ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa Empty
MesajKonu: Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa   Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa EmptyCuma Nis. 22 2011, 22:15

Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa


Vefa hissi, duyguda, düşüncede, tasavvurda aynı şeyleri paylaşanların etrafında efil efil eser. Kinler, nefretler, kıskançlıklar ise onu bir an olsun iflah etmez, yok eder.

Vefayı, insanın, gönlüyle bütünleşmesi şeklinde tarif edenler de vardır. Doğrusu, kalbî ve ruhî hayatı olmayanlarda vefadan bahsetmek bir hayli zordur. Konuşurken doğru beyanda bulunma, verdiği sözlerde, ettiği yeminlerde vefalı olma gönül hayatının temizliğine bağlıdır. Kendini yalan ve aldatmadan kurtaramayan; her an verdiği söz ve yeminlere muhalif hareket eden ve yüklendiği mesuliyetlerin ağırlığını hissetmeyen ikiyüzlü ve müraî tiplerin gönül hayatları olabileceğine ihtimal vermek, sadece bir aldanmışlıktır. Böylelerinden vefa beklemek ise tamamen safderûnluktur.

İnsan, vefa duygusuyla emniyet ve itimada liyakat kazanır madden ve manen yükselir. Bir aile, vefa duygusu üzerine kurulmuş ise devam edebilir, bir millet bu yüce duygu ile faziletlere erebilir. Bir devlet, kendi milletine kar­şı ancak bu duygu ile itibarını koruyabilir. Vefa düşüncesinin yitirildiği bir ülkede, ne olgun insandan, ne huzur soluklanan yuvadan, ne de istikrarlı ve güvenilir bir devletten bahsetmek mümkündür. Böyle bir ülkede insanlar birbirlerine karşı kuşkulu; aileler kendi içinde huzursuz, devlet halkına karşı korkular âbidesi ve her şey birbirine karşı yabancıdır.

Huzurun iksiri vefa hissidir

Vefa duygusu, bireylerin birbiriyle kaynaşıp bütünleşmesini temin eder. Vefa sayesinde ayrı ayrı parçalar bir araya gelerek birliğe ulaşır. Vefa duygusu sonsuzluk ve hesap duygusuyla birleşince ötelerden gelen tayflar, kitlelerin yolunu aydınlatır ve toplumun önünü kesen bütün tıkanıklıkları açar. Elverir ki o toplum, vefa duygusuyla olgunlaşmış ve onun kenetleyici kollarına kendini teslim etmiş olsun.

Bir düşünceye gönül mü verdin; bir ideale mi bağlandın; varıp biriyle dostluk mu kurdun, gel! Fakat vefalı ol!
Zira Hakk katında da halk katında da en çok itibar gören “vefa” ve vefalılardır.

Bütün yükselenlerin hasenat defterleri, vefa ile kapanıp vefa ile mühürlendi. Bütün yolda kalmışlar ise vefasızlık damgasını yedi, onunla damgalandı. Evet, üzerlerine aldıkları mükellefiyetleri, iki adım öteye götürmeden vefasızlık edip bir kenara çekilenler, zillet ve hakaret damgasını yiyerek aşağıların aşağısına itildiler.

Merhum İstiklal şairimiz yaşadığı dönemde İslam’a yapılan vefasızlıkları şöyle tarif ediyordu:

"Ne tüyler ürperir, ya Rab! Ne korkunç inkılâb olmuş:
Ne din kalmış, ne iman, din harâb imân serâb olmuş."


Rabb’imiz (cc) vefalı olanı sever

Cenab-ı ALLAH, (cc) biz kullarına karşı çok vefalıdır. ALLAH’ın (cc) kullarına karşı olan vefası, kullarına yardım etmesi, dualarına karşılık vermesi, onlara özel ikramda ve lütuflarda bulunması demektir. ALLAH’ın bir ismi de “el-Vâfî”dir ki bu anlattığımız manaları içine almaktadır. ALLAH’ın cömert kullarına karşı, harcadıklarından daha fazlasını vermesi O’nun bir vefasıdır. Rabb’imiz’in, Efendimiz’e (sas) özel ikramlarda bulunması, ona şefaat hakları vermesi de yine ALLAH’ın bir vefasıdır. ALLAH; ihlas, istikâmet, sabır, oruç, tevekkül, tövbe ve zikir gibi değerlerle hayatını ihya eden kullarını da eli boş bırakmaz, onlara karşı da vefa ile mukabelede bulunur. Ayrıca hastalığa uğramış, zulme maruz kalmış, şehadet mertebesini kazanmış olanlara karşı da çok vefalı davranır.

Mevzu ile ilgili olarak, Hz. Enes (ra) şöyle bir kutsî hadis rivayet etmektedir: “Ben Resûlullah’ı şöyle buyururken dinledim: “ALLAH Tealâ, ‘Ey âdemoğlu! Sen Bana dua ettiğin ve Benden affını umduğun sürece, işlediğin günahlar ne kadar çok olursa olsun onların büyüklüğüne bakmadan seni bağışlarım.

Ey âdemoğlu! Günahların gökleri dolduracak kadar olsa, sen Benden bağışlanmanı dilersen, günahlarını affederim. Ey âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, fakat bana hiçbir şeyi ortak tutmamış, şirke bulaşmamış olsan, Ben de seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım.’ buyurmuştur. ( Tirmizi, Daavât 98)”

Kul, Rabb’ine dua ettiği, O’na şirk koşmadığı, O’ndan başka hiçbir güç ve mercie “eyv” etmediği ve günahına rağmen affedilmesini umduğu sürece, işlediği günahlar ne kadar çok olursa olsun, Rabb’imiz onları bağışlayacağını bildiriyor. Öyle ise, şu hususu hiç akıldan çıkarmamak gerekmektedir: “Dua edeceğiz; ama bunun yanında bağışlayıcı bir Rabb’imizin olduğunu düşünüp, ümidimizi hiç yitirmeyeceğiz.”

Cennet, vefalı gönüller diyarıdır

Rabb’imiz, insanlar ibadet ediyor, emrettiği şeyleri uygularken sıkıntılar çekiyor, ölüyor, öldürüyor, işkencelerden geçiyor diye insanlara cennetine almak mecburiyetinde değildir. Mesela kölelik döneminde devletin ya da şahsın elinde köle olan bir insan yapmaya mecbur olduğu şeyleri yaptığı için ödüllendirilmezdi. Çünkü, “köle” idi ve hiçbir söz hakkı yoktu. En yenmeyecek ve giyilmeyecekler ona verilir, hiçbir hürmeti olmazdı. Ne kadar başarılı olursa olsun. Aynen bunun gibi Rabb’imize karşı bir “köle”den farkımız yoktur. Ne amelimize, ne de niyetimize bakarak O’na karşı cenneti “hak ettiğimizi” iddia edebiliriz. Cennet, “ibadetlerimizin karşılığı değil, Rabb’imizin bizzat lütfu, keremi ve sabırlı mü’min kullarına vefasıdır.”


Yusuf Alataş

Selam Sevgi ve Dua ile....
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa Empty
MesajKonu: Geri: Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa   Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa EmptyC.tesi Nis. 23 2011, 22:11

çiçek10 Allah razı olsun 2 çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa Empty
MesajKonu: Geri: Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa   Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa EmptyPaz Nis. 24 2011, 04:40

MaVi_GüL demiş ki:
çiçek10 Allah razı olsun 2 çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 56

Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa Empty
MesajKonu: Geri: Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa   Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa EmptyPaz Nis. 24 2011, 15:09

Ey âdemoğlu! Günahların gökleri dolduracak kadar olsa, sen Benden bağışlanmanı dilersen, günahlarını affederim. Ey âdemoğlu! Sen yeryüzünü dolduracak kadar günahla huzuruma gelsen, fakat bana hiçbir şeyi ortak tutmamış, şirke bulaşmamış olsan, Ben de seni yeryüzü dolusu mağfiretle karşılarım.’ buyurmuştur. ( Tirmizi, Daavât 98)”

Kul, Rabb’ine dua ettiği, O’na şirk koşmadığı, O’ndan başka hiçbir güç ve mercie “eyv” etmediği ve günahına rağmen affedilmesini umduğu sürece, işlediği günahlar ne kadar çok olursa olsun, Rabb’imiz onları bağışlayacağını bildiriyor. Öyle ise, şu hususu hiç akıldan çıkarmamak gerekmektedir: “Dua edeceğiz; ama bunun yanında bağışlayıcı bir Rabb’imizin olduğunu düşünüp, ümidimizi hiç yitirmeyeceğiz.”






Ne güzel burda ümitlendiriyor Rabbim biz,i affetiklerinden eylesim cümlemizi..AMİN.
Emeğine sağlık..
çiçek7 Allah razı olsun çiçek7
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Dost İkliminde Yetişen Bir Gül; Vefa
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dostun İmdadına Yetişen Sevgi Satırı...
» Yanar Yürek “Dost Dost” Diye
» Dost Bildiklerim Acaba Neye Dost..?
» Vefa...
» Öyle Dost.. Öylesi Dost

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: