Aforizmalar

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar-1

Ne kadar ağlasan da gözlerim, yüreğim kadar kanayamazsın. Hiçe sayılan sevgilerim var, sırtımdan vurulmuşluklarım, terkedilişlerim ve kazanmadan kazanıldığını gösteren kaybedişlerim. Gecelerim var hüzünlerle bölüştüğüm ve mazinin yüzüne takılmış gülüşlerim var. Ellerimde biriken hayal kırıklıklarım, yenilgilerim var direnmeyi öğreten, keşkelerim, bir o kadar pişmanlıklarım. Ve beni doğru ben yapan yanlışlarım var, işte budur benim karım...

Susman kar etmiyorsa anlamayana, konuşman külliyen zarardır sana. Ben ki kelimeleri havaya uçururken kalemimin ucunda ilk defa anlatamıyorum aşkı, sana olan duygularım titriyor cümlelerin avucunda. Özleyince eski beni, anlayacaksın ne kadar çok sevmişim bir zamanlar seni. Solunda ki acı sonun olursa eğer bil ki gerçekten sevmişsindir merhamet etsin sağındaki...

Kalbimi kiralamadım hiç bir mevsime, tüm ayları küstürdüm ben kendime eylül diye diye. Ömürlüksün ömrümde çıkıp gitsen de ömrümden. Eyvallah ne güzel kelimesin sen öyle, gelene de yakışıyorsun gidene de başlayana da bitene de. Yanlarında olmamı isteyenler yanımdan ayrılmasınlar, bundan sonra hiç kimsenin ne yanındayım ne önünde ne de arkasında...

Kütahya'ya öyle yakışırdı ki kar, bir de sen yakışırdın olsaydın eğer. Geceden daha kara ise yaşadığın acı gündüzüne sürersin uyku denen ilacı, öyle kırılır ki bazen kalbiniz kalbinizin yerinde bile bulamazsınız kalbinizi. Sadece şah damarınızda duyarsınız kırılan parçalarının yere düşen sesini. Aşk bittiği için değil kalbindeki inancı yıktığı için dağılırsın ardından...

Beklemek ah beklemek; varlığını soyunup yokluğunu giyinerek zamanı düşünmeden, yarın ne olur bilmeden ecelsiz ölüm sanki umutsuzca beklemek. Tutmadan ellerini bakmadan gözlerine, ruhuna hasretini ilmekleyerek beklemek ah beklemek. Nasıl da geriyor, nasıl da yoruyor, nasıl da yüreğinden vuruyor insanı beklemek. Beden değil ruhtur insanı insan kılan, umulur ki kurtulur ruhunun kadrini bilen. Gözümde iki damla yaş, kirpiğimde yokluğunun uykusuz ağrısı, susarak da sevebiliyorsam seni bu da gittiğin yerden dön demenin dilime düşen sessiz çağrısı...

Unutmamı isteme benden çünkü; iki ölümlü olmaz bir beden. Kal demedim sana çünkü gittiğin kadar sevdiğini anladım, anlasana, yokluğunu yazdığım kadar yaşamadım varlığını yar. Utanması yoksa özünün, adabı da olmaz sözünün. Koluna taktığın yarin dudağını öpmekle olunmaz er, namusun bilip alnına koyduğun buseyle olur asıl hüner. Aşkı değil verdiği acıyı seviyorum çünkü aşkın doruk noktası acıdan geçiyor. Ayrılmaya gör, bak nasıl da o an aşığım diye kalbin bağırıyor...

Ne yaparsın aşkın gözü aşıktan da kördür, her şeyi görmek istediği gibi gördürür. Karşında gerçekler en ezelden dursa bile sırtından vurulduğun güne dek yalanlarla doğrulara sövdürür. Biliyorum mutlu sonla biten aşk yoktur ve acısı ağlayanın da çoktur, o yüzden tutuyorum gözyaşlarımı içimde, o yüzden gözlerim kan kırmızı biçimde. Ey benim yüreğimle sardığım; gidecek olursan bir gün benden, gittiğin yollar alsın seni, senden...

Kalmadı anlamı ne şarkının ne sazın, şiirlerde can bulsun en kıymetli sözün. Ne zaman seni düşünsem içimde nehirler durulur, denizler kurur, yüregime ateş düşer, ruhum yanar kavrulur. Ben mektupları değil mektuplar beni yazar diye bu gece hislerimin üzerine basıp yazmaya korkuyorum. Keşke masallar gerçek olsa ya da biz masal olsak şiiri bırakır masal yazardım kereveti en mutlusundan. Yâr dediğin sözünün eriyse eğer ona bir ömrü vermeye değer, bir adam eğer ki olursa sözünün eri ona meftun olan kadın hayatını bile atar geri...

Temmuz kadar yakar mı dersin ayrılığın ateşi, tamamlayamasakta bizi, gel affedilim birbirimizi, düşmesin gözyaşımız Ağustos sıcağına. Şiir ve sen ikinizi de çok sevmiştim ben katilim oldunuz ikiniz birden. Bir şeyi isterken o şey için ne kadar emek vermeyi göze alabileceğinize bakın, o zaman gerçekten o istediğinizi hakedip haketmediğinizi anlayacaksınız ...

Yokluğuna şair, hasretine şiir oldum yar, öyle çok sevdim ki sen bana ağlama diye ben sana çok ağladım. Her üşüdüğümde ucu kırık bir çakmağın alevinde ısıttım yüreğimi, yakmasın diye sevgimi. Yıpranınca yenisini bedavaya alacağımız tek şey yalnızlık olsa gerek ağır bedeller ödeyerek. Topladım kendimi kendimden, çıkardım sensizliğimden, eski bir yalnızlık kaldı ellerimde hiç eskimeyen. Yürek bir kez aşık olur, sonrakiler aşkı yeniden arayıştır, insanlar yüreğini sarana değil yüreğini kırana aşık olur...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar -2

İnsanlar yaşlanmaz sadece yaş alır, yüze yerleşen çizgiler yaştan değil takılan mutluluk maskesinin ağırlığından kalır. Ne sendeyim şimdi ne de senden başka bir yerde ne öldüm ne de yaşıyorum demenin başka adı bu işte...

Söylesene sevgili; bırakıp gittiğin bu aşkın adına ne diyeyim, yüreğinin ayıbı mı kayıbı mı. Bırakıp gittiğin yerde bekliyorsam, geri dönüş yolunu bilmediğimden değil seni hala çok sevdiğimden. Daha çok seven giden midir kalan mıdır, bilmek istiyorsan eğer yürek darası bir tek ayrılık kantarında tartılır...

Yandaş istiyorsan eğer yanına, düşmanının dostunu ara. İnsan bazen susar, konuşur yüreği sustuğu kadar. Yani anlayacağın gülüm, aşk dili lal edince yüreği bilal eder, canının yandığı kadar. Bana bir fıkra yazdır hayat, yürek acıtan şiirlerime inat, bugün gülmek istiyorum en ağlayan yanımla hıçkıra hıçkıra...

Aklımı çıkarıp atsam diyorum yüreğim ben burdayım diyor. Beklediğiniz gelsin diye değil bilsin diye, bazen sadece beklemeyi beklersiniz bir ömür bile. Çünkü en acı yanıma biçimdir. Kül olmak mı, küçüçük bir çakmağın alevi yeter dokunmuşsa elleri eğer...

Sana bir tepeden baktım Yahya Kemal'in İstanbul'a bakan gözleriyle, çok rüzgarlı biraz da hüzünlüydü hava. Elimden tutar gibiydi dilimdeki şarkı, anladım ki o da çok sevmiş yüreğinde taşıdığı şehri, tıpkı benim kadar...

Aşk yasaklanmış açık yerlerde yalnızlığıma sarılıp oturdum bende. Yalnızlığım aşkımla doluymuş öyle gördüm baktığım her yerde. Sustuğunuz kadar kanasa da canınız, susarsınız kanamasın diye canınızdan da öte canınız...

O kadar çoksun ki bende, azlığına göz yumuyor kalbim. Azlığın azaltmıyor bendeki çokluğunu çünkü; senden çok seviyorum senden vefalı yokluğunu. Koluna taktığın yarin dudağını öpmekle olunmaz er, namusun bilip alnına koyduğun buseyle olur asıl hüner...

Bazıları dostuz diye iyi günde var ama, yaram olsa, hiç birisi ilaç olmaz yarama. Benim gözümle bakabilseydin eğer kendine, bir sen daha katardın, seni sen yapan içindeki efendine. Ne gidene üzül, ne desevin kalana. Kalanla tamamlarsın gidenin yarım bıraktığını, gidenle anlarsın kalanın neden kaldığını, öğretir sana menfaatin diğer adını...

Ne kadar keder yüzlerde o kadar çizgi ama her kederin izi çizgileri süsleyen gülüşlerde gizli. Ne kadar keder yüzümüzde o kadar izi ama o izlerden hep gülüşümüz saklar bizi. Bir yanında kar, bir yanında güneş, nerde olursan ol sevdiğin yoksa yanında üşümek ellerine, titremek yüreğine...

İnsan bazen kalbindekini siler ve sildiğini kağıda yazar, bazen de kağıda yazdığını siler ve sildiğini kalbine yazar. Keşke ALLAH insanın kalbine göre verseydi o zaman her yanım sen olurdu. Yalnızlık; insanın ihtiyaç duyduğunda yanında olmayan dostlarının çokluğudur. Kendisinin, oturup kendisiyle olan konuşmasına duyduğu tokluğudur...

Karşılıksız olunca göze düşen yaş, karşılığını bulunca da yüreği saran tatlı bir telaştır aşk. Her gelen bir şey alıp götürdüğünü sanır benden oysa götürdükleri sadece bağışladıklarımdır kendimden. Ardından yağanı yağmurdur sanma; kalbimin döktüğü ecel yaşıdır, ister inan artık ister inanma, elvedan ömrümün mezar taşıdır...

Günaydın üşüyen mısralarımın yanan teni günaydın, ben seninle geçirdiğim her günü bilki bir ömür saydım, ondandır sana böyle gözlerim kapalı bağlanışım. Ondandır her gece seninle uyuyup her sabah seninle uyanışım...

Ben sevmesini çok iyi bilirim bilmesine de, yüreğimin baş ucuda var ayak ucu da, oturacağın yeri kendin belirle. Gönül heybesini aşkla bağlayanın, azığı göz yaşı oluyormuş meğer. Sevdiklerinizi üzen davranışlardan vazgeçmediğiniz sürece seviyorum sözünüz yüreğinizde değil dilinizdedir bence. Sevdikleri için sevdikleri şeylerden vazgeçemeyenlerin, sevgisinin hükmü olmaz sirette. O yüzden de seviyorum sözünü boşuna yük etmesinler yürekte...

Ben sana candım, canandım neden acımadan canıma kıydın. Sen beni değil seni öldürdün, bir mezara iki beden gömdürdün. Gözlerimin payına yine ağlamak düştü, ağlamak bir şey değilde ağlatan sırtımdan vurmasaydı eğer. Bu gece yüreğimin en acı şiirini yazdım ve her kelimesiyle, beni öldüren bir aşkın mezarını kazdım. Seni senden alacak birini bulursun ama, sana bir sen daha katacak birini bulamassın benden başka...

Sevginin yarım yamalağı olmaz, sevdinmi tam seveceksin yüreğini yoluna sereceksin. Çiğneyen namerttir senden öte birşey yok bu dünyada, her şey sanki sen, güneş sen, ay sen, yıldız sen bulut sen, yağmur sen, toprak sen, dalında çiçek açsa, yaprak sen, hazan düşse gönlüme bahar sen. Seninle içim nasıl yeşeriyor bir bilsen...

Çok sevmenin adı sen, çok sevmek ise; sana doya doya ama hiç doyamayacakmış gibi sarılmak; sarılırsak azalır mı dersen eğer çokluk bence çoğalır ve doymak bile bilmez tokluk, seni sevmek öyle işte. Varken de yokken de var gibi yanında sayıp nefessiz kalmak her sevişte...

Gitmesi için bir bahane ararsan dostun fendine; düştüğünde kalkma, sırtını vur yerden yere. Kadrimi kıymetimi anlayacaksın bir gün lakin ben seni unutmuş olacağım o gün. Ruhum, yüreğim kokuyor, yüreğim ise sen. Nasıl sevdim seni bedensiz bir bilebilsen. Kısacık bir an vakti tutup nefesimi, bir ömre sığmayacak kadar içime çektim seni. Hiç bir söz anlatamazdı ruhumdaki fırtınayı, o yüzden dilim sustu yüreğim konuştu bir bakışın gölgesinde...

Bir hiç uğruna beni yıktın, ben ise o hiçin içinde seni ve gözyaşlarımı bırakıp çıktım. Seni senden alacak birini bulursun ama, sana bir sen daha katacak birini bulamassın benden başka. Bazen öyle canın yanar ki, canını canından çıkarasın gelir. Ben seni sevdim, yokluğun ise beni, sensizliği bile yenmişken yüreğim seni ne yapsın. Rabbim sana şükürler olsun bir geceyi gündüz kıldın bir gecenin gölgesinde. Acımı tezden dindirdin, acıma sebep olanın semah dinletisinde...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar-3

Öylesine yaktın ki yüreğimi derinden
Gözyaşım bile sıcak aktı kirpiğimden
Yüzümde soğudu her bir damlası
Ciğerimi söktü sanki yerinden...

Aşk sandığın sözde, aşk bilip inandığın özde gizlidir. Sözdeki uçup gider, özdekinin izi, bir de bıraktığı sızı kalır. Aşk karşılık beklenmiyorsa aşktır, kendinde azalıp onda çoğalmaktır. Verdiğin kadar almayı bekliyorsan eğer taşıdığın kalp değil kalpazandır...

Bir yüreği sağıra, kul etmekse niyeti yansın, kül olsun, o aşkın kör adaleti. Gidişime bir kibrit çak, dönersem alev alsın. Gün gelir de bu aşka veda edersen bir gece vakti git ki, görünmesin yüzüme düşen ıslak düşlerim. Bazı şiirler kısa yazılmalı, uzamamalı mısralar yarım kalan hayaller üşümesinler diye...

Künye misali yüreğinin bileğinde sakla aşkımı, tövbesi olsun parmağındaki masum halkanın. Duruşunda babanızın varlığını, bakışında annenizin sıcaklığını, yaptıklarında kendinizi, sesinde umudu, suskunluğunda sevgiyi, varlığında yarını, yokluğunda dünü ve yüreğinde size olan övgüyü hissettiğiniz kişi; aşkın ta kendisi, ömrünüzün efendisidir...

Anladım ki güvenin bittiği yerde saygı rüzgar olup sevgiyi bir toz gibi savuruyormuş gönül denen mabetten. Bir insan size tüm dünyasını açıyorsa, sizi kendi gibi seviyordur çünkü insan sadece kendinden bir şey gizlemez. Böyle birini bulursanız asla bırakmayın, dünyasını geçin eğer konuştuğu sohbeti bile saklıyorsa, siz onun dünyası değil, dış kapısının dış mandalısınızdır unutmayın. O zaman sizde mandal olma görevinizi iyi yapın, sizi görmek için bile o kapıyı açmayı başaramasın...

Kolay kolay hiç kimseden gitmem giden olursa da ses çıkarmadan beklerim gelsin diye ama gittiğim zaman nefretim sevgimi aşmış olur yüzünü görmeye bile tahammülüm kalmamıştır biline. Şimdi gitmek isteyenlere güle güle...

Bazen gözden düşen gözyaşı değil, dilin sakındığı intizar olur. Sevenin yüreği kırılmış ise bakışları bile bir mezar olur. Değerinizi bilmeyen insanlar için ne kadar bölünürseniz kendinizde o kadar azalırsınız. Ben seni ne kadar dağıttıysam yüreğimin her köşesine, sen kendini tek tek toplamayı görev saydın ellerine...

Öyle bir gidiş gittin ki benden seni bulmaya bin ömrüm olsa yetmez, yetmez ama aramaz bir başkasını da. Çünkü; yüreğim yüreğimi ,senden başkasına yar etmez. Çok kelime değil tek kelime yeter sevginizi anlatmaya. Çok seveceksen öyle birini sev ki sen daha çok demeden o seviyorum diye tamamlasın yüreğinin sesini...

Bazen söylenmeyeni görmek, söyleneni duymaktan daha çok acıtır canınızı. Bazen yaşayamadan yaşayıp tüketirsiniz aşkı, bazen de yaşarken yaşayamayıp. Çok karışık oldu yazdıklarım ama zaten aşkta değil midir biraz karışık ...

Konuşamasam da sen yüreğimin en derin cümlesi içimde büyüdükçe adın, sesimde küçülüyorum. Ey kanadı kırık harflerimin aşk güvencesi, dilim kördüğüm olsa da yüreğimle haykırıyorum, sustuğum kadar bendesin seni çok seviyorum. Ah be sevgili olmasan da yanımda masaya iki bardak çay koyar birini soğuturum, hasretinle demler yüreğimi hayalinle avuturum...

Kıyametini yaşatsın en kıyamadığın, kıydığın yüreğimin acısını anla. Dünya işleri için kalp yıkanların kalbine dünya kadar hidayet binası inşa et ALLAHım. Bu dünyanın zevki sefasına değer verme, gönlünü duadan çevirdiğin gecelere serme. Ölüm de var Rabim beni ve sevdiklerimi yolundan ayırma, yolunda gözü olmayanlarla aynı yola savurma... Amin...

