ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa     Hayat Ertelemeye Gelmez Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

  Hayat Ertelemeye Gelmez

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
Cennet Çiçeği
Özel Üye
Özel Üye
Cennet Çiçeği


Mesaj Sayısı : 5244
Kayıt tarihi : 02/08/10
Yaş : 53

   Hayat Ertelemeye Gelmez Empty
MesajKonu: Hayat Ertelemeye Gelmez      Hayat Ertelemeye Gelmez EmptyPtsi Ekim 18 2010, 20:19


Hayat Ertelemeye Gelmez



Hayatta neleri ıskaladığımızı hiç durup bir düşündünüz mü? Bir şeyi tercih ederken aslında nelerden vazgeçtiğimizi?
Nasılsa hep birlikteyiz diye en yakınlarımızdan neleri esirgediğimizi? Neyse, bu hafta olmadı, haftaya inşALLAH
diyerek neleri, belki bir ömrü ertelediğimizi? Bu kadar emin miyiz bizim için veya sevdiklerimiz için bir yarın olduğuna
gerçekten? Peki Hayat Ertelemeye Gelmez ya yoksa
15 dakikalık uyku için güzel örtülerde peynirli, domatesliÿ; ballı, kaymaklı kahvaltıdan vazgeçiyoruz, kuru bir
simide talim oluyoruz. Servise bindiğimizde sıcacık bir gülümsemeyi ve hatta bir ;Günaydını esirgiyoruz iş
arkadaşlarımızdan. İşe gelince de sıradan bir Nasılsın? deyip arkadaşımıza, cevabını bile dinlemeden telaşla işe
girişiveriyoruz. "Dün buradaydı ve iyiydi, nasılsa yarın da burada olacak" diye mi düşünüyoruz? Peki ya yarın işe
geldiğimizde onun acı bir trafik kazasında hayatını kaybettiğini öğrenirsek
Çocuğumuz bacağımıza sarılıp çekiştirdiğinde Şimdi olmaz, şu bulaşığı bitirmem gerekiyor. ya da
Dur şimdi, önemli bir haber izliyorum, görmüyor musun? diyerek küçük bir öpücüğü, bir kucaklaşmayı bile
erteliyoruz çok zaman. Zaman ilerlediğinde, çocuğumuzun küçüklüğü hakkında bir şeyleri hatırlamak isteyip de
hatırlayamadığımızda artık çok geç olmayacak mı?
Yağmurda şemsiye açıyoruz, şöyle deli gibi ıslanılacak kaç yağmur daha görebileceğimizi bilmeden 20 dakikalık
yol için otobüse biniyoruz, ne zamana kadar yürüme kabiliyetine sahip olacağımızı bilmeden ya da engelli birinin
yürümek için neler verebileceğini düşünmeden
Her tercih bir vazgeçiştir aslında
Takip ettiğimiz bir diziden vazgeçmemek uğruna, arkadaşlarla yapılacak hoş sohbetlerden vazgeçiyoruz.
Para, kariyer, şöhret uğruna ailemizden, dostlarımızdan, değerlerimizden ve hatta hayatımızdan vazgeçiyoruz.
Hangi zamanı kimlerden çalıyoruz, çantada keklik gibi gördüklerimizden mi?
Sokakta kafamız önümüzde yürüyoruzÿ; öten kuşları, yeşeren ağaçları, flüt çalan küçük çocuğu, size bakıp
gençliğini hatırlayan yaşlı teyzeyi bile fark etmeden, öyle, hızlı hızlı geçip gidiyoruz hayatın kıyısından.
Ya da hayat geçiyor bizim kıyılarımızdan ve bir türlü uzanıp yakalayamıyoruz. Çünkü hep yetişilecek bir yerler
oluyor hayatta, hep yetiştirilecek bir işler, hep kaçırılmaması gereken otobüsler, uçaklar
Peki ya kaçırdıklarımız, yetişemediklerimiz ve tabii yetişilemediklerimiz
Şöyle bir hikaye anlatılagelir:
Meksika´da İnka tapınaklarına çıkmak isteyen Avrupalı bir grup arkeolog, birkaç yerli rehberle yola koyuluyor.
Dağın tepesindeki tapınaklara giden uzun yolu, kısa bir sürede yarılıyorlar. Aynı hızlı tempoyla biraz daha yol
aldıktan sonra, yerliler kendi aralarında konuşup birden yere oturuyor ve böylece beklemeye başlıyorlar.
Tabii Avrupalı arkeologlar buna bir anlam veremiyorlar. Saatler sonra, yerliler kendi aralarında konuşup
tekrar yola koyuluyorlar, sonunda tepenin üstündeki görkemli İnka tapınaklarına geliyorlar.
Arkeologlardan biri, yaşlı rehbere soruyor, ´Hiç anlayamadım, niye yolun ortasına oturup saatlerce yok yere
bekledik?´ Yaşlı rehberin cevabı o kadar güzel kiÿ; ´Çok kısa sürede çok hızlı yol aldık, ruhlarımız bizden çok
uzakta kaldı. Oturup ruhlarımızın bize yetişmesini bekledik...´
Bir gün geri dönüp baktığımızda her şey için çok geç olacak, ve muhtemelen ruhlarımız taaa çocukluğumuzda
kalmış olacak, saf, temiz ve yavaş. Ve sadece pişmanlıklarımızı yaşayacağımız bir hayatımız bile olmayacak.
O zaman Yarın değil bugün, hemen şimdi....


alıntı
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

   Hayat Ertelemeye Gelmez Empty
MesajKonu: Geri: Hayat Ertelemeye Gelmez      Hayat Ertelemeye Gelmez EmptySalı Ekim 19 2010, 00:59

çiçek10 Allah razı olsun 2 çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

   Hayat Ertelemeye Gelmez Empty
MesajKonu: Geri: Hayat Ertelemeye Gelmez      Hayat Ertelemeye Gelmez EmptySalı Ekim 19 2010, 19:31

Bir gün geri dönüp baktığımızda her şey için çok geç olacak, ve muhtemelen ruhlarımız taaa çocukluğumuzda
kalmış olacak, saf, temiz ve yavaş. Ve sadece pişmanlıklarımızı yaşayacağımız bir hayatımız bile olmayacak.
O zaman Yarın değil bugün, hemen şimdi....


neleri yitirmedikki daha dün çocuktuk çocukluklarımızı
yitirdik,nice sevdiğimiz insanları kaybettik kaybetmeyede devam ediyoruz
bir gün hayatada veda edeceğiz.ömür bitip gidecek kaybedilen günler geri dönmeyecek
yitirilenlerin hasretiyle yürekler yana yana kaybedilen günlerin acısıyla
bir ömür çekip gidecek...Kıymetini biliyor muyuz?dünyada bakimiyiz...?

Sad Sad Sad

MaVi_GüL demiş ki:
çiçek10Allah razı olsun 2çiçek10
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hayat Ertelemeye Gelmez
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Sen Gelmez Oldun...
» O Gelmez Demeyin...
» Sevgiler ihmale gelmez..
» Gelen Gider, Giden Gelmez
» Cennet'e Zengin, Her Zaman Gelmez...!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Genel :: Serbest Kürsü-
Buraya geçin: