ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Benim Sonum Ne Olacak Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Benim Sonum Ne Olacak

Aşağa gitmek 
3 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Benim Sonum Ne Olacak Empty
MesajKonu: Benim Sonum Ne Olacak   Benim Sonum Ne Olacak EmptyÇarş. Mart 17 2010, 00:34

Benim Sonum Ne Olacak ...

Ali Bekka hazretleri çok ağlardı. Öyle ki, gözyaşı tuzlu olduğu için yüzünde aktığı yerde iz bırakmıştı, yani devamlı aktığı için geçtiği yerleri kısmen çürütmüştü. Bu yüzden kendisine “Bekka” yani “çok ağlayan” lakabı verilmişti. Ancak böyle ağlamasının sebebini kimse bilmiyordu. Bir gün sevenleri çok ısrar etti, yalvarıp yakardılar, sebebini sordular bu ağlamanın, o da sonunda şöyle anlattı:

Seneler önce, aç ve susuz kalarak harikulade hallere sahip olan bir arkadaşım vardı. Bir defasında ikimiz birlikte tayyi mekan ile Bağdat’tan çok uzaktaki şehre bir anda gittik. Orada bana, (Ali, falan tarihte benim evimde ol, vefat ederken, sen yanımda bulun) dedi, (Sakın ihmal etme, bu sana vasiyetimdir) diye de sözüne ekledi. Sonra işimizi görüp, yine tayyi mekan ile Bağdat’a döndük.

Aylar sonra bu sözü hatırıma geldi, dediği gün evine gittim, ölüm döşeğinde idi. Son anlarını yaşıyor ve can çekişiyordu. Ama yüzü doğu tarafına dönmüştü. Tutup kıbleye çevirdim. Tekrar doğuya döndü. Yine kıbleye çevirdim. Yine doğuya döndü. Bu arada gözlerini açıp bana dedi ki, (Ali, hiç uğraşma, benim İslam’dan nasibim kalmadı, ben bu tarafa dönmüş olarak öleceğim!) Sonra, Hıristiyan ruhbanlarının söylediği küfür olan, imanı gideren sözler söylemeye başladı. Din-i İslam’dan çıktı. Nihayet imansız öldü. Bunu duyanlar cenazesini dışarıya attılar. Olay duyulunca cesedin etrafını kalabalık sardı, kızanlar, sövüp sayanlar, bizim sonumuz ne olacak diye de ağlayanlar vardı.

Ben de aldım başımı köyden dışarı çıktım, yürüyüp giderken, benim sonum ne olacak diye hem ağlıyor hem tevbe ediyordum. Saatlerce yürüdüm. Epey uzaklarda bir Hıristiyan köyü vardı, oraya kadar gelmişim. Ortada bir cenaze, köylü etrafında toplanmış. Sövüp sayıyorlar. Beni görünce, (Ali hoca, Ali hoca, gel gel) dediler. Ben de yanlarına yaklaştım. Hışımla yerdeki cenazeyi göstererek, (Bu var ya bu, bizim dinimizi reddetti, sizin din üzere öldü, sizin söylediğiniz sözleri [kelime-i şehadeti] söyleyerek, ben müslüman olarak dünyadan ayrılıyorum diyerek öldü. Biz de bu ölüyü ne yapalım, yakalım mı diye düşünüyorduk) dediler. Ben de, (Ne güzel, hak din üzere öldü, bunda kızacak ne var) dediysem de, iyice köpürdüler, (Bu bizim ruhbandı, bize hainlik etti, sonunda dinimizi reddetti, bâtıl yolda olduğumuzu söyledi, “Gelin siz de müslüman olun, hak din Müslümanlıktır” gibi bize sonunda güya nasihat diye hakaretler etti) dediler.

Onlara dedim ki, ileride benim bildiğim bir köyde, biraz önce sizin dininiz üzere ölen birisi var. Onun da cenazesi ortada kaldı. Bu iki cenazeyi değişelim mi?

Hemen değişelim dediler. Bunun üzerine, cenazeleri değiştik. Onlar onu kiliselerinin yanındaki kendi mezarlıklarına gömdüler. Biz de bizimkini alıp, yıkayıp kefenleyip, cenaze namazını kıldık, bizim mezarlığa defnettik.

İşte bu olay üzerine senelerdir ağlıyorum, son nefeste benim halim ne olacak diye hep korku içindeyim. Ağlayışımın sebebi budur. Son nefeste şeytanın hilesi çoktur, bu hileden kurtulmak çok zordur. Ahmed bin Hanbel hazretleri vefat ederken eliyle işaret edip, hayır olmaz dedi. Oğlu, (Babacığım bu ne hâldir?) dedi. (Şeytan, benim elimde can ver diyor, ben de "Hayır olmaz! hayır olmaz!" diyorum) dedi. (Bir nefes kalıncaya kadar tehlike vardır. Şeytanın aldatmasından emin olmak yoktur, ama hocası sağlam olanın kurtuluş ümidi çoktur) buyurdu.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Benim Sonum Ne Olacak Empty
MesajKonu: Geri: Benim Sonum Ne Olacak   Benim Sonum Ne Olacak EmptyÇarş. Mart 17 2010, 01:43

çiçek Allah razı olsun çiçek
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Nur_Sultan
Moderator
Nur_Sultan


Mesaj Sayısı : 3652
Kayıt tarihi : 21/09/08
Yaş : 55

Benim Sonum Ne Olacak Empty
MesajKonu: Geri: Benim Sonum Ne Olacak   Benim Sonum Ne Olacak EmptyÇarş. Mart 17 2010, 11:28

Bir nefes kalıncaya kadar tehlike vardır. Şeytanın aldatmasından emin olmak yoktur, ama hocası sağlam olanın kurtuluş ümidi çoktur) buyurdu.

ALLAH razı olsun kardeş ibretlık bir hikaye,
Rabbim cümlemize son nefesimizde hayırlı imanla kuaranla,
bu dünyadan göcüp gitmeyi nasip eylesin inşAllah.
Sad Sad Sad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Benim Sonum Ne Olacak
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yalnızlık Olacak...
» Ağlamaklı Olacak Her Şey...
» Ne Olacak Halim
» Bu hâlim ne olacak?
» Koşup gelen Kim Olacak!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Hikayeler-
Buraya geçin: