ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
beyza57
Dost Üye
Dost Üye
beyza57


Mesaj Sayısı : 567
Kayıt tarihi : 25/08/08
Nerden : hollanda

Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty
MesajKonu: Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)   Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) EmptyCuma Mart 13 2009, 23:08

Sevgili Peygamberimiz göklerin ve yerin hükümranlığı Allah’ın olduğunu insanlara anlatıp, Allah’ı yegâne dost edinmiş, O’nun yardımına mazhar olmuştur. Onun için bir ismi de “Halilullah/Allah’ın dostu” idi.
ALLAH iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. Allah’ı dost edinenlerin yolu Resûlullah’tan geçer.
ALLAH ve Resûlü hiçbir zaman mü’minleri bırakıp inkârcıları dost edinenleri dost kabul etmedi.
Kimin dini, iyilik yaparak kendini Allah’a teslim eden ve hakka yönelen İbrahim’in dinine tabi olan kimsenin dininden daha güzeldir? ALLAH İbrahim’i dost edindi. Hz. İbrahim Alehsisselam da “Halilullah” olarak anıldı. Allah’ın dostuydu. Bir de Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) de Allah’ın dostu ismini aldı. Onun ümmetinden salih müminlerde onu dost edinerek, Allah’a ulaşmaya yol buldu.
O Allah’ın dostu olduğu için daima ALLAH düşmanlarıyla çarpıştı, ALLAH yolunda başına gelenlerden yılmadı, zaafa düşmedi, boyun eğmedi. Sabretti sabrı tavsiye etti.
Peygamberimizin yolundan giden hakiki müminlerin dostu ancak Allah’tır, Resûlüdür ve Allah’ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü’minlerdir.
Kim Allah’ı, onun peygamberini ve inananları dost edinenler şüphesiz ALLAH taraftarları sayılıp galip olanlardır.
ALLAH dostları, dinlerini oyun ve eğlence edinenleri ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırakır. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt verir.
Böyle yapanlara Rableri katında selam yurdu (cennet) onlarındır. ALLAH, yapmakta oldukları şeylerden dolayı onların dostudur.
Rabbinin katından indirilene uyan, O’nu bırakıp başka dostlara uymayan kimseler hakiki dostluğun sırrına erenlerdir.
ALLAH insanların bir kısmına hidayet etti, bir kısmına da sapıklık layık oldu. Çünkü onlar Allah’ı bırakıp şeytanları dost edinmişlerdi. Kendilerinin de doğru yolda olduklarını sanıyorlardı.
İyi bilinmelidir ki, Allah’ın dostlarına hiçbir korku yoktur. Onlar üzülmeyeceklerdir de.
İnanan her zaman imanında, ihlâsında amelendi doğru yolda gitmeli, doğruluğu tavsiye etmelidir. Bundan dolayı inanmayanlar,
Eğer yüz çevirirlerse bilin ki ALLAH yegâne dosttur. O ne güzel dosttur, O ne güzel yardımcıdır!
Mü’min erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara ALLAH merhamet edecektir. Şüphesiz ALLAH mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.

Şüphesiz göklerin ve yerin hükümranlığı yalnız Allah’ındır. O diriltir ve öldürür. Sizin için Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır.
ALLAH kimi doğru yola iletirse işte o, doğru yolu bulmuştur. Kimi de saptırırsa böyleleri için O’nun dışında dostlar bulamazsın. Onları kıyamet günü körler, dilsizler ve sağırlar olarak yüzüstü haşredilecektir. Varacakları yer cehennemdir. Cehennemin ateşi dindikçe, onlar çılgın ateşe atılır.

Yüce ALLAH Buyuruyor ki:
“De ki: “Kaldıkları süreyi ALLAH daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybını bilmek O’na aittir. O ne güzel görür, O ne güzel işitir! Onların, ondan başka hiçbir dostu da yoktur. O hükmüne hiçbir kimseyi ortak etmez.”
“Hani biz meleklere, “Adem için saygı ile eğilin” demiştik de İblis’ten başka hepsi saygı ile eğilmişlerdi. İblis ise cinlerdendi de Rabbinin emri dışına çıktı. Şimdi siz, beni bırakıp da İblis’i ve neslini, kendinize dostlar mı ediniyorsunuz? Halbuki onlar sizin için birer düşmandırlar. Bu, zalimler için ne kötü bir bedeldir!”
“İnkar edenler, beni bırakıp da kullarımı dost edineceklerini mi sandılar? Biz cehennemi kâfirlere konak olarak hazırladık.”
“Şeytan hakkında, “Her kim onu dost edinirse mutlaka o kimseyi saptırır ve onu cehennem azabına sürükler” diye yazılmıştır.”
“Siz, yerde de gökte de (Allah’ı) aciz bırakacak değilsiniz. Sizin Allah’tan başka ne bir dostunuz, ne de bir yardımcınız vardır.”
“Allah’tan başkalarını dost edinenlerin durumu, kendine bir ev edinen örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise şüphesiz örümcek evidir. Keşke bilselerdi!”

