ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa   Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

  Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.

Aşağa gitmek 
4 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

 Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. Empty
MesajKonu: Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.    Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. EmptySalı Ekim 19 2010, 20:33

Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.


Kur'andan aldığı dersle hareket eden insan, ALLAH sevgisi taşır ve zulmetmez. Kur'ana uymayanlar ise ALLAH korkusu olmadığı için sorumsuz ve merhametsizdir.

ALLAH'a kavuşacağının ve yaptıklarının karşılığını alacağının bilincinde olan insanla, kimseye hesap vermek zorunda olmadığını zanneden bir insanın davranışları kuşkusuz birbirinden oldukça farklıdır.
İçinde ALLAH sevgisi ve korkusu taşımayan insan her türlü kötülüğü yapabilir, çıkarları nedeniyle ahlaksızlıklara göz yumabilir. ALLAH'a ve ahiret gününe kesin bir bilgiyle iman eden bir insan ise ahirette hesabını veremeyeceği bir davranışı asla yapamaz.
Ahlaksızlıkların ve zalimliklerin önemli bir nedeni dünyaya olan tutkulu bağlılıktır. Bu yapıdaki kişiler yoksulluk ve geleceğini garanti altına alamama korkusu içinde yaşarlar. Bu yüzden birçok insan yolsuzluk, rüşvet, hırsızlık, yalancı şahitlik gibi çirkin utanmazlıkları alışkanlık haline getirir.
İman sahibi bir insan için ise ALLAH'ın hoşnutluğu her şeyin üzerindedir. Böyle bir insan ALLAH'ın hoşnutluğunu yitirebileceği davranışlar sergilemekten şiddetle sakınır. Tek korkusu Rabb’indendir; ne ölüm, ne açlık, ne de başka zorluklar onu ALLAH’ın dosdoğru yolundan ayıramaz.
Günümüz bireylerinin büyük çoğunluğunun din dışı sürdürdüğü yaşam ise vicdanlarını köreltmiştir. Örneğin otomobiliyle birine çarptıktan sonra kaçan kişi vicdanı körelmiş biridir. Çarpmanın etkisiyle yerde baygın yatan insanı o halde bırakabilmesi ve kaçarak kurtulacağını zannetmesi, bunun açık kanıtıdır. Oysa ALLAH olayın her anına şahittir; O’nun azabından kaçarak kurtulamayacaktır. Yapılan bütün haksızlıkların, zalimliklerin, vicdansızlıkların karşılığı hesap gününde eksiksiz olarak verilecektir.
“…Kim ihanet ederse, kıyamet günü ihanet ettiğiyle gelir. Sonra her nefis ne kazandıysa, (ona) eksiksiz olarak ödenir. Onlar haksızlığa uğratılmazlar. ALLAH'ın rızasına uyan kişi, ALLAH'tan bir gazaba uğrayan ve barınma yeri cehennem olan kişi gibi midir? Ne kötü barınaktır o.” (Al-i İmran Suresi, 161-162)
ALLAH korkusu olmayan kimselerin yaptıkları vicdansızlıkları her yerde, yaşamın her anında görmek mümkündür. ALLAH'ın huzurunda yapayalnız sorgulanacağını düşünmeyen, ALLAH’ın azabını uzak gören insan kolaylıkla yalan söyleyebilir, masum birine iftira atabilir. Çünkü onun için önemli olan insanları ikna etmek ve sözlerine inandırmaktır. Masum birinin zor durumda kalmasına, zorluk yaşamasına sebep olmak, onun vicdanını rahatsız etmez.
ALLAH'ın gizlinin gizlisinden haberdar olduğunun bilincinde olmayan ve ALLAH’tan korkmayan insan diğer insanlara değer vermez. Restoran veya lokanta mutfaklarında sağlık koşullarına dikkat edilmemesinin, yaşlı insanlara saygı ve ilgi gösterilmemesinin, hastane kapılarında hastaların yeterli ilgiyi göremeyip ölüme terk edilmesinin, aciz insanlara kötü davranılmasının, bir avuç toprak uğruna milyonlarca masumun öldürülmesinin nedeni, insanların içinde ALLAH korkusunun bulunmamasıdır.
Günümüz toplumunda hayır işlerinin büyük bir kısmı, dünyada kazanılacak bir karşılık gözetilerek yapılmaktadır. Örneğin bir işadamı, maddi karşılık beklemiyor olsa bile, gazetelerde ve televizyonlarda bu yardım haber olur; zaten amaç da yardımın duyurulmasıdır. Zengin işadamı "sözde" yardım için vakıf kurarken, asıl amacı ödeyeceği verginin düşmesidir. Kişi bütün bunlarla gösteriş yapar; böylece toplumda sivrildiğini düşünür.
Bu tür çıkar karşılığı yapılan yardımlar, genellikle asıl amacına da ulaşmaz. Onca yardım malzemesi ya ihtiyaca yönelik değildir veya bozuk çıkar. Ya da ulaştığı yerde bu yiyeceklerin dağıtımını sağlayacak bir sistem düşünülmemiştir ve tümü ziyan olur.
Başka bir örnek de politika konusunda verilebilir. Seçim öncesi politikacılar genellikle asıl amaçlarının “halka hizmet” olduğunu söylerler. Sözler verir, halkın yanında olacaklarını iddia ederler. Ancak seçim sonrası birçoğunun gerçek amacının ‘makam’ olduğu ortaya çıkar. Kişi örneğin “bakan koltuğu”na oturamadığında, kendi partisine olan sadakati dahi biter. Oysa asıl ‘makam’ dünya hayatındaki değil, “Size yasaklanan büyük günahlardan kaçınırsanız, sizin kusurlarınızı örteriz ve sizi 'onurlu-üstün' bir makama sokarız. “(Nisa Suresi, 31) ayetiyle haber verildiği gibi ALLAH Katında olandır.
