ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  İstenmeyen Misafir Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 İstenmeyen Misafir

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

İstenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: İstenmeyen Misafir   İstenmeyen Misafir EmptyÇarş. Nis. 04 2012, 18:53

İstenmeyen Misafir

Yıllardır sözleşmeli olarak çalıştığı iş yerinden kocasına verilen ani çıkışla hayatları alt-üst olmuştu. İşletmenin lojmanından ayrılıp tekrar kiracılığa, üstelik daracık bir eve çıkmak; aylardır maişetsiz, hep içerden harcamak Ayşe Hanım’ın sinirlerini iyice germişti.

Çocuklara yeni elbise, okul masrafları derken bıçak kemiğe dayanmış, sıkıntının derinliği artık mutfağa da yansımaya başlamıştı. Bir türlü iş bulamamıştı kocası. Tuhaf adamdı. Tüm muhtaçlığına, garipliğine rağmen misafirsiz sofraya oturmama huyunda direniyor, illa “çorbaya bereketli bir kaşık girsin” diyordu. Bulundukları yer, kasabanın istasyon mahallesi idi. Şehirden trenle dönenler buradan minibüslerle çıkardı civar köylere.

Yolculardan arabası geciken birini; yukarı köyün çiftlik sahiplerinden Hacı Osman’ı ısrarla getirdi akşam yemegine. Misafiri odaya buyur ettikten sonra eşiyle konuşmak üzere mutfağa girdiginde Ayşe Hanım öfkeyle patladı: “Akşamın dar vaktinde gene mi misafir?

Mutfakta ne var diye sormak yok; ama misafiri tutup getirmek var öyle mi? Yetti artık!..Yetti!..”

Öfkeye öfke ile karşılık vermek ateşe benzin dökmekti. Alttan alarak konuşmayı denedi:

“Hatun, o bir yolcu. Yerse nasibini yer. Hem adam, ezan okununca bakkaldan bisküvi aldı. Nafile oruçmuş. Bisküvi ile kalmasına dayanamadım, çorba içmeye çağırdım” dedi.

Ayşe Hanım, ayların bunalımı ile kolay sakinleşecek gibi değildi. Aynı tonda bağırdı:

“Bana ne oruçsa!.. Oruç tutan kendine!..”

O mütevekkil, sabır ırmağı kadın gitmiş, yerine bir öfke çağlayanı gelmişti sanki. Sustu...

Misafire ayıp olmasın diye hemen içeri geçtiler. Akşam yemeği suskun yeniyor, sofrada kaşık seslerinden başka bir şey duyulmuyordu. Hacı Osman, birkaç kaşıkla doydu zaten.

Acele ile akşamı kıldıktan sonra pek çok dualar etti ve az sonra gelen cipe binmek üzere müsaade istedi. O giderken Ayşe Hanım, kızgınlığına pişman olmuştu çoktan; ama iş işten geçmişti. ALLAH’tan, misafire yansımamıştı olanlar.

İki ay sonra Ayşe Hanım’ın kocası, ölümcül bir rahatsızlık ile yatağa düstü. Son günlerinde hep şöyle mırıldanıyordu: “Merak etme hatun, ALLAH bizi boş bırakmaz. Ben ölsem de kalplerdeki itibarım, hayır ve hasenatımın bereketi gül gibi yaşatır sizi.”

Kocasının ölümüyle bir kez daha yıkılmıştı. Artık isin de önemi yoktu, çalışacak insan olmadıktan sonra. Beterin beteri dedikleri bu olsa gerekti. Okuyanlar, emekleyenler ele avuca bakıyordu. Koca aile nasıl geçinecekti?.. Kış, yavas yavas serin yorganını tabiata örterken ne kilerde erzak, ne de bodrumda kömür vardı. Komşuların desteği ile nereye kadar gidilebilirdi ki?..

Bir gece pes peşe sertçe vuruldu kapı. Dışarıda bir kamyon motorunun homurtusu ve birkaç gölgeden başka bir sey sezilmiyordu. Kapıyı açtı. Orta yaşlı bir adam: “Yenge biz yukarı köyden geliyoruz. Kamyonda biraz erzak ve yakacak var. Yer göster indirelim “dedi. Şaşırmıstı. “Kimsiniz?” diye sormaya bile cesaret edemeden açtı kileri ve bodrumu.

Alacakaranlıkta adamlar çuval çuval kuru gıda indiriyorlardı. “Biraz var.” Demişlerdi; ama nereden baksan altı aylık erzak vardı kamyonda. İnce kıyılmış çam ve meşe odunları da itina ile dizildi bodruma. Sonra torba torba kömürler indirildi. Adamlar kamyona binip dönmeye hazırlanırken “Siz kimsiniz, kim yolladı bunları?” dedi sesi titreyerek. Kâhya olduğu anlasılan, pala bıyıklı olanı yeleğinin cebinden bir kağıt çıkardı ve uzattı: “Bunu okursunuz. Bize söz düşmez. İşimizi yaptık. Haydi allahaısmarladık” dedi. Kamyon karanlıpğa toz bulutları sürükleyerek uzaklaşırken evin merdivenlerinde açtı pusuladaki notu: “Yenge, aylar evvel bir gece hanenizde iftar etmistim. Sizi ve merhum eşinizi çok sevdim. Azımızı çoğa sayınız. Yine ihtiyaç olursa beni arayınız. Selamlar. Hacı Osman.”

Sözlerin tükenip yorumların iflas ettiği andı şimdi. Eve girerken; misafirin gelişini, öfkesini, kocasının vasiyet gibi sözlerini ve aylardır çekilen ıstırabı düşündü. Sevinç, hüzün, korku, şükür ve isyan ancak bu kadar iç içe yaşanabilirdi.

Alıntı....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

İstenmeyen Misafir Empty
MesajKonu: Geri: İstenmeyen Misafir   İstenmeyen Misafir EmptyPerş. Nis. 05 2012, 01:40

çiçek18 Allah razı olsun çiçek18
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
İstenmeyen Misafir
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ALLAH Nasıl Misafir Edilir?
» Yüreğime Misafir Ol...
» ALLAH NASIL MİSAFİR EDİLİR
» Gökte Misafir Edilen Ne Yer ?
» ALLAH NASIL MİSAFİR EDİLİR?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Hikayeler-
Buraya geçin: