Menekşe Özel Üye
Mesaj Sayısı : 2555 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Koparılmış Mektuplar C.tesi Nis. 19 2014, 23:18 | |
| Koparılmış Mektuplar
Her yanda bir sürü kelepçe, pranga, zincir, sicim. Hepsi de bağlamak için. Oysa hepsi çözmekte.
Yangın yerleri var mesela, suyla sönmeyen ateşlerin öğütücü hallerine tanık eder bizi. Ancak susla söndürülür bu hengame.
Tebrik kartları, macun ve kağıt helva nostaljik yıldız kayımları artık. Kolu kanadı kırıldığından Kız Kulesinin, yalnızca uzaktan seyirlik gülümseyişler indiriyor geceye.
Sözler öğreniyoruz her gün, en sevmediklerimizden bile. Alçıdan kurtarıp bacaklarımızı, koşmayı deniyoruz bir vakit. Sonra en sevdiğimizin tökezletmesine mani olamıyoruz bizi.
Yaprakları her gün evimizden işimize giderken ya da kim bilir ne maksatla dışarı çıktığımız sürelerde çiğneyip geçiyoruz, sonra da çevrecilerin eylemlerine destek imzaları bırakıyoruz örtüsüz masalarda.
Elbiselerimizi kirletip, sonra onları temizlemek için tonla vakit harcıyoruz, yarın yeniden acıkacağımızı bilerek karnımızı doyuruyoruz, uyuyoruz uyanacağımızı bilerek. Bile isteye yalanlar türetiyoruz olmadık cümlelerin içinde, kolay avutuyoruz bizden başkalarını galiba bir de. Onlara bir çırpıda gelir geçer bunlar diyoruz da, kendi içimizle öyle değil söyleşmelerimiz.
Kirpiklerimizde çapak biriktiğinde suyla çapağımızdan kurtulmayı başarabiliyoruz. Ama gözlerimizde bakışlar biriktiğinde her gün, aynaya bakmayış kararı sayıp kendimizi cezalandırıyoruz.
Öyle olsa, böyle olsa, en iyisi şöyle olsun diye diye büyütüyoruz hayal kahvelerimizi karşımızda. O hayaller her boşa çıktığındaysa yine kendimize kızıyoruz.
Kağıt kırpıcıya kaç şiir, kaç hikaye, kaç alelade yazı bıraktığımızı anımsamadan, bildiğimiz düğmesine basıp onu her gün çalıştırıyoruz. Kaçıyoruz, kovalıyoruz, kurtuluyoruz, kurtarıyoruz. Her gün yeni bir zaman ve yeni bir yaşam aslında. Zamanımız yok sanıyoruz, ama zamanın bize her günü yeniden sunduğunu farkedemiyoruz.
Usulca doğrulduğumuz yatağımızda başlıyor bir mektup daha yazılmaya. Zarfından puluna, kağadından kalemine bizim için bir mektup o. Çok zaman gözümüzden kaçırıyoruz kendimizi, işte o zaman bizden bir mektup daha kopuyor.
Kimi çağırsam diyoruz yalnız sofralarımıza: Eski sevgilimiz, onun eski sevgilisi, onun da eski sevgilisi... Yok epey kalabalık oldu. Sadece iki kişilik bir masa bu. O zaman annemiz gelsin? O da babamız olmadan yapamaz gelemez. Ya kardeş? Iııımm onun bir toplantısı vardı. Peki en iyi arkadaş? Kim ki o... Ya yalnızlık? Böyle yazılarda hep yoldaş o olur, bu klişeye de lüzum yok şimdi. Yorgun bacakları öteki sandalyeye koymak? Bu fena fikir değil...
Şamdanda mum unutup geceyi körletmenin de bir yolunu bulmalı. Bodruma inip ev yapımı bir şişe şarap sunmalı belki kendi bardağında. Bir plak çalmalı eskiden kalma. Soymalı tüm derisini yalanların. Öcünü almalı üzerine su sıçratan şu hızlı şoförün. Kaçırmamak için ay vaktini, tam zamanında çıkmalı balkona.
Şehri seyretmekten usanınca, zaten yeni mektubun hazırlığını yapar göz kapakları. Ağır ağır düşer ötekinin üstüne, odalarda kaybolur talancı kahkahalar. Yakında deyip kandırır yeniden. Yakında, konuşacağım. Yakında...
Fırat Avcı | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Koparılmış Mektuplar Paz Nis. 20 2014, 02:32 | |
| | |
|