Yâr dediğin sözünün eriyse eğer, ona bir ömrü vermeye değer. Bir kişi eğer ki olursa sözünün eri ona meftun olan kişi hayatını bile atar geri. Ne zaman yüreğimi yol ettim ise ilk sevdiklerim geldi geçti ama bilmediler ki gittikleri yolun sonu çıkmazdı başında ise sevgiden ördüğüm bir durak vardı. Ve düşlediğim mutluluk için benimle orada beklemek vardı...

Ne zaman biter Ya Rab bu sonsuz acı; bir kalpsize yandı gönül, yok mu bunun ilacı. Derdime derman ver, ya al onu kalbimden, dayanmaya gücüm yok, ya da başlat yeniden. Yokluğunda gözlerim yağmurlarda hazan kokan baharlar cemresindeyim. Yüreğim yüreğinde asılı kalmış yarım kalmış umutlar ülkesindeyim...

Gidişin deprem gibi salladı yüreğimi, varlığını hayal edip yokluğuna direndim, o yokluk ki mavzer gibi parçaladı ciğerimi, sağ yanımı menzil edip sol yanımla direndim. Her gidişin bir bilsen nasıl kanattı içimi, yüreğimi yüreğinle bu son yakışın olsun. Her susuşun bir hançer gibi saplandı ciğerime, sol yanımı sesiz sedanla bu son vuruşun olsun. Gözlerinin gözlerime bin göz yaşı borcu var, helal ettim göz yaşımı bu son bağışım olsun....

Yüreğim bir imkansıza mesken; bugünü yok, yarını yok, dünde kalan umudu yok. Bir gölge, bir hayal, bir rüya misali her yerde var her anımda. Sol yanımda müebbet, sağ yanımda yok. Gözlerine bakınca içim titrerdi, yüreğimde duamdın, şimdi bedduamsın. Ellerim semada seni dilerdim, dilediğim seni dünyadan ecelin alsın...

Nerde ettiğin yeminler sözlerin nerde, hep doğruyu söyler sandığım gözlerin nerde. Sahteymiş demek ki aşkın yalanmış, hep seninleyim derdin şimdi izlerin nerde. Gittin hayalin kaldı benimle bir de gözyaşım hatıra senden. Ne dilimde bir sitem ne bir ah benden, ben değil zaten gönlüm sitemkar senden. Gidişinle cümleler hep yarım kaldı; harf harf öldü içimde tüm kelimeler, her şey yok oldu sanki anlamsızlaştı, senden tek yadigar göz yaşım kaldı...

Tamamlanmamış bir beste gibi kaldın içimde çalıp dinleyemedim gönlümce seni. Aşkım bülbül olup geldi de dile, bir gül gibi derip koklayamadım ömrümce seni. Hiç bir şeyi paylaşmamışken daha seninle ve hiç değmemişken gözlerin gözlerime, buluşmamışken daha ellerimiz, neden böyle saz benizli mısralar düşürüyorum yokluğuna. Söyle neden geceleri çiviliyorum uykusuzluğa, söyle neden iç geçirip duruyorum bu umutsuzluğa...

Yüreğim bir tek sana yavaşladıysa bu kadar, sen bana yorulma diyeydi yâr. Ey uzağı yakından yakın eden sevgili, şimdi neden böyle ırak oldun gönlüme. Hayat mı çaldı seni benden yoksa gerçeklerin mi ya da çok mu ağır geldi bu sevda kalbine. Yokluğun acıtıyor savunmasız yanımı, sensizken her şey gözümde küçülüyor. Bir an önce geçmiyor, saatlerin sensizliği, mutlu olmak ancak varlığınla ölçülüyor...

Sen kendimden bile sakladığım göz yaşım, sen yüreğimde yanan tek ateş. Sen içimde dayanılmaz ince bir sızı, sen yarınım olmayan geleceğim, bil ki seni hep sevdim hep seveceğim. Sevmek; ona hakkettiğini vermek miymiş, ondan hakettiğini görmek miymiş yoksa vazgeçememek miymiş, sevmek; senle başlayıp benle devam etmek miymiş. Nerdeymiş sevmek dilde miymiş kapte miymiş, seviyorum demek miymiş yoksa hissettirmek miymiş...

Yürekte ateş var gözlerde duman zamanla geçer denen masal, koca bir yalan. Ne gözler vazgeçti hayalini görmekten, ne de yürekte dindi kanayan yaram. Bir acı göz yaşı düşmüş gülüşlerime, bu hazin sonu içimden atamıyorum. Sol yanımda belirsiz bir ihtilal dalgası, bin kedere bir tek sevinç katamıyorum. Sen gittin ömrüm izlerini unuttun, sen gittin sevdam diyen sözlerini unuttun. Yüreğimdeki ateşinin közlerini unuttun, sen gittin gittin ama beni bende unuttun beni sende unuttun. Senden bana yadigar gözümdeki yaş kaldı, sitem değil bu haykırış dilimde bir ahh kaldı. Etme bulursun gülüm kimsenin ahı yerde kalmaz, üzüleni ALLAH korur Ah çektiren iflah olmaz...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar-4

Görmek başkadır bakmak başka
Duymak başkadır anlamak başka
Yazmak başkadır okumak başka
Hissetmek b/aşkadır b/aşka
Sen yazarsın vesaire
Ben ise okurum varlığını sevdiğim diye ...

Büyük aşkların vuslatı olmaz derler; yüreğimizde yer ettiğinden hasretin izi, anladım ki biz de çok sevmişiz birbirimizi, Arzu'nun Kamberi, Kamberin Arzu'su gibi. Bu eylül ne çok büyüdüm ben, bir tek ağlayan gözler kaldı çocukluğumdan. Onlar da senden hatıra, gözyaşımda resmin saklı durduğundan. Ne kışlar gelir geçer ömrümüzden, ah ne yazlar. Her mevsimde koşar da kalbimiz bir tek güzde yavaşlar...

Günaydın bal çiçeğim, ben etrafında uçan böceğim, canımın içi, ömrümün güvercini uyan hadi. Seni çok seviyorum hayatıma anlam katanım, aşk katanım, gözlerine tav olduğum, kirpiğine vurulduğum, içimin aşkla çoşan sesi, hayatımın nefesi günaydın...

Kapılar çarpılıp yapılan başa kakılırsa ne fayda; Ferhat gibi yüce dağdan aşılsa, çölde Mecnun'la yarışılsa. Gözlerine inen perde ruhumu öldürüp de gitti, yokluğuyla verdiğim savaşı iğne ucu kadar görmedi. Gitmesi zor olsa da yüreği kör aşkından, tek hecelik sözü bir ömürlük vedaya yetti. Aşk; kendinden çok onu düşünmektir, attığın her adımda o olsa atar mıydı bu adımı diyebilmektir ya da her adımda onunla yürümektir. Ben hiç görmedim böyle seven birisini, herkes egolarının esiri olmuş, önü teferruat düşünmeyin gerisini...

Bazı anlar vardır, aklınızın git dediğine yüreğiniz kal der ve öyle anlar da vardır ki, boylu boyunca uzanır gözünüzün halesine. O an yüreğinizi de alıp gidersiniz, aklınızın git dediği yerin de en ötesine. Ben aşığı değil ama, aşkı tanırım, doğru kalbi bir gün bulacağına inanırım. Kucak açtım her duyduğum yalana, inandığımdan değil, inancım yıkılmasın diye elimde ki doğru sandığım kalana. Aşkıma yetmiyor şu zavallı kalbim çünkü ben seni ruhumla sevdim. ALLAHım beni ve sevdiklerimi senden uzaklaştıracak olan insanlara uzak, sana yaklaştıracak insanlara ise yakın kıl. Amin...

Azlık duyarsan kendinden yana, dön ve çokluğunu kalbimde ara. Seni nasıl sevdiğimi bilemezsin, sen bile kendini böyle sevemezsin. Sen yoksun, sesin yok, gülüşün yok, bende yokum ama gözyaşım senden de benden de çok. Madem ki aşkınla şiirler yazdıracaktın neden kalemimi hasretlere bıraktın, neden özlemleri kağıtlara sattın. Ben onu çok sevdim çok özledim bakamadım gözlerinin içine eridi hasretinden gözbebeklerim, herşeyi unutur oldum herşeyimden başka...

Sen hiç gözyaşına sattın mı kalbini, ben sattım üstüne de gözlerimi rehin bıraktım. Eğer içinizde bir keder varsa kesin sevdiğinize birinin eli dokunmuştur, bir insanın canını almak mı sadece öldürmektir o insanın ruhuna yapılan zulüm öldürmekten beter değil midir. Umrumda değil dünyanın gülü goncası, dikeninde saklıysa aşkı eğer, tutmakla kanamaz ki açtığı yarası...

Bir sözünle içimde denizler çoşar, yüreğim nehir olur yanına koşar. Seni sevmek öyle güzel bir şey ki ömrüm kabına sığmaz, ömrümden taşar. Nerdesin diye cümleye başladığın insanları aklından çıkar zira işe yarayacak olsalardı aklında değil yanında olurlardı. Bir tek sana açtım ellerimi duam yaradan yanadır yâr, bir tek sen iyileştirirsin var olanı yoktan yaradanım yâr...

