Vakit Gece Yarısı Hüzün Kar Beyaz İniyor Kimsesizliğimin Üstüne İç Çekişlerimden Buğulanmış Gözlerimin Ardından İnsanlar Geçiyor, Telaşlı… Ömrümün En Derin Uçurumunun Kıyısındayım Ve Ölüm Bu Gece “Bir Ayrılık” Ötemde Yürüyorum… Her Adımda Kentin Ayaza Durmuş Nefesi İşliyor İçime Hadi Yâr Tut Gözlerimden…
(D)üşüyorum!
Neredesin?
Gittiğinden Beri Gelmeyişlerinin Kapı Eşiklerinde Nöbet Tutuyor Gözlerim Ve Hiç Tanımadığım Çocukların İsimsizliğinde Arıyorum Seni Binlerce Kilometre Var Aramızda
Kim Bilir? Belki de Bir Yerlerde Bana Benzemeyen Birini Beklemektesin.
Ama Sen Bil!
“Bülbül Gülce, Ben Sence Konuşuyorum Nicedir…”
Söylesene Kandırdın mı Beni? Yüreğinin Tüm Acılarını İçime Salıp Ve Benliğimi Çalıp Gittin mi Benden? Öyleyse Sen de Yalancı Çıktın BeYâr! Sen de Aşkı “Var” Zannettirip Bana Ve Gittin
Sonrası Hiçlik, Sonrası Acı, Sonrası Bir Yokluğun Başlangıcı…
Yoksun!
El Ele Yürüdüğümüz Tüm Yokuşları Devirdim Dilimin Üstüne Ve Sustum! Sesim Yokluğunun Ayak İzinde Gömülü Durur Şimdi Ve Yüzümde Kırılgan Gülümseyişleri Çocukların…
Haberin Var mı?
Parmaklarım Ellerine Dokunamamış Olmaktan Dargın Şehirlerarası Hüzün Taşıyan Bir Trenin Tozlu Camında Öylece Kayıp Giderken Yüreğimde Müebbete Hüküm Giydi Adın! Adın ki Dilimin Ucunda Küf Tutmuş Altı Kurşun Adın ki Her Harfinde Uçurumlarından Düşüyorum
Ama Bil Ve Unutma! Kan Kaybından Değil “Sen” kaybından olacak sonum!
Vakit Yokluğunun İlkbaharı Umudu Sende Kalmış Yarınlara Göçüyorum Ceplerimde Yağmurlarla Boyanmış Düşlerim Var Ve Ellerimde Yalanlara Batırılmış Parmaklarının İzi…
Bu Gece Bir “Ben” Daha Tükettim Tütünlerin Gölgesinde Ve Bir Gün Daha Tükendim Gözlerin siz Tükenmiş Zamanların Zemherisinde Kayıbım Şimdi Takvimler Benden, Ben Gözlerinden Habersiz…
Kentin Üşüyen Sokaklarını Soluklarımla Isıtarak Yürüyorum Sensizliğe Şimdi Bir Çift Ayak İzinden İbaret Matem Karası İstasyonlara Bırakabildiğim Ben Zaten Hep Kendimi Uğurluyorum Tren Garlarının Veda Sahnelerinde Hep Kendimden Gidiyorum Ve En Çok Düşlerimden Vuruluyorum Gurbetin Eteklerinde Kimse Bilmiyor; Tükeniyorum!
Sen-sizce Ölüyorum Gözlerimin Önünde Ve Sessizce Karışıyorum Aşka Boyanmış Gül Rengince Toprağın Bedenine Öylece Kayıp Giderken Ellerimden Bir Adım Bile Atamıyorum Kendime İçime İşleyen Sevdanın Raylara Mimlenmiş İntihar Eylemlerinden Kurtaramıyorum Yüreğimi Ve Vagonları Yokluğunla Dolu Trenlere Ezdiriyorum