İnsan...
Sevgi ile yaşar insan. Sevgiyi hissedebildiği kadar, verebildiği kadar ve alabildiği kadar mutlu olur. Sevgiyi kaybettiği an biter...
İnançlarıyla yaşar insan... Hayatta inandığı şeyleri yaşayabildiği, yaşatabildiği, inancının peşinde koşabildiği kadar mutlu olur. İnancını kaybettiği an biter...
Doğrularıyla yaşar insan... Başkalarının koyduğu kurallarla değil, yalnızca kendi doğrularıyla mutlu olur. Doğrularından taviz vermeye, onların dışında doğrularla yaşamaya başladığı an biter...
Hedefleriyle mutlu olur insan... Bir hedefe ulaşır, diğerine koşmaya başlar heyecanla... Heyecanı bittiği, ulaşacak bir amacı kalmadığı an biter...
Aslında her insan yalnızdır bu dünyada... Çevresinde ne kadar çok kişi olursa olsun, ne kadar büyük bir sevgiyle kuşatılmış, ne kadar iyi imkanlara sahip olmuş olursa olsun... Her insan kendi için yaşar ve mutluluk herkesin önce kendini sevmesiyle başlar. Çünkü ancak kendini seven insan, sevgiyi hisseden insan onu başkalarına verebilir.
Ve verebildiği kadar alabilir insan. Almak için vererek değil ama; karşılıksız verebilirse mutlu olur. Almak için veriyorsa, bu alışveriş olur çünkü... Karşılık beklediği için o beklenti mutsuzluk getirir ona. O yüzden "fedakarlık" yapan insanlar mutlu olamaz ama "özveri" ile veren insanlar mutlu olur. Çünkü fedakarlık istemeyerek, mecburi olarak yapılan bir şeydir, fakat özveri hiçbir karşılık beklemeden tüm kalbinle vermektir...