ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Empty
MesajKonu: Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:    Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   EmptyÇarş. Ekim 17 2012, 20:24

Kütahya'nın Adı:

Bir zamanlar yörede dul bir kadın yaşarmış.Geçimini sağlamak için çanak çömlek yaparak pazarda satarmış. Yaptığı çanak ve çömlekler o kadar sağlam ve güzel olurlarmış ki hemen beğenilip alınırmış. Bu nedenle diğer çanak ve çömlekçilerinki alıcı bulamazmış. Zorda kalan öbür çanak çömlekçiler bu duruma şaşarak sonunda bu kadının çanak çömleğinin sağlam ve güzel olmasındaki sırrın toprakta olduğuna kanaat getirirler ve derler ki :Bu kadını izleyip nereden toprak aldığını öğrenelim, bizde oradan toprak alalım derler. Dediklerini yaparak, gizlice kadını takip ederler. Kadını şimdiki ilimizin (Kütahya) bulunduğu yerdeki, küçücük bir tepeden toprak aldığını görürler. Bunun üzerine bütün çanak çömlekçiler oradan toprak almaya başlarlar.Bundan sonra çanak çömlekçilik gelişir ve burada bir kent kurulur. Adınada seramik kenti anlamına gelen Seramorum denir. Daha sonra kentin adı Kotiyom olarak değişir. Türkler eline geçincede adı Kütahya olarak anılır ve bugüne bu isimle gelir...

Kale Efsanesi:

Efsaneye göre bir zamanlar Kütahya'da minareden boylu, olağan üstü, dev gibi iri ve güçlü adamlar yaşarmış. Ömürleri de boyları gibi uzunmuş. Bazıları susadığında eğilip kente üç kilometre uzaklıktaki Felent çayından su içerlermiş.Bir gün bu adamları liderleri yan yana dizilmelerini emretmiş, dizinin bir ucu yoncalıya diğer ucu Nemrut kayasına ulaşmış. Liderleri Nemrut kayasından parçalar kestirerek oda büyüklüğünde kaya parçaları elden ele geçirilerek Gulam köyü diye bir köyün yanında işlenerek kentin yanındaki şimdiki Hisar tepeye taşınır ve Hisar Kale inşa edilir.Bir söylentiye göre şimdiki Enne Köyünün adı bu olaydan kaynaklanır.Daha önceleri Elele olan köyün adı zamanla Enne'ye dönüşür. Kalenin yapımı uzun sürer.Bedenler, örülür, saralar kururlur, su mahzenleri kazılır ve yer altı yolları yapılarak, görkemli bir kale yükselir.Bu sırada bin yaşına yaklaşmış olan başkanın bir oğlu varmış. Henüz bıyıkları yeni terlemiş olan başkanın bu oğlu 300 yaşındaymış ve birden ölmüş. O güne kadar ölümle ilk kez karşılaşan babanın beli bükülür ve yaptığı kaleye bakar bakar ve der:

Üç yüz yaşında oğlum öldü hamı traş
Bu diyarda ölüm olduğunu bileydim
Koymazdım taş üstüne taş


Kalenin Tarihçesi:

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Kale1

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Kale2

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Kale3

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Kale4

Kütahya Kalesi şehre hâkim bir tepe üzerinde bulunmaktadır. Kalenin bulunduğu alanın antik çağdan itibaren ilk yerleşmenin başladığı yer olduğu sanılmaktadır. Kaynaklara göre buradaki ilk kaleyi Bizanslılar yapmıştır. Malazgirt Savaşı (1071) sonrası Alparslan’a yenilen Bizans İmparatoru Romanos Diogenes’in gözlerine bu kalede mil çekilmiştir. Daha sonra 1080 yılında Kutalmışoğlu Süleyman Şah tarafından kale ele geçirilmiştir. Germiyanoğulları ve Osmanlı dönemlerinde de kullanılmıştır. Fatih Sultan Mehmet kaleyi onarmış, genişletmiştir. Sultan III.Selim zamanında da kalenin muhafızları Nizamı Cedid örgütünün Selimiye Ocağına bağlanmıştır. Bu dönemlerde kale bir süre cezaevi olarak kullanılmıştır.

Eski kaynaklar ve gezginlerin seyahatnamelerinde de kale ile ilgili bir bilgiye rastlanmamıştır. Kalede Türk devri öncesine ait herhangi bir yapı ile karşılaşılmamıştır. Bununla beraber kale burçları, bazı sarnıçlar ve depolar ile buna benzer kalıntılar kesinlik kazanamamakla beraber önceki dönemlere ait bazı ipuçları vermektedir. Evliya Çelebi’nin 70 burcunun olduğuna değindiği kalenin burçları iyi durumda olmasına karşılık, şehre bakan doğu tarafında çok az burç günümüze gelebilmiştir. Kalenin batı ucuna küçük bir içkale veya şato yerleştirilmiştir. Bunun kuzeyine de Osmanlı döneminde yeni bir bölüm eklenmiştir.

Kale İç Kale ve Yukarı Kale olmak üzere iki bölümden meydana gelmiş, moloz, kesme taş ve tuğla hatıllarla yapılmıştır. Duvar örgüleri arasında çok sayıda devşirme malzeme ile karşılaşılmıştır. Sur duvarlarına burçlar sık aralıklarla yerleştirilmiştir. İç Kale’nin bulunduğu tarafta birbirine bitişik burçlar da dikkati çekmektedir. Burçlar yuvarlak olup, yalnızca güneydeki bir burç kare planlı yapılmıştır. İç Kale içerisinde sarnıçlar, odalar, iki cephanelik ve iki de tophane bulunmaktadır. Bugün bu kalenin içerisindeki meydana Ebed Bahçesi denilmektedir. Aşağı Kalede ise burçlar tamamen kare planlıdır. Doğu yönündeki giriş kaplamaları sökülmüş olmasına rağmen yine de iki burcun arasında olduğunu göstermektedir.

İç Kale’nin doğuya açılan bir giriş kapısı vardır. Evliya Çelebi bu kapının ahşap ve üzerinin camız derisi ile kaplı olduğunu belirtmiştir. Şehre inen doğu kapılarından da üç kat demir kapı olarak söz etmiştir. Ayrıca bu kapının iki tarafında beyaz mermerden aslan heykelleri olduğuna da değinmiştir. C.Texier bu aslanlardan bir tanesinden söz etmiştir. Bazı kaynaklarda kalenin hendeklerle çevrili olduğu yazılmışsa da bununla ilgili bir ize rastlanmamıştır.

Yukarı Kale’de Germiyanoğlu Süleyman Şah’ın 1378’de yaptırdığı Yukarı Kale (Süleyman Şah) Camisi, Aşağı Kale’de de Ulupınar Mescidi Osmanlı döneminde yapılmıştır. Ayrıca şehirden kaleye çıkan yol üzerinde de iki çeşme kalıntısı bulunmaktadır. Kaba taştan yapılmış bir suyolu izlerine de yine kaleye çıkış yolu üzerinde rastlanmıştır.

Günümüzde İç Kale içerisinde kendi ekseni etrafında dönen turistik bir gazino yapılmıştır.

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   Empty
MesajKonu: Geri: Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:    Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:   EmptyPerş. Ekim 18 2012, 01:16

çiçek16 Allah razı olsun çiçek16
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kütahya'nın Adı ve Kale Efsanesi:
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kırkpınar Efsanesi
» Anavarza Efsanesi
» Kız Kulesi Efsanesi
» Sarı Kız Efsanesi...
» Anavarza Efsanesi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Hikayeler-
Buraya geçin: