Med cezirlerimin kıyısı hoşça kal Ey gecenin rengi Ey hazanımın son demi Ey sevincim Sancım Usancım Hoşçakal
Sokakların çığlık sendromunda Fersiz ve perdesiz pencerelerde Yitiyor adım Bitiyor. Senin gölgenin saklandığı her köşede Senin saçlarının yandığı Ve gözlerinin kapandığı İlla avuçlarımın kanadığı Muğlak rüyalarımın Bu eski ve eksik kentinde Yitiyor adım Hoşçakal
Uzaklarda ölen bir kuşun Bakışlarında asıldım Bir zamansız hicretin Yürek yarasıdır Yürek sarasıdır İşte senin karşındaki halim. Bu eski ve eksik kentteki hangi harabe Hangi köprü altında gizlediğin O yasak gelişlerin Gülüşlerin. Ah gözlerindir idamım Sürgün gözlüm Hoşçakal
Bir çocuk ağlamasıyla Bir ceylanın vurulmasıyla Bir yıldızın kaymasıyla Ah umarsız duruşunla Bir daha bir daha kırılan kalbim Ahım ve günahımla... Git demeden sen Göz yaşlarımı ben dermeden Hoşçakal
Kırkikindiler kuşanıp geldiğim gün kapına Ve menekşelerde yıkadığım sevdakar bakışlarımla Kölen olayım diye Nice dil döktüm Gül döktüm... Kül döktüm sonra başıma Alev gözlüm Hoşçakal
-ll-
Sana doyamadan senden geçeceğim Deniz gözlerini alıp göçeceğim
Güller solarken yanaklarında Bir derin sükut dudaklarında
Ve son defa ellerini sarmadan Sormadan ve daha fazla seni yormadan Hoşçakal gözü yaşlım Hoşçakal