[color=brown][size=18][size=18]Iyi Ki Doğdun Ya Resulullah [font=Comic Sans Ms][/font]
İnsanların doğum günlerinde ne kadar mutlu olduklarını bilirim Bunu bildiğim halde iyi ki doğdun gibi kalıplaşmış ve bizim kültürümüze ait olmayan bir kelimeyi kullanmayı kendi açımdan uygun bulmuyorum Ama ne hikmetse ALLAHın Resulü de bir insan olduğu halde O Nebiye iyi ki doğdun demek içimden geliyor Sahiden de iyi ki doğmuş değil mi? O doğmasaydı, bize rehber olarak gönderilmeseydi ve ALLAH-u Teâlâ Onu âlemlere rahmet kılmasaydı bizim halimiz ne olurdu? Gerçi bu durum bazı insanları etkilemediği gibi adeta tabiri caizse vurdumduymaz bir tavır içerisinde ve hiç düşünmeden, gayesiz bir şekilde ortalıkta dolaşıyorlar ALLAHı İlah, Resulünü kılavuz olarak bilen ve İslâmın ilkelerine göre yaşamayı gaye edinen bizler, bu inancımızla seçkin bir konuma sahip olduğumuzun şuurunda olmalıyız
21 yüzyılda modern bir hayatın içinde ne kadar ALLAHın sevgilisini yolumuza ışık tutan olarak görsek de bazen bu İslâmsız hayatın dayattığı acı dolu ortamların içinde buluyoruz kendimizi Biz içinde bulunduğumuz bu durumdan sıyrılıp Resul-i Ekreme, Ona gönderilen kitaba ve hepimizin tek bir İlahı olan ALLAH-u Teâlâya yönelmeliyizÇoğu zaman Peygamberimizin anıldığı meclislerde bulunduğumuzda ya da kendi kendimize tefekkür ettiğimiz de, Onu ne kadar çok sevdiğimizi anlar O gönüller Sultanının döneminde yaşamayı, Onun için canımızı gözümüzü bile kırpmadan feda edeceğimizi aklımıza geldikçe hayal eder dururuz Farz edelim ki Rabbimizin halife olarak yarattığı biz insanlara gönderilen son peygamberin dönemindeyiz Çok uzaklarda, başka bir şehirdeyiz Ama Onun varlığını biliyor ve Ona hiç şüphe duymadan inanıyor, güveniyoruz Tıpkı o zamanın sahabeleri gibi başımız sıkışınca, aklımıza bir şey takılınca, ALLAHın gönderdiği vahyi öğrenmek ve yaşamak için Peygamberimizin yanına koşup yardım dilemez miyiz? Tabi ki, şartlar ne olursa olsun O kendine sevgimizle taktığımız isimleri sayamadığımız 571 yılı ve sonraki yılların gülüne, tıpkı yaralı bir kuş gibi uçardık
Şimdi kendi zamanımıza dönelim ve neden kuş gibi uçmadığımızı / uçamadığımızı düşünelim Evet, Âlemlere Rahmet olarak gönderilen gönüllerin Sultanı bedenen aramızda yok ama Onu içtenlikle anlatan kitaplar, sahih olan hadisler ve en önemlisi Kuran da mı yok? Hayır, var ve bu eserler sadece yazılmış eserler değil bilakis okunup anlaşılmak ve yaşanmak için indirilmiş ve yazılmış eserlerdir
ALLAHın bize halife dediğini unutur ve Can Sevgilinin anlatıldığı ortamları seçmez veya seçer de o ortamdan ayrıldıktan sonra Peygamber yaşamamış ve belki de az önce Onun hayatı anlatılmamış gibi davranışlar sergilemek ve ALLAHın halife sözüne layık olmayan bir davranış içerisinde olmak yakışmaz Bir Müslümanın görevi yan gelip yatmak ve şu üç günlük dünya hayatını arzu ve isteklerine göre şekillendirmek değildir Haydi, biz böyle şekillendirdik diyelim bakalım Âlemlerin Rabbi ve Onun Rahmet Peygamberi hayatımızı bu şekilde şekillendirmemizden razı olacaklar mı? Hiç razı olurlar mı? Bir anne bile çocuğunun kötü davranışlarını istemezken ALLAH ve Resulü kulunun kötü duruma düşmesinden memnun olurlar mı?
O halde eşi ve benzeri olmayan Rahmanın bizler için razı olduğu İslam doğrultusunda tıpkı Muhammed-ül Emin gibi önümüze çıkan engelleri elimizin tersiyle bile itmeyi fazla görerek umursamamalı ALLAH için yaşamalı, ALLAH için ölmeliyiz Ebedi olan O dünyada da Hz Peygamberin şefaatçisi olduklarının arasında olmalıyız İnşALLAH Tevvab olan ALLAH bizim günahlarımızı affedip, sevdiği kulları arasına alarak bize hak din olan dini yaşamamız ve yaşatmamız için gönderdiği bu fani dünya da yâr ve yardımcımız olsun, hepimize Resulünün şefaatçi olmasını nasip etsin Âmin ALLAHa emanet olun
alıntı[/size]