mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Hayal... Paz Nis. 02 2017, 17:22 | |
| Hayal...
Göz alabildiğince uzun bir yoldu yürümekte olduğum, seslerden kaçtığım, hayatı irdelemekten yorulduğumda sığındığım, sığındıkça yürüdüğüm. Ne kadar söz söylense o kadar uzayan yollar, ne kadar sessizliğe bürünsem o kadar kısalan adımlar. Aradıkça kaybolduğum, düşündükçe yorulduğum hayata rağmen yürüdüğüm bir garip yol. İnsan en çok yüreğine korkusunu bıraktığı duygulardan teslim olurmuş, sınanırmış, neye karşı zayıf ise hayat ona karşı güçlü kılarmış...
Bir yol tuttum kendime, ne zaman kızsam, ne zaman bir hüznün çıkmaz sokağına sapsam, hayallerin çizdiği bir yola, hiç yorgunluk hissetmeden varırdım. Düşüncelerin yorucu, zamanın hafifletici dokunuşu ile karışık ama tatlı bir huzurla giderdim. Bu gidiş ne sitem, ne hüzün sadece zamana ayak uyduracak kadar emeklemek. Hayata karşı sırtımıza binen yükleri kaybetmek, yollara bırakmak, aramamak, özgürce, kuşlara selam verip kendi yüreğinin semalarında yükselmek...
İnsan en çok da hayallerinin sınırsız semalarına sığar, sığar çünkü insan ne zaman kendini rahat bırakmayı öğrenir ise o zaman en doğru zamanda, en doğru kararlarına kanat açabilir. Gözlerin sınırsızlığa kamaştığı bir yola düştü adımlarım. Sonsuzluk ile varlığımı temaşa eden yüreğime biraz daha güç verdim en özgür sözcükleri seçerek. Tüm zincirleri engin denizlerin derin koynuna bıraktım. Tüm zincirlerimi zihnimden çözüp bıraktım yol bildiğim hayallerin rüzgarına...
Gece oldu mu bir karanlık bir de sessizlik ürkütürdü yalnızlığın ayak seslerini. Sonra kandiller yanardı gecenin derinliğinden, tatlı bir musiki kulaklara çalınırdı, aşina olduğum bir sese, aşina olacağım hayallerime eşlik eden. Gece musikisini, hayallerin sonsuz besteleri ile yazardı kalem. Bir kalem dokunurdu geceye, gündüzden bandırılmış mürekkepten sızan bir aydınlık ile. Damla damla düşerdi yıldızlı gecenin siyahlığına. Özgürce kelimeler gecenin karanlığına yazardı dağınık ve güvensiz bir el yazısı ile...
Yıldızlar toparlardı harfleri hayallerde hep yıldızlara yer vardı bir de doğacak güneşin turuncuya çalan tüm renklerine. Yol huzurun tüm resimlerini çize çize gecenin sessizliğine ve cesaret veren koyuluğuna uzandıkça hızlanırdı adımlar. Bir kalabalığın dev ayak seslerinin yankısını taşırdı, silinirdi zihne oturan tüm karanlıklar gecenin gizeminde. Bir tatlı ses bir yolculuk bir de hayal vardı bedeni değerli kılan ruhta, bir karanlık bir de silinmiş bir dimağ, bir hayal bir de uzanan sonsuz bir yol. Bir korkular bir de rüyalara ilham veren hayaller. Ne cümle kuracak bir istek ne de sessizliğe sığınacak küskün bir yürek. Sadece hayal, sadece güne çalınan saatler...
Ufukta bir ışık huzmesi görünür sonunda, gün tüm gücünü doğacak güneşin ışığından almayı beklerken. Kulakların alıştığı musiki silindi birden, bir huzur bir nebze sessizlik turuncu ve sarı ışıkların uyumlu doğuşunu hayranlıkla izlerken doldu taştı kalpten. Güneş hayalin sonsuzluğuna, yolun esrarına doğdu yavaş yavaş ve dinginliğin telaşsız hızıyla. Bir yol tutundum güneşin gözleri aydınlatıp, sonsuzluktan yavaş yavaş uzaklaştırdığı netliği ile. Asılı kalmış kelimelerin dağınıklığını silen parlak ve yakıcı gün, mavi hayallerin bomboş sayfasını hayallere açmış yeni kelimeler yeni umutlar beklemekte. Bir hayal kadar kuytu, bir hayal kadar kudretli, bir hayal kadar güzel...
Gizli kalmış düşünceler saklanmış iken kelimelerin mecazlarına, bir hayale benzeyen cümleler varolmuş, yaşamı hayal kadar güzel kılabilen...
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Hayal... Ptsi Nis. 03 2017, 03:00 | |
| | |
|