakika başlarında. Unutmuyorum, öylesine unutmuyorum. Kulaklarım sessizliğinle sağır oluyor, hiç bir sessizlik bu kadar dokunmuyor bana, en komik anlar bile artık beni güldürmüyor. Bugün daha ıslak kelimeler, ne güneşin batışını izliyorum, ne de ayın parlaklığına heyecanlanıyorum .Yağmurlarda o küçük şemsiye iki kişiyi ıslatmazken, şimdi koca şemsiyeyle tek başıma ıslanıyorum. Koskoca şehire sessizlik çöküyor, ıssızlık kokan bir sessizlik...
Şimdi delice özlemek zamanı; ne zor şeydir özlemek. Aşktan, nefretten bile daha yorucu daha yıpratıcı, tedavisi olmayan bir hastalık gibidir. Çaresizce sevmektir özlemek, sevmediğini özleyemezsin. Umutla beklemektir, gözyaşıyla umudunu beslemektir. Özlemek gece yarısı kan ter içerisinde bir rüyadan uyanıp, etrafa boş boş bakmaktır. Tuhafdır özlemek; gün kararırken özlemek öyle bir özlemek işte. Aklına getirdiklerinle bazen tebessüm etmek, bazen öfkelenmektir özlemek...
Sesini özlemektir, adını özlemektir belki, tekrar tekrar bakılan fotoğraflardır özlemek. Öyle çok bakmışınızdır ki her kareyi ezbere bilirsiniz, ama özlemek bu ya, yine bakarsınız, işte böyle bir zihin yanılgısıdır özlemek. Bir de susarak özlemek var, daha hazini gölgelerde özlemek, usulca özlemek, her lahza özlemek...
Bir avuç siluete gizlenmiştir susarak özlemek, temmuz ayında bile üşümektir, ya da kar yağarken incecik bir gömlekle dışarı çıkmaktır. Dipsiz bir hasret, zehirden aştır özlemek, ansızın gülmek, ansızın ağlamaktır, bir resmin gözlerine dalıp tekrar çıkamamaktır. Bazen özlelen kişiye kızarsınız, tüm bu cefalar için. Sonra onun hem avukatı, hem savcısı, hem hakimi olup aklarsınız, böyledir özlemek. Sonsuz hülyalardır özlemek, geçmek bilmeyen günlerdir, gariptir özlemek
Hatta kısacık ömürlü bir şaire : Yüzyıldır alaca karanlıkta koşuyorum ardından dedirtmiştir.
Havadaki yangın kokusudur özlemek; tadı zakkumdur, alışırsın zamanla ama ansızın bir fırtına çıkar ruhunda, sarsılırsın yeniden. Bin yıllık müebbette bir bıçaktır yüreğe düşen, usul usul, ılık ılık kanarsın ta ki saçlarına kandan güller takana kadar .Eylülün hazirana uzağı, hasretidir, dakikada ölüp, dakikada dirilmektir, koca bir ahtır susarak özlemek...
Hayata düşe kalka devam etmektir, gecenin karanlığında gökyüzünde masallar görmektir. Bir kıvılcımın evreni yakmasını kenardan eli kolu bağlı izlemektir belki, kimseyi teselli edememektir belki. Hatta her ağlayanla oturup ağlaşmaktır. Avlusu karanlık, suyu tatsız eski bir evdir özlemek. Sonbaharda oraya buraya savrulan kurumuş yapraklardır özlemek. Bu alemin en büyük azabı, çilesidir, yaşamayı zorlaştıran hatta imkansızlaştıran. Ne zor şeydir özlemek, hem de susarak özlemek...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Özlemek-1 Salı Tem. 07 2015, 04:08 | |
| | |
|