Aynadaki Yüzüm Sevdi Seni
Kendime doğru bir savaşta tanıdım
Hançerlerin bileylendiği zor saatlerin birinde
Maskelerin kanattığı hikayelerin
Sadeliğinde tanıdım seni
Bundandır belki
En çok zor saatlerde adın dilime dolanıyor
Sesime vuruyor sesin
Uyanıyorum
Sevgili GüL,
Hayatın farklı ritimlerinde yol alırken,herhangi bir şehirde belli belirsiz bir meşale yanar ve ruhuna çarpıp duruverir ansızın.Sen o şehri sadece şiirlerden tanırsın ve eğer biraz şansın varsa gözlerinle okşarsın.Avuçlarına hiç konmaz güvercinleri ve bir dostu hiç ağırlamaz kaleminin elleri.
O şehir,sana göz kırptıkça kaçıp saklanmak istersin kuytularına,sözcüklere anlam katan dost bir yüzden habersiz.
Sonra ansızın o meşalenin aydınlattığı kağıda dökülen kelimelerinde çıkıverir karşına bir ses,dağdaki aksin.Aynalarda çizdiğin resim ve yine de değdi be yaşamak dediğin
Ve işte O sensin
Sahi kimsin ve hangi ortak rengine boyandık biz hayatın tuvalinde?
Aynalarımızı aynı köşe başında kırdık tamam-sıkılmış yumruklarımızla ve isyana durmuş yüreklerimizle- ve haram ettik oradaki yabancıyı kendimize.
Ya her payede biraz daha silikleşen gölgeler ve o güllere kıyan eller?O eller çıkageldiğinde buharlaşan kelimeler
Onlar,bizi bir şiirde ittifak ettirenler,bir kitabın serüvenine ortak edenler ve sahnedendiğinde figüranlığı bile kendilerine çok görenler
Onlar hayatın münzevisi olamadıkları için kinin susturduğu çoğunlukturlar ya Zenan,hep bu sebepten savaşı kendilerinden uzakta arıyorlar.Kahkahaların unutturduğu tebessüme gönül indirmeyenler, anlamayanlar,anladıklarının peşinden serüvenciliğe yanaşmayanlar
Göçerliklerini bir kuytuda gizlice de olsa boğazlamaya korkanlar ama buna yeltenen şairin yüzündeki çizgilere laylaylom anlamlar yükleyenler
Tam tekmil hazır kıta sevgi gösterilerinde aslında yok olanlar ve durup durup öfkelerini sigaya çekenler
Oysa;
Ansızın Sen çıkageliyorsun
Gölgeni arkanda bir mızrak gibi sürüklercesine
Deli ve kederli
Bırak kapı aralıklarından izlesinler seni
Diyorum ki
Gel ey Dost
Yanaş şu geyik postuna ve anlat
Uğradığın limanlarda topladığın hikayelerde
Kim ilk terk edendi?
Hepsinden bir parça kanıyorum ben Zenan,hepsi bir yolunu bulup sızıyorlar zindanlarından ve avluya vuruyorlar ansızın.
Sense,bazen Babildesin,bazen Uhudda...
Kimi zaman Torosların Akdenize gülümseyen yüzüsün.
Kimi zaman patlamaya hazır volkanı Karacadağın.
Dört bir taraftan ülkem gibisin ve Bin yıldır ülkesizboynu bükük duran şiirlerin öznelerinden haber verensin.
Seni bende taşıyan parçamın gururuna yol verişim bundan değil yine de.
Dosthanesinden içeri bahçe kapısından girdiğin günden beri,güller dalını sevdi.
Aynamdaki yüzüm de seni...
Eğer bir kavgam olacaksa kılıcımın biri senin,eğer bir kavgan olacaksa kılıcının biri Benim ...
Nur Zelal