Kur’an ölçü alınmaksızın, samimi niyetle yapılmayan hiçbir işte bereket olmaz, hiçbir iş yarar sağlamaz.
“Ey iman edenler, ALLAH'a ve ahiret gününe inanmayıp, insanlara karşı gösteriş olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı geçersiz kılmayın. Böylesinin durumu, üzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; üzerine sağnak bir yağmur düştü mü, onu çırılçıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hiçbir şeye güç yetiremez (elde edemez) ler. ALLAH, kafirler topluluğuna hidayet vermez.” (Bakara Suresi, 264)
ALLAH’ın sınırlarını gözeterek, samimi bir niyetle, topluma yararlı olmak ve karşılığında yalnızca ALLAH'ın rızasını kazanmak için yapılan işler ise adeta bereket yağmuru getiren bulut gibidir. ALLAH, insanların samimi niyetlerine binaen her işte bolluk verir, başarıya ulaştırır, kazancı artıracak kapılar açar.
“Yalnızca ALLAH'ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı kökleştirip- güçlendirmek için mallarını infak edenlerin örneği, yüksekçe bir tepede bulunan, bolca yağmur aldığında ürünlerini iki kat veren bir bahçenin örneğine benzer ki ona bolca yağmur isabet etmese de bir çisintisi (vardır). ALLAH, yaptıklarınızı görendir.” (Bakara Suresi, 265)
Kur’an’ı kıstas alan mümin günlük yaşamında karşılaştığı seçenekler arasında, ALLAH'ın hoşnutluğuna en uygun olanı, İslam’ın çıkarları için en yararlı olanını seçmekle sorumludur. Bu seçimi yaparken Kur’an doğrultusunda hareket etmeli ve her zaman doğruyu işaret eden pusula gibi olan vicdanının sesini dinlemelidir.
Toplumda, dürüstlüğün insanı kayba uğratacağı gibi gerçek dışı bir inanış yerleşmiştir. İnsanların çoğu küçük yaştan itibaren bu telkinle yetiştirilir. Bu yanlış mantığa sahip pek çok anne baba çocuklarına vicdanlı, dürüst, samimi davranmayı değil, yalnızca kendi çıkarlarını korumayı öğüt verir. Bu onların ‘mantıklı’ hareket etme üzerine kurulu dünya görüşleridir.
Mantıklı olmak dünyevi çıkarlar üzerine kuruludur ve bencil olmayı gerektirir. Bu kimselerin bakış açısına göre, vicdanlı davranmak mantıklı değildir.
Vicdanı insana sürekli doğruyu gösterir; mantık ise adeta şeytanın silahıdır. Şeytanî bir mantık kullanan kişinin aksine temiz akıl sahibi insan, yaşamında karşılaştığı her olayda vicdanını kullanır. Samimiyetle ALLAH sevgisini ve ALLAH korkusunu içinde taşıyan kimse, hem dünyada hem de ahirette sayısız güzelliklere ulaşabilir. Çünkü samimiyet ve yalnızca ALLAH'ın rızasını umut ederek temiz niyetle hareket etmek, insanın ruhu ve aklı üzerinde çok olumlu etki oluşturur.
Samimiyetin kazandırdığı ruh derinliği, cenneti umut etme, ALLAH’ın hoşnutluğunu kazanma heyecanı, bunların hepsi inanan insan için ayrı birer zevktir. Samimi olduğu, vicdanının işaret ettiği yola uyduğu için bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklıdır. Dünyevi çıkar elde etme hırsı nedeniyle sıkıntı yaşamaz, hayatında ALLAH’ın hoşnutluğunu kazanmak için çaba göstermenin güzelliği hakimdir.
Sonuç Olarak;
Kur’an dışı yaşam, ahlaksızlığın yaygınlaşması ve tüm toplumu içine alan bir çürümeye neden olur. Tek bir meyvedeki çürüğün, sepetteki diğer meyvelere de bulaşması gibi; dejenerasyonun farklı bir yüzü ile her an karşılaşabiliriz. İnsanların çevrelerinde güvenebilecekleri çok fazla kişinin olmaması, karşılıksız yardım edecek birinin bulunmaması, sokakta kendilerini güvende hissedememeleri, ihtiyaç duyduklarında adaletin gereği gibi tecelli etmeyeceğini düşünmeleri, din dışı yaşamın sonucu oluşan dejenerasyonun boyutlarının somut örnekleridir.
Bu büyük soruna gerçek ve kalıcı çözüm; Kur'an'ı ölçü almak ve Peygamberimiz'in (sav) ahlakını tam anlamıyla yaşamaktadır. Tüm insanları yoktan var eden Yüce ALLAH, onların en rahat edecekleri, refah, huzur, güven duygusu ve mutluluk içinde yaşayacakları sistemi de yaratmıştır. "Biz Kitabı sana, her şeyin açıklayıcısı, müslümanlara bir hidayet, bir rahmet ve bir müjde olarak indirdik." (Nahl Suresi, 89) ayetiyle bildirildiği gibi, Kur’an, her konuda insanlara yol gösterici Kitap'tır.
“Sizin yanınızda olan tükenir, ALLAH'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz. Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 96-97)
İslam ahlakı, hem sorunlara çözüm olacaktır hem de sonsuz merhamet sahibi olan ALLAH, bu ahlakı yaşayan kullarını dünyada ve ahirette en güzel hayatla ödüllendirecektir.
Fuat TÜRKER

sELAM SEVGİ VE DUA İLE..
.
.
..
.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

 Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. Empty
MesajKonu: Geri: Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.    Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. EmptySalı Ekim 19 2010, 22:30

Sizin yanınızda olan tükenir, ALLAH'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz. Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 96-97)
İslam ahlakı, hem sorunlara çözüm olacaktır hem de sonsuz merhamet sahibi olan ALLAH, bu ahlakı yaşayan kullarını dünyada ve ahirette en güzel hayatla ödüllendirecektir.



Ac.c razı olsun su ciçeği gerçekten çok güzel bir yazı

Rabbim kuran ahlakıyla ahlaklananlardan eylesin cümlemizi.

eline emeğine sağlık canım.

çiçek5 çiçek5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

 Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. Empty
MesajKonu: Geri: Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.    Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. EmptyÇarş. Ekim 20 2010, 01:31

çiçek9 Allah razı olsun 2 çiçek9
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

 Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. Empty
MesajKonu: Geri: Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.    Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır. EmptyÇarş. Ekim 20 2010, 20:44

nursan25 demiş ki:
Sizin yanınızda olan tükenir, ALLAH'ın katında olan ise kalıcıdır. Sabredenlerin karşılığını yaptıklarının en güzeliyle biz muhakkak vereceğiz. Erkek olsun, kadın olsun, bir mü'min olarak kim salih bir amelde bulunursa, hiç şüphesiz biz onu güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle muhakkak veririz. (Nahl Suresi, 96-97)
İslam ahlakı, hem sorunlara çözüm olacaktır hem de sonsuz merhamet sahibi olan ALLAH, bu ahlakı yaşayan kullarını dünyada ve ahirette en güzel hayatla ödüllendirecektir.



Ac.c razı olsun su ciçeği gerçekten çok güzel bir yazı

Rabbim kuran ahlakıyla ahlaklananlardan eylesin cümlemizi.

eline emeğine sağlık canım.

çiçek5 çiçek5
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Güzel ahlakta ölçü Kur’an’dır.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Aynam paslı’ diyeceğine, ‘Gözüm hasta’ de!…
» Gavsi Sani Hz.’lerinin(k.s) ALLAH’ın Rızası Hakkındaki Sohbetlerinden
» 16 Haziran 2015, İkizler Burcu’ndaki YENİAY’ın Etkileri; ÇÖZÜM BULMA ZAMANI!
» AY Pluto’ya Kare, Uranüs’e Karşıt… Duygusal Deneyimlerle Gelen TOKAT GİBİ BİR AYDINLANMA!
» 18 Şubat’ı 19’a başlayan gece

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: İslami Konular :: Dua-
Buraya geçin: