Menekşe Özel Üye
Mesaj Sayısı : 2555 Kayıt tarihi : 30/08/10
| Konu: Canım İstiyor Çarş. Nis. 24 2013, 20:43 | |
| Canım İstiyor
Eğer şu an canım bir öykü yazmak isteseydi emin olun şöyle başlardı : Bir kadın ve bir erkeğin, apansız bir zamanda kendilerini sonbahar renginde bir labirentin içinde buluşuyla başlar bu öykü... Ama şu an canım bir öykü yazmak istemiyor, canım sadece yazmak istiyor o kadar. Belki yine de o kadınla o erkeğin o labirentin içinde yaşayacaklarından bahsedebilirim; ya da bahsetmem... Ya da canım ne istiyorsa onu yaparım, ne de olsa bu can ve yazacağım tüm harfler benim... Eğer şu an bir öykünün içinde olmak isteseydim, daha kıyıya varması uzun süre alacak bir vapurun güvertesinde, hemen yanı başımda, bana gülümseyen o sevimli kızla tanışan adam olmak isterdim. Ama şu an bir öykünün içinde de olmak istemiyorum. Can benim değil mi? Canım ne isterse onu yapmalıyım ben... Bazen romantik bazen de çılgın olmalıyım. Uğruna ağladıklarım beni bazen görmeli bazen de görmemeli. Canımın çektiklerini yapabilmeliyim... Olacak ilk sevgilime de şöyle demeliyim: Seni canım çekiyor... İsterseniz bir öykü de sıkıştırabilirim bu yazının arasına. Gizli ve herkesin okuyamayacağı bir öykü.. Sadece üzmeyenler okuyabilseydi keşke bu öyküyü... Şey... Yani canım çekerse yazımın arasına sıkıştırırım demek istemiştim. Sanki canım çekiyor gibi. Ah bu benim canım... Bir anı da bir anına tutsa bir gün de, bir gece de... Canım benim... İşte size en olmadık, en tuhaf, en garip asla gerçek bir öykü bile olamayacak bir öykü : Uzun saçlı ve uzun kirpikli kız, düşlerinde yüzerken boğulmuş bir yaz uykusunda. Sabah uyandığında ise yaşamında da yüzemeyeceğinden, hatta kulaç atamayacağından endişelenmiş... Ve yine o sabah uyandığında hayretle ellerine bakmış. Avuçlarında bir sürü kalbi hüzne boğacak kadar hüzün varmış... Korku ve endişeyle hemen banyoya gidip ellerini hüzünden arındırabilmek için yıkamaya başlamış... Nafile... Hırsla bir daha yıkamış ellerini, bir yandan da ne olur çıksın bu hüzünler diye haykırarak... Nafile... Uzun saçlı kız ağlamaya başlamış sonra, bıkkınlıkla... Gözü yaşlı bir şekilde odasına geri döndüğünde, masasının üstünde şiir yazılı bir kağıt görmüş ve şaşkınlıkla hemen okumaya başlamış : Avuçlarındaki hüzün, Üzüntülerin bedelidir uzun saçlı kız, Avuçlarındaki hüzün, Eski aşklarından yeni aşklarına akacak sızı dolu bir nehirdir. Çünkü sen ey uzun saçlı kız, Bir çok kere ağlamadan ağlattın, Üzülmeden üzdün, Ey uzun saçlı kız, Çünkü bir çok defa seni sevenlere soru işaretlerinden mezarlar yaptın... Avuçlarındaki hüzün, Çıkmaz yazgı lekesidir, Ruhunla gerçekten tanışıncaya dek, Hep hüzünle yaşa diye...
Uzun saçlı kız kötü bir kabusun içinde olduğunu sanmış ve silkinmiş olduğu yerde bir süre... Nafile...
Bu öykü burada bitmiyor elbet... Ama benim canım burada bitirmek istedi. O yüzden bir gün gerçekten ruhuyla tanışıp tanışmadığını sormayın bana.. Bilsem de söylemem.... İşte canım bugün bunları yazmak istedi... Canım yazdıklarımı sadece üzmeyenler okuyabilsin istiyor. Yaşam da canımın dileğini yerine getirirse öyle olur galiba... Şey... Yani aslında yaşam, duygularımızın arasına sıkışmış öykülerle ve canımızın istediklerini yapabilme arzusuyla devam ediyor sanırım... Ben mutluyum... Çünkü canım öyle istiyor...
Oktay Coşar | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Canım İstiyor Perş. Nis. 25 2013, 01:54 | |
| | |
|