Çok değer verdin, tüm sevgini yoluna serdin, o ne yaptı çok değişti. Hadsizliği haddinden fazla gelişti, o zaman yol ver kalbinin işine, sen değil yolar bile gülsün hadsizin gidişine. Unutmak mı zor, unutulmak mı, hangisi daha çok acıtır dersin; bıçak darbesi mi yoksa bir kurşunla vurulmak mı. Sensiz kaldığım gün öldüğüm gündür diyenler emin olun doğduğunuz günden bile bihaberdirler. İnanmayın her şeyim sensin dediklerine, hiç bir şeyi olmadığınızı görürsünüz, bakınca terkedip gittiklerine...

Bazen öyle çok kırılırsınız ki sözleriniz bile içinizde paramparça olur bir tek cümleyi dahi tamamlayamaz. Taş kesilir sanki diliniz suskunluğunuzu hiç bir kelime sarıp sarmalayamaz. Sen ne sevilmeyi hak ediyorsun ne de sevmeyi beceriyorsun kalbim. Yoksa bu kadar gözyaşı dökmezdin, içimi içimden sökmezdin. İkiye böldün beni; yarım sana ölüyor, diğer yarım ise seni öldürüyor...

Zaman öyle değiştiryor ki insanı; uğruna gece gündüz döktüğün göz yaşın kuruyor ve neden ağladığını bile unutuyorsun. Zaman öyle değiştiryor ki insanı; bir an bile aklından çıkmayan bir kez bile gelmez oluyor aklına. Zaman öyle değiştiryor ki insanı; bir daha böyle sevemem dediğinden daha çok sevebiliyorsun. Zaman öyle değiştiryor ki insanı; saçlarının siyahı dönse de beyaza, yüreğinin ayazı kavuşabiliyor yaza. Zaman öyle değiştiryor ki insanı...

Bundan sonra kimse kırılmasın diye kendimi kırmayacağım ve yormayacağım, ne kadar verilirse bana değer, o kadar gönlüm başını eğer. Madem kalbin duymadı kalbimin feryadını, bu vedaya gömdüm yar yemin edip adını, bu yemin ki dönülmez tövbeye yasaklıdır, bu gidiş ki içinde aşk naaşı saklıdır. Günahını sırtlandım sevabı ne kadarsa, sana bırakıyorum bakacak yüzün varsa. Yarım yazıyorsam cümleleri ölen harfin suçlusu sensin, sevginin dili başka başka olsa da ilgi sevginin dilini anlayan tek tercümandır...

Ardından yağanı yağmurdur sanma, kalbimin döktüğü ecel yaşıdır. İster inan artık ister inanma, elvedan ömrümün mezar taşıdır. Nefes alamıyorum derlerdi de inanmazdım; ne kadar doğruymuş meğer, nefessiz bırakırmış insanı yarı yolda bırakıp gidenler. Nefsine hükmederse dünyevilik hesaplar, güvendiğin kim varsa sırtına hançer saplar

Artık üzülmüyorum, canım acımıyor, unutmak denen şey tam da böyle başlıyor. Kalbinle sevdiğini aklınla silemezsin, rüyamda gördüm seni, çok seviyordun beni. Gözlerimde kanadı kırık bir kuş ve ellerimde birikmiş hayal kırıklıkları, aklımda sen. Ağlamakla gülmek arası bir bakışla kendimi zor tutuyorum...

Yaz, kış, bahar farketmiyor; zaman dediğimiz şey sadece gözlerimin gözlerine değdiği andan geçiyor. Seni unuturum bir gün ama çektirdiğini asla, bu ağrı benimle birlikte mahşere gidecek yasla. Aşk bazen ondan uzak durmaktır sevgin ölmesin diye içinde çoşan arzularına gem vurmaktır. Yar bildiğin yalana batırırsa her sözünü, zamanla yılan görmüşe çevirir ondan başkasını görmez olan gözünü...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar 5

Her yenilgi kaybetmek değildir, bazen de kazandıklarınızın perdesidir, siz pencereleri açın. Öğrendiklerimizin büyüklüğü ödediğimiz bedellerin büyüklüğü kadardır. İnsanın bazen öyle canı yanar ki oturup mutluluğun resmine bile ağlar...

