Bu Gece Son Nefesimi Vermeden
Bu sabah farklı açtım gözlerimi,gecesini elimle yazdığım güne merhaba dedim.
Sanki anlamıştı İstanbul gideceğimi,uyandığımda ağlıyordu! Her sabah yaptığım gibi pencereyi açıp konuştuum bir süre,Oda biliyordu gitmek istemediğimi,ama hüzünlerime boğulduğuma yandığındanmıdır nedir sesini çıkarmadı,yavaş yavaş süzülen yaşları sel oldu sanki, bir süre susarak bakıştık,içimden geçenleri okuyordu sanki,gitmesen diyordu!
Gitmeliyim . dedim sessizce...Gitmeliyim!
Sustu!
Anlamıştı neleri yüklendiğimi! Bana dar geldiğini biliyordu, Dur demeye hakkım yok der gibi döktü yaşlarını bir daha sessizce! Sustuk yine!
Elveda der gibi son kez baktım gözlerine...Pencereyi kapadım...
Bugün son kez dolaştım İstanbulumun sokaklarında, son kez karıştım kalabalığa,ve ilk kez kızmadım insanlara.İlk kez gülümsedim bu kadar çok kişiye,ilkkez bukadar çok okşadım çocukların başını.
İlkkez bukadar çok kişi şahit oldu gözyaşlarıma! Kimbilir neler geçti içlerinden, kimbilir ne düşündüler! Belkide anladılar birini kaybettiğimi!
Sana dokunacağın birşeyler bırakmak isterdim giderken.Başucuna koyabileceğin birşey! Kimseler bilmeden hergece yatağına uzandığında adımı unutma diye fısıldayan birşey! Belki gözlerimi anımsatan birşey,belki bakınca beni göreebileceğin birşey!
Sendende birşey olsun isterdim,sol göğsümle kefenimin arasına koymalarını vasiyet edebileceğim birşey! Oysa başını isterdi göğsüm,ellerim öyle iki yana düşmek değil,ellerinde olmayı isterdi, gözlerim gözlerine değmek isterdi, oysa şimdi son nefesim çıkarken açık kalacak gözlerim; sana hasret! Hiçbir el kapatmayacak!
Belki affetmeyeceksin sende beni,annem gibi,babam gibi...Belki unutacaksın üç gün içinde! Kimbilir?!
Oysa ben biryerlerden izleyeceğim seni, hergece öpeceğim o güzel yüzünü,yanına kıvrılmayıda isterdim, ama haksızlık olur yanıındakine! ruhumda olsa sana dokunan okadarına cesaret etmemeli!
Nefesim dokunacak nefesine, hüzünlerini beraber yaşayacağız yine,yine dualar edeceğim sana,huzur hangi kapıdaysa ruhum eşlik edecek sana!
Sen bundan . sonra görmeyeceksin beni, belki göğe farklı bakacaksın bundan sonra,belki tenim diye dokanacaksın toprağa...Belki yolun düşerse İstanbula farklı gelecek bastığın heryer...Adımı sayıklayacak caddeleri sokakları!
Bir zamanlar; diyeceksin...sonra boğazına düğümlenecek kelimelerin!!!
kimseeye söyleyemeyeceksin!
beni çok sevdi, sevdiği için gitti diyemeyeceksin,herkes bilmesin diye herkes gibi tutacaksın yasımı! Ama herkesten farklı olacak acıların,bileceksin birdaha kimsenin seni bukadar sevemeyeceğini!
son olarak;
Niye gittiğimi sorarsa yüreğin;
bilsin ki çok sevdi seni yüreğim,çok ağladı geceleri,yastık diye göğsüne bıraktı saçlarını hergece...
hergece ellerine dokundu,kokunu çekti içine,duaları arşı delerken öksüz kaldı yüreği,çaresizliğin resmini çizdi duvarlara.Gözlerini izledi dalarken gözleri...
Hergecenin sabahı vardır diye kandırdı kendini,geceleri bitiremeyen bir yüreği sevdi,gündüzleri yaratmayı denedi olmadı gücünü yetiremedi.
Yılları aylara bölmüşken,kavuşmanın adını bir sınava(!) koymuşken,bitiverdi herşey...
hala anlamazsa yüreğin;
Anlamadım ben onu de; gerçek olan her sorunu kendi kuruntusu diye geçiştirdim de, çok soru sormasın diye susturdum ben onu de, yeri geldi bağırıp çağırdım,yeri geldi avunsun diye koynuma aldım de...
Beraber olmayacak hayaller kurduk de,o gerçek olsun diye yollarını bana çevirdi ama yüreğime sarmadım ben onu de...
Gidiyorum herşeyim,bu defa gerçekten gidiyorum!
Seni çekmek istemediğim hayatımdan şimdi kendimi çekiyorum!
Son nefesimi vermeden; birkez daha söyleyeyim; SENİ ÇOK SEVDiM BEN!
alıntı