Selamların en güzeliyle…
Şu sıralarda hepimizi meşgul eden,birileri tarafından taze bir sorunmuş gibi gündeme getirilen bir mesele olan “OY VERMEK”üzerine yazmak istedim.İşin aslı bunu seneler önce hallettiğimizi ve artık mutabakata vardığımızı düşünüyordum. Taki,bu günün ılımlı kanaat önderleri kürsülerinden oy mu verelim,koymu verelim gibi saçma bir soru sarf edene kadar..
Daha dün aynı kürsülerden başka ifadeler çınlarken kulaklarımıza ne oldu da söylemleri değişivermişti bir anda? Düşüncelerini değiştiren ne olmuştu da kasıla kasıla halimizden anlamanız lazım gibi bir paylamayla açıklamışlardı düşüncelerini?
Hepimiz bir düşünelim.hani bir şiir vardı hepimizin severek dinlediği.”PEYGAMBER EFENDİMİZ BİR GÜN EVİNİZE GELSE” diye başlayan bir şiir.Korkmayın bu şiir burada yazacak değilim.Rasulün ,kendisini evine kabul etmekten çekineceği bir ümmetinin evine gideceğini düşünmüyorum zira.Biraz zihin jimnastiği yapalım sadece.Farzedelim ki,ALLAH rasulü bu topluma gelmiş.bize hitaben soruyor;
-Allah’a iman ediyormusunuz ey cemaat?
Hep birlikte son sesimizle bağırırız;
-Eveeet!
ALLAH rasulü tekrar sorsa;
-Peki,rasulüne iman ediyormusunuz?
-Eveeet!
Peki kitabına,cennet ve cehennemine iman ediyormusunuz?
-Elbetteki evet diye bağırırız
Ve tekrar sorsa ALLAH rasulü;
-Ya Allahın kanunlarıyla hükmolunmak,Allah’ın hükümlerinin hakim olması yani şeriatı istiyor musunuz?
O topluluk ne cevap verecektir acaba?
Hani malum şiirdeki gibi ALLAH Rasulünü görünce utancımızdan evet mi diyeceğiz yoksa?
Muhammed aleyhisselama rağmen şuan kürsülerimizden haykırdığımız gibi koyvermemek için oy vererek laisizmi kabul ediyoruz ya Muhammed! Mi diyeceğiz?
Bu cevapla şaşıran Rasulü ekreme;
-Ya rasulallah bizler laik müslümanlarız!
-Ya rasulallah,bizler demokrat Müslümanlarız !
Diyerek daha da şaşırmasını mı sağlayacağız ALLAH rasulünün?
Şimdi bu kitleleri tv ekranlarından ve yüksek kürsülerinden,sözüm ona fetvalarıyla peşinden sürükleyen bu zevata soruyorum.
-ALLAH rasulü karşınıza gelse ve sizin gözbebeklerinizin içine baksa yine bu söylemleri zikredebilirmisiniz onun huzurunda?
"Vallahi, bir elime ayı bir elime güneşi verseler yinede bu davamdan vaz geçmem"diye buyuran ümmetin efendisinin huzurunda bu fetvanızı verebilirmisiniz yüzünüz kızarmadan?
Kitleleri afyon gibi uyutup haram olan bir şeyi helal gösterebilirmisiniz?
Bu kadar utanmaz olabilirmisiniz gerçektende?
ALLAH aşkınıza elimizi vicdanlarımıza koyalım ve düşünelim.Her topluluk hak ettiği bir idareyle idare olunur ve hak ettiği idarecilerle yönetilirler..Bizim bunu hak edip etmeme durumumuza hiç girmiyorum.Zira girersem içinden çıkılamaz bir hal alacaktır.Bu gerçeği de bilmeyen kimse yoktur sanırım.Neyi ne kadar hak ediyoruz?İşimize gelen fetvayı sunarken kitlelere,onlarında zahmetsizce kabul etmeleri zaten neyi hak ettiklerinin göstergesidir.