Resûlullah Buyuruyor ki:
İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ) anlatıyor: "Resülullah (aleyhissalâtu vesselâm)'ın geceleyin namazdan çıkınca şu duayı okuduğunu işittim:

"ÂlIahım! Senden, katından vereceğin öyIe bir rahmet istiyorum ki, onunla kalbime hidayet, işlerime nizam, dağınıklığıma tertip, içime kâmil iman, dışıma amel-i sâlih, amellerime temizlik ve ihlâs verir, rızana uygun istikâmeti ilham eder, ülfet edeceğim dostumu lutfeder, beni her çeşit kötülüklerden korursun.
Allahım, bana öyle bir iman, öyle bir yakin ver ki, artık bir daha küfür (ihtimali) kalmasın. Öyle bir rahmet ver ki, onunla, dünya ve ahirette senin nazarında kıymetli olan bir mertebeye ulaşayım.
Allahım! Hakkımızda vereceğin hükümde lütfunIa kurtuluş istiyorum, (kurbuna mazhàr olan) şühedâya has makamları niyaz ediyorum, bahtiyar kulların yaşayışını diliyorum, düşmanlara karşı yardım taleb ediyorum!
Allahım! Anlayışım kıt, amelim az da olsa (dünyevi ve uhrevi) ihtiyaçlarımı senin kapına indiriyor (karşılanmasını senden taleb ediyorum). Ràhmetine muhtacım, halimi arzediyorum. (İhtiyacım ve fakrim sebebiyledir ki) ey işlere hükmedip yerine getiren, kalplerin ihtiyacını görüp şifâyâb kilan Rabbim! Denizlerin aralarını ayırdığın gibi benimle cehennem azabının arasını da ayırmanı, helâke dâvetten, kabir azabindan korumanı diliyorum.
Allahım! Kullarından herhangi birine verdiğin bir hayır veya mahlukatindan birine vaadettiğin bir lütuf var da buna idrakim yetişmemiş, niyetim ulaşamamış ve bu sebeple de istediklerimin dışında kalmış ise ey âlemlerin Rabbi, onun husülü için de sana yakarıyor, bana onu da vermeni rahmetin hakkında senden istiyorum.
Ey Allahım! Ey (Kur'ân gibi, din gibi) kuvvetli ipin, (şeriat gibi) doğru yolun sahibi! Kâfirler için cehennem vaadettiğin kıyamet gününde, senden cehenneme karşı emniyet, arkadan başlayacak ebediyet gününde de huzur-i kibriyana ulaşmış mukarrebin meleklerle, (dünyada iken çok) rükü ve secde yapanlar ve ahidlerini ifa edenlerle birlikte cennet istiyorum. Sen sınırsız rahmet sahibisin, sen (seni dost edinenlere) hadsiz sevgi sahibisin, sen dilediğini yaparsın. (Dilek sahipleri ne kadar çok, ne kadar büyük şeyler isteseler hepsini yerine getirirsin.)
Allahım! Bizi, sapıtmayıp, saptırmayan hidâyete ermiş hidâyet rehberleri kıl. Dostlarına sulh (vesilesi), düşmanlarına da düşman kıl. Seni seveni (sana olan) sevgimiz sebebiyle seviyoruz. Sana muhâlefet edene, senin ona olan adâvetin sebebiyle adavet (düşmanlık) ediyoruz.
Allahım! Bu bizim duamızdır. Bunu fazlınla kabul etmek sana kalmıştır. Bu, bizim gayretimizdir, dayanağımız sensin.
Allahım! Kalbime bir nur, kabrime bir nur ver; önüme bir nur, arkama bir nur ver; sağıma bir nur, soluma bir nur ver; üstüme bir nur, altıma bir nur ver; kulağıma bir nur, gözüme bir nur ver; saçıma bir nur, derime bir nur ver; etime bir nur, kanıma bir nur ver; kemiklerime bir nur koy!
Allahım nurumu büyüt, (söylediklerimin hepsine bedel olacak) bir nur ver, (söylenmiyenleri de kuşatacak) bir nur daha ver!
İzzeti bürünmüş, onu kendine alem yapmış olan Zât münezzehtir. Büyüklüğü bürünmüş ve bu sebeple kullarına ikramı bol yapmış olan Zât münezzehtir. Tesbih ve takdis sadece kendine layık olan Zat münezzehtir. Fazl ve nimetler sâhibi Zàt münezzehtir. Azamet ve kerem sahibi Zât münezzehtir. Celal ve ikrâm sâhibi Zat münezzehtir."

Ebu Hüreyre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:
"Nezdimizde bir eli(ihsanı) bulunan hiç kimse yoktur ki, o ihsan sebebiyle biz ona (misliyle veya daha fazlasıyla) karşılıkta bulunmayalım. Ancak Ebu Bekr bundan hariç. Çünkü, onun nezdimizde yardım varsa da, onun karşılığını Kıyamet günü ona ALLAH verecektir. Bana Ebu Bekr'in malı kadar kimsenin malı faydalı olmadı. Benim müslüman olmasını teklif ettiğim herkesten bir zorluk gördüm, Ebu Bekr hariç. Zira o teklifim karşısında hiç tereddüd etmeden kabul etti. Eğer kendime bir dost (halil) ittihaz etseydim, mutlaka Ebu Bekr'i dost edinirdim. Haberiniz olsun, arkadaşınız ALLAH Teâla'nın dostu (halilullah'tır)."

Berâ İbnu Âzib radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselâm'ın yaptığı haccda biz de beraberdik. (Bir ara) yolda bir yerde konakladı ve cemaatle namaz kılma emrini verdi. Bu sırada, Hz. Ali radıyallahu anh'ın elinden tutarak (yanındaki ashabına): "Ben mü'minlere nefislerinden evla değil miyim?" diye sordu. Hep bir ağızdan: "Elbette evlasın!" dediler. Aleyhissalâtu vesselâm tekrar:
"Ben her mü'mine, kendi nefsinden evla değil miyim?" buyurdular. Ashab yine hep bir ağızdan: "Evet evlasınız!" dediler. Bunun üzerine (Ali'yi göstererek):
"İşte bu, ben kimin dostu isem, onun dostudur! Allah'ım, sen buna dost olana dost , düşman olana düşman ol!" buyurdular."

İbnu Abbas (radıyallahu anhümâ), "Ne (her) iyilik, ne de (her) kötülük bir olmaz. Sen (kötülüğü) en güzel yol ne ise onunla önle. O zaman görürsün ki, seninle arasında düşmanlık bulunan kimse bile, sanki yakın dost(un olmuş)tur. Bu (en güzel haslete), sabredenlerden başkası kavuşturulmaz. Buna büyük bir hisseye mâlik olandan gayrisi eriştirilmez" (Fussilet,34-35) âyetiyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "(Ayette kastedilen en iyi yol) öfke anındaki sabır, kötülüğe maruz kalındığı andaki aftır. İnsanlar bunları yaptıkları takdirde, ALLAH onları korur, düşmanları da kendilerine eğilir. Sanki samimi dost olur."
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty
MesajKonu: Geri: Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)   Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) EmptyCuma Mart 13 2009, 23:27

çiçek7 Allah razı olsun çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
beyza57
Dost Üye
Dost Üye
beyza57


Mesaj Sayısı : 567
Kayıt tarihi : 25/08/08
Nerden : hollanda

Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty
MesajKonu: Geri: Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)   Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) EmptyC.tesi Mart 14 2009, 01:00

ALLAH azze ve celle cumlemizden razi olsun
çiçek2 çiçek2 çiçek2
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty
MesajKonu: s.a   Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) EmptyC.tesi Mart 14 2009, 01:47

Kim Allah’ı, onun peygamberini ve inananları dost edinenler şüphesiz
ALLAH taraftarları sayılıp galip olanlardır. ALLAH dostları, dinlerini oyun ve eğlence edinenleri
ve dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırakır. Hiç kimsenin kazandığı yüzünden mahrumiyete
sürüklenmemesi için Kur’an ile öğüt verir. Böyle yapanlara Rableri katında selam yurdu (cennet) onlarındır.
ALLAH, yapmakta oldukları şeylerden dolayı onların dostudur.



ALLAH razı olsun beyza kardeş
çok güzel bir yazı emeğine sağlık
O'na dost olmak ne güzel bir şey
ey büyük allahım yarattığın insanı emrinde tuttuğun insanı
kendine dost ediyorsun bu ne büyük lütuftur bu ne büyük ikramdır
ya rabbi ne kadar şükretsek sana az.ve bizler dostluğuna kulluğuna
talibiz bizleri mahrum etme allahım.amin

çiçek7 çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) Empty
MesajKonu: Geri: Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)   Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v) EmptyC.tesi Mart 21 2009, 13:00

Fussilet,34-35) âyetiyle ilgili olarak şu açıklamayı yaptı: "(Ayette kastedilen en iyi yol) öfke anındaki sabır, kötülüğe maruz kalındığı andaki aftır. İnsanlar bunları yaptıkları takdirde, ALLAH onları korur, düşmanları da kendilerine eğilir. Sanki samimi dost olur."



ALLAH RAZI OLSUN KARDEŞ ELİNE EMEĞİNE SAĞLIK MUKEMMEL BİR YAZI
SELAM VE DUA İLE
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Allah’ın Dostu 'Halilullah' (s.a.v)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gavsi Sani Hz.’lerinin(k.s) ALLAH’ın Rızası Hakkındaki Sohbetlerinden
» Hepimiz ALLAH Dostu Olabiliriz İşte Bizim Dinimiz
» Adsız Sansız Bir ALLAH Dostu Nalıncı Baba Hazretleri
» ALLAH’a Yönelememek
» ALLAH’ın Sofrasına Davetliyiz

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Hz.Muhammed(s.a.v)-
Buraya geçin: