Rükûda Başlar, Secdede Biter Bu Yazı!
Hamd O'nadır, şükür O'na, hep O'na tazîm!
Hiç şüphe yok "Subhâne Rabbiye'l-Azîm!"
"-Rabbim! Her durumda, herkesten daha yakın ve anlayışlı olduğun için Sana şükürler olsun. Her seferinde, "yanımda" olduğunu hissettirdiğin ve içimde hep kocaman bir sevgi duymama sebep olduğun için de... Şükredecek ne kadar da çok şey olduğunu fark ettirdiğin ve hakkıyla şükürden âciz olduğumu bildirdiğin için de şükür! Rahmetin karşısında küçücük kalıveren; fakat bazen bana dağ gibi büyük gelen günahlarım altında ezilmekten koruduğun, farklı sebeplerle affını hep hatırlattığın ve ümitsizlik çukuruna yuvarlanmaktan kurtardığın için, Sana şükürler olsun. Yakınlığın her şekilde mümkün olduğunu, Sana, hayırla da, şerle de yaklaşılabileceğini gösterdiğin ve her seferinde gönlümü eşsiz bir huzurla doldurarak, "korkma" deyişini hissettirdiğin için, minnettarım Sana!
Baktım, gelin olacak kız, damat adayının kahvesine tuz ile biber katıyor. Bunu tâlibinin sevgisini sınamak ve onun, ağzına gelecek acayip tada rağmen, yüzünü buruşturmadan ve kimselere belli etmeden yine de kahveyi yudumladığını görmek için yapıyor. Üstelik bir de kapının ardından gizli gizli bakıp, cilve ile gülümsüyor. Bunu görünce kadîm dostuma dedim ki:
"-Rabbim!.. Elbet ben de Sana tâlibim! Şu damat olacak kişi, bir kız için tuza-bibere tebessüm eder de, ben, Sana kavuşturacak yolda hiç, aynısını yapmaz mıyım? Hele de ucunda Sana kavuşmak olsun, acep, hem de perdeler ardından beni seyrettiğini ve cilveyle tebessüm ettiğini bilir de, yüzümü ekşitir miyim?! Âh âh! Elbet sağım-solum belli olmaz. Benden her bir şey de beklenir; lâkin, şu gönlüme koyduğun "rızâ" arzusu için, şükür, çok şükür Sana!
Murâdım o ki: Beni bana aştır da Sana ulaştır! Sevgimi, acı-tatlı nice farklı lezzetle sınayacağın her seferinde, gönlüme sükûnet, yüzüme nûrâniyet ve neticeye nusret nasip eyle! Zayıflığımı kudretinle, fakirliğimi kereminle destekle! Günahlarımı rahmetinle, hayırlarımı kabûlünle karşıla!.."
Ben ne bilirdim bakmayı?
Göz verdin de baktım Rabbim!..
Madem öyle, hamd de Sana, şükür de Sana!
Diyorlar ki:
"-Güzel bir şey söyle bana!.."
Daha güzel bir şey yok ki:
"Sübhâne Rabbiye'l-Âlâ!"
Neslihan Nur Türk