Laikliği ve demokratlığı tartışabiliriz enine boyuna.Her kesim kendine göre yorumlayacaktır zira.Oysa bizim üzerinde durduğumuz konu Müslümanlıktır ki,bunun tartışılması,eğilip bükülmesi,kişisel görüşlerimizİn katılımıyla ılımlaştırılması söz konusu bile olamaz.Müslümanlığın ne olduğunu ve ne olmadığını ALLAH celle yüce kitabında o kadar açık belirtmiş ki,bunun üstüne söz söylemek haddimiz değildir.Allah’ı inkar etmemek ve ona iman etmek arasında ne fark var..iyice karışan kafalarımızı iki elimiz arasına alıp bir düşünelim.Fark var mı?Etrafımızdakilerle gözlemleyelim?Aslında hiçbir fark olmaması gerekirken iman etmek onu inkar etmemeyi gerektirdiği halde günümüzde öylemidir?
Yaşadığımız toplumda Allah’ı inkar etmeyen insanlarda,Allah’a iman vasfı var mıdır?
Toplumda maalesef ki,Allah’ı inkar etmemek hususunda gösterdiğimiz hassasiyetimiz,Allah’a iman hususunda yok denecek kadar az..Onun varlığını inkar etmekle ilgili küfürlerden alabildiğince kaçmaya çalışan bizler,ona imanla,ve bu imanın gerektirdikleriyle ilgili eylemlere yakınlaşmamız olmamaktadır.
Bunun baş sebebi de bizim yanlış ALLAH telakkisinde bulunmamızdır.Hep eleştiregeldiğimiz ALLAH telakkisi sadece bizi yaratan ama idareyi eline alamayan bir yaratıcı düşüncesini beklide farkında olmadan bizim uyguluyor olmamız ne hazin.Yarattığı ve yaşattığı kullarının yeryüzünde ne yaptıklarına,nasıl idare olunduklarına,ve nasıl idare olunmak istediklerine karışmayan bir yaratıcı…ne garip masumca oy vermenin buraya kadar dayandığını düşünmek.Yanlış ve eksik ALLAH telakkisiyle yüz yüze kalmış bir topluluk olarak yaşamaya devam etmek ne acı!!
Ne acı bu ayetlerin tefsirlerini ballandıra ballandıra anlatırken aynı kürsüden ayetin tam zıttı olan bir hükmü vermek!!
Ne acı kitlelerin gözlerine bakarak gerçeği gizlemek!!
Ne acı medya gibi bir iktidara sahip olduktan sonra söylemlerini yüzde seksen değiştirmek!!
Ne acı Allahın hükümleriyle değilde beşerin hükümlerine “eyvallah!!” çekmek!!
Ne acı hakkı gizlemek!!
Gerçeğin üzerini küffar olup örtmek!!
Ne acı bunu meşru göstermek!!
Koyvermek ne acı!!
Kanaat önderiyken toplumdaki zalimlere dur diyebilecek kapasitede olupta onlara oy çığırtkanlığının yapılması ne acı!
Kuran yaşamamız gereken evrensel bir kitapsa,bu din kanımızın son damlasına kadar yaşamamız gereken bir hayat manzumesiyse soruyorum size;
Verdiğiniz bu fetvalardan ne kadar eminsiniz?
Elinizi körelmiş vicdanlarınıza koyarak bir daha cevap verin ALLAH aşkına
Siz ve size inanıp kullara kul olan zevat;
-Kula kulluğu reddetmenin bir adım önünde misiniz, yoksa bin adım gerisinde mi?
-Yaratılmışların kanunlarıyla hükm olunmak pahasına sömürülen,paraya,makama,tebaya,şana,şöhrete satılmışlardan mısınız?
-Üç karış toprağa,bir iki vekil tanıdığına,gerçek özgürlüklerinizi satan,satışa çıkaranlardan mısnız?
-Karnınızı kuru ekmek yerine balla börekle doyurmak için karanlık davetçi olarak sözüm ona aydınlardan mısınız?
Yoksa sizin bir elinize güneşi, diğer elinize ayımı verdi rant dağıtıcaları?
Ne olduğunuzu bir düşünün ey aydınlık dinin karanlık davetçileri!
Ne olup olmadığınıza siz karar verin,verin ki size inanıp elini şirk boyasıyla boyayan Müslümanlar! Ortalıkta cirit atmasın..
Vesselam!...
Mükerrem BULUT