Yüreğim çölde susuz kalmış bir seferi say ki bir yudum su gözlerin, bakıyorum ama içemiyorum işte bu öldürüyor beni. Gözüm yok dünyalık hiç bir şeyde yeter ki sen yanımda ol. Dünya da benim olur, dünyada ki her şey de. Kaderim ol ki kederim tükensin...

Bugün şöyle bir geçmişe döndüm sesini dinledim içimde, gözlerim doldu ama ağlamadım, sakladım göz yaşımı kirpiğime değmeyecek biçimde. İyi bir insan olabilirsiniz ama; her zaman iyi bir sevgili, iyi bir eş, iyi bir arkadaş, iyi bir dost olamazsınız...

Aşk güzel şey ama; yanında durmuyorsa, gözüne bakmıyorsa, seninle övünmüyorsa hiç bir anlamı yok. Dilin başka söyler bazen, yüreğin başka, ne kadar çok sevsen de güvenin yıkılmışsa eğer ardından bakıp ağlar ve yine de yol verirsin aşka. Dünyadaki en hoş ve alımlı insan; tipi değil, duruşu güzel olandır...

Gitmek mi, hiç bu kadar kalmamıştım ben, bir insan bu kadar canımı yakmışken. Ustası olsam da sana olan hislerimin, ilk kez böyle sevdim o yüzden kusuruna bakma acemiliğimin. Sen benim hem açlığım, hem de susuzluğum, sabah doğan güneşim, gece uykusuzluğum, say ki aşkta orucumsun. İftarı bekiyorum sana kavuştuğum gün, bayramım olacak diyorum...

Şiir; eylüldü, eylül ise oydu ama o benim yüreğimi oydu, oyduğu yere ateş koydu. Neden mi uzağım insanlardan; içlerindeki kötülük üstüme bulaşmasın diye. Kendimi kaybeder yine kendimi bulurum sende, sen ise bende, bir bilsen nasıl tutsaksın bu bedende...

Yaşanan anılar dünde unutulsa da, mazi kalbimde gamla yorulsa da, gözlerin yollarıma bir yabancı olsa da beklemeyi seninle bildim, bilemezsin seni nasıl sevdim. Yıllar bana bir şiir yazmayı öğretti; bir de insanların gerçek yüzlerini görmeyi. İlki dirseklerimi nasırlaştırdı, ikincisi yüreğimi nasırlaştırmaya yetmedi. Nasırlaşmış bir yürekle şiir nasıl yazılırdı ki...

Ağladığım ama ağlamadığım, kısa yazdığım ama kırgınlığını uzun yaşadığım bir andan...

Kimi sevdiysem kalbimden ilk onlar vurdu, vurulmak mühim değil de ölmeyişim onları çok yordu. Uyumak ne güzel şey orada ne yorgunluk var ne kırgınlık, gel gör ki uykuyu yakalamak asıl mesele. O yüzden susuyorum ve dinliyorum sadece, biliyorum ki ölüm var uyumanın en derin hali o zaman şimdi kapatma gözlerimi gece. Hep sabaha kadar uyumadığım için suçladın oysa suçlamak yerine bir kez olsun neden uyumadığımı sorsaydın uyuyacaktım...

Bir ömrü heba ettikten sonra duyduğunuz söz bir hayrın yok konuşma ise bu hayatın size en büyük tokatıdır, ağlasın emekleriniz. Ağlarsınız ama ona değil onunla geçirdiğiniz boşa giden zamanlarınıza. Bazen ölmek istiyor insan her gün ölmemek için, bazen öyle canınız yanar ki gitmek istersiniz bilinmezlere ama çaresizliğiniz dolanır ayaklarınıza yıkılır kalırsınız...

Yollara ayak izleri uzak ara düşen bendim çünkü ben seni geç kalmışlığın telaşıyla nefes nefese koşar gibi sevdim. Yüreğim, gözlerimden önce ağlayan yerim, gözyaşımın suçu yok imkansızlık nedir bilirim. Vuslatı yazmaya vakit olmaz mutluluğu ortak yaşarsınız ama ayrılığın acısını tek başına kaldıramaz ve mısralara döker içinizi, içinizden taşarsınız...

Bir yağmurun toprağa düşen kokusunda ve gözlerime değen bir sızının ortasında sevdim seni. Ya her şarkı sana yazıldı ya da ben her notada buldum seni. Sözümü yüreğime indirip söylüyorum seni senden çok seviyorum. Beni en çok beni sevmeyişin yorar. Ne zaman ki vazgeçersin işte o gün sen bilirsin der geçersin...

Yüreğime yokluğun yağdıkça; buluttan nem alır oldu kirpiