mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Tevekkül... C.tesi Eyl. 14 2013, 20:36 | |
| Tevekkül...
Arapça`dan dilimize geçmiş olan tevekkül kelimesinin sözlük anlamı: "Vekil kılmak, başkasına havale etmek." şeklindedir. Tevekkül kelimesi ile aynı kökten gelen "vekil" kelimesi; kişinin kendi işini görmesi üzere, yetki verdiği insan anlamına gelir. Avukat da bir vekildir, "Müvekkil" ise vekil edinen, "tevkil" ise vekil kılma, vekil edinme demektir. Aynı kökten olan "ittikal", biraz da tembellik içeren, boşa gidebilecek bir güvenme ve dayanmayı anlatır.
Tevekkülde, kelimenin Arap dilindeki kalıbı gereği bir zorlama vardır. Bu da, herhangi bir konuda, akli ve bedeni gücü, yani metod ve eylem fonksiyonunu kullanmayı, dayanmayı ve itimat etmeyi ifade eder. "Tevekkül, insanın kendine yüklenen bütün görevleri yaptıktan sonra, işin sonucunu ALLAH`a bırakması, O`nun yaratacağı neticeyi güven ve rıza ile karşılayıp, insanlardan bir beklenti içerisinde olmaması; kısaca ALLAH`a güvenip, akibetinden endişe etmemesidir. Bu ölçüde bir güven ve itimat olmazsa, tevekkülden söz edilemez; kalp kapıları ALLAH`tan başkasına açık kaldığı sürece, hakiki tevekküle ulaşılmaz!
Doğru tevekkül anlayışı:
Evrendeki olaylar bir düzen ve yasalar çerçevesinde, sebep-sonuç ilişkisi içindedir. İnsan evrende geçerli olan yasaları gözeterek, akıl ve iradeleriyle sebepleri bulabilirler. Bir çiftçi tohum ekmeden, ürün elde edemez. Çiftçi tarlasını zamanda sürmeli, tohumunu ekmeli, gübrelemeli ve sulamalıdır. Sonra da bol ve iyi ürün alabilmek için ALLAH'tan yardım dilemelidir. Çalışmadan başarıya ulaşılamaz, çalışkanlık olmadan, ödül olmaz. Bir öğrenci, önce derslerine devam edecek, doğru, dürüst çalışacak, ödevlerini zamanında yapacak, sonra ALLAH'tan yardım isteyerek başarılı olmasını dileyecektir. Gerçek anlamda tevekkül eden kimse, işinin gereğini yapar ve sonucu ALLAH'tan bekler.
Doğru olmayan tevekkül anlayışı ise, çalışmayı bırakıp, kendisinin yapması gereken işleri ALLAH'a havale etmesidir. Örneğin bir öğrenci dersine çalışmadan "Ben ALLAH'ın yardımına güveniyorum, ALLAH bana yardım eder" diyerek, sınava girmesi yanlış bir düşüncedir. Çalışmadan, hiçbir çaba göstermeden başarılı olmayı beklemek tembelliktir, miskinliktir.
Yani kendi nefsinin acizliğini bildiği için kendisine güvenmeyen kimse, başkalarının da kendisi gibi aciz olduğunu bilir, onlara güvenmez, yalnız ALLAH’a güvenir. Unutmamak lazımdır ki, bütün kainatı ve içindekileri, ALLAH yaratmıştır ve onları rızıklandırmayı, muhafaza etmeyi de üzerine almıştır. Böyle olduğu halde ALLAH’tan başka şeylere tevekkül etmek, onlardan medet beklemenin ne kadar yanlış olduğu ortadadır.
Tevekkül aynı zamanda, insan gücünün dışında gelişen, değiştirilmesi mümkün olmayan, üzücü olayları, ezelde takdir edilmiş bilip, üzülmemektir. Zira İnsan, bir işin neticesinin iyi mi, kötü mü olacağını bilemez. Hayır sandığı çok şey, şerle, şer sandığı çok şey de, hayırla neticelenebilir. Muhakkak şu işim olsun diye ısrar etmemeli, "Hayırlı ise olsun" demelidir.
Kimseye muhtaç olmamak için çalışmayı, hasta olmamak için tedbir almayı, görebilmek için, ışığı ALLAHü Teala sebep kılmıştır. Bir şeyin hasıl olmasına sebep olan şeyi yapmayıp, sebepsiz olarak gelmesini beklemek, mantığa uygun olmadığı gibi, Tasavvuf düşüncesine de aykırıdır.
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Tevekkül... Paz Eyl. 15 2013, 02:07 | |
| | |
|