[b]SÖZ YANGINI...
Senai DEMİRCİ; gıybetin yaktığı dudaklardan özlü sözler diye başlık atmış kitabına.
Ey iman edenler! Zannın çoğundan kaçının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz diğerinizi arkasından çekiştirmesin. Biriniz, ölmüş kardeşinin etini yemekten hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz. Hucurat suresi ayet 12.
Bu ayeti biraz düşünmenizi istiyorum. Gün içinde ne da çok bir arkadaşımız, bir yakınımız bazen annemiz babamız hakkında onların hoşlanmayacağı sözleri arkalarından sarf ediyoruz. Bazen dedikodu yaptığımızı bilerek bazen farkında olmadan yapıyoruz. Yüce kitabımız Kuran-ı Kerim bu konuda bizi açıkca uyarıyor ve gıybet etmeyi ölmüş kardeşinin etini yemeye benzetiyor. Ne kadar ağır bir hitap değilmi ????
Birinin arkasından konuşmak bu kadar önemli bizler için???
''... her doğruyu söylemen doğru değil.'' -Said Nursi.
Bazen de gıybet ettiğimiz kişi hakkında kendimizi savunma amaçlı deriz ki; ama ben doğruyu söylüyorum yalan birşeyi söylemiyorum ki..
Peygamberimiz sav ise bakın ne diyor bunun için; Zaten yalan söyleseniz bu iftira olur..
Başka bir hadisi şerifinde ise; Kişiye günah olarak duyduğunu nakletmesi yeter.. diye buyuruyorlar.
Peki neden gıybet ettiğimizi hiç düşündünüzmü, bunun altında yatan sebepleri, bazen öfkemizden, bazen kıskançlığımızdan, bazen kendimizi doğru çıkartamadığımız için o kişinin kötü yanını göstermek istememizden, bazen...
savunma mekanizmamızın devreye girdiği anlardan bir taneside ; ama ben bunu yüzüne de söyledim arkasından konuşmuyorum ki... demek,
Peki bu kişi yüzüne karşı söylediğinde de bu durum onun hoşuna gitmiyorsa.
İslam alimleri özet olarak gıybeti şu şekilde tanımlıyor; bir mümin kardeşinizin arkasından onun hoşuna gitmeyeceği sözler sarf etmek..
. Farkında olarak veya olmayarak o kadar çok dedikodu yaptığımız zamanlar oluyorki en azından konuşurken biraz daha dikkatli davranalım. umarım bu yazı hem bana hemde okuyanlara faydalı olur.
senai demirci
selam sevgi ve dua ile[/b]