Kara Gözlerinin Derinliğinde Yitir Beni…
Hayat çizgisinin neresindeyim…
Kaç nefes,kaç adım kaldı ömür denen hazinemden…
Kaç nefes tükettim, ya da kaç adım eskittim…
Geriye dönüp bakmaya cesaretim varmıdır onu da bilmiyorum…
Bitiyorum,tükeniyorum her nefeste…
Sayılı nefeslerim kaldı şimdi elimde,birde pişmanlıklar…
Peki can dostum;
Sen bu yolculuğun hangi zaman diliminde bitiverdin yanıbaşımda,içimde,yüreğimde….
Seni bulan benmiydim,beni bulan Sen mi….
Seni buldurana ne kadar şükretmeliydim….
Şükür ki en güzel hediyeydin…
Biliyormusun dostum ,
hayatın taşlı yollarına her takılışımda yanımda olan Sen’mişsin…
Bunu son gelişinde anladım…
Şimdi biliyorum ne zaman daralsam yanımda olacaksın…
Biliyormusun dostum;
yüreğini yüreğimde hissettiğimden beri hasretin dayanılmaz oldu..
Saçlarım , ellerini dolaştırdığından beri ,şefkatini arıyor….
Ve gidişinle vuslat daha bir sevdalı oluyor…
Yakıyor ,yakıyor, yakıyorrr…
Bu gece yine kalemle buluştum,
bu son buluşma ,son satırlarım olurmu bilmiyorum…
Sana yazmak geldi içimden…
Seninle satırlarda buluşmak…
Ya da öylesine karalamak…
Biliyormusun aziz dostum…
Sana hep bir dilekçe yollamak istedim,cesaret edemedim…
Kalbimin yanıkları engel oldu,
ya da gönderecek yüz bulamadım….
Gönlümün baharı,gözlerimin hasret yağmuru…
Ömür denen yolda
bir nefes daha tüketirken, hasretle haykırıyorum Sana
"bir daha gell"…
Bu kez nurunla birlikte cemaline doyur beni…
Kara gözlerinin derinliğinde yitir beni…
Ben Sende bitmek,
ben Sende yitmek,
benlikten çıkıp Sen olmak istiyorum…
Korkum vuslata erdim derken Sensiz bir yolculuğa çıkmak…
Ne kadar hakedebildim ki Seni…
Ne kadar ümit edebilirim…
Sen’li firdevslerde yer isteyebilirim…
İşte bundandır haykırışlarım ,yalvarışlarım…
Bir daha gell, bir daha gell…
Günleri tesbih misali çekerken bir bir,
son taşı aktarmadan
bir daha gel..
Gel Efendim…
Gel aziz dostum..
Gel en Sevgili….
Son nefeste cemalini seyredeyim….
(s.a.v.)
Selam Sevgi ve Dua ile....