mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Hani Ağlamak Ana Diliydi ya Tüm Dillerde Ayrılığın… Perş. Mayıs 03 2012, 20:14 | |
| Hani Ağlamak Ana Diliydi ya Tüm Dillerde Ayrılığın…
Gözlerimden kan süzüldü Gece’ye. Siyahı delip geçen gözbebeklerim kan deryası. Kızıldeniz utanacak h-içimdeki denizden…
“Yaradan” için “Yar” sevmeyi öğrettim de sana, “Yaradan" için “Yar”dan geçmeyi öğretememişim kendime… boylu boyunca yatıyor yüreğim yarda…
Bileği kesik kalemim can döküyor şimdi kağıda. H-içimi dökmek istemiştim oysa.
infazlar sabaha karşı yapılır ya, birazdan bitecek GeCe… az kaldı, beni infazlayacağım şafakta. Hani yüzbinlerce yıldız sönmeden sökmez ya şafaklar, son dileğim GeCeden…
Eyy GeCe!. Kurban et yıldızlarını şafağa. Bedel olarak gözlerimin karasını göndereceğim her akşam sana…
Yarın, yevm-ül kıyam’da yanmayalım diye yanan yanlarımı bırakıyorum yanına…
Vakit yakın… Can çekişiyorum can-ımı can yapanım. Namlunun ucunda ayrılık, eli tetikte bekliyor günahlarım… vur emriyle vurulacak sol yanım; “Yar” verecek “Can” kaybından…
Tütün ne ki? tuz bastım tırnağı sökülmüş parmak uçlarıma. On parmaklık değil bu figan! Bin elden beşbin tırnağın sökülüp tuza bastırılmasıymış ayrılık… Ama öyle ya, tuzu da sevmeli aşık…
Bir türlü aydınlanamayan bir gün doğdu işte. Yüzbin yıldız pahasına söküldü şafak. “infazı tamamdır” mührü basıldı. Kaydım düşüldü kitab-ül aşk’tan…
düz çizgiye dönüştü çoktan yüreğimin monitöründe hayat. Sabahın pusunda, iki yüreğin sağır edici feryadına “sus” düştü. Pustu aşk… sus-pus bir cenaze merasimi bu satırlar…
üstad’ın dizeleri tek teselli mezar taşıma:
“ne görsem ötesinde hasret çektiğim diyar, kavuşmak nasıl olmaz, madem ki ayrılık var?”.
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Hani Ağlamak Ana Diliydi ya Tüm Dillerde Ayrılığın… Cuma Mayıs 04 2012, 00:51 | |
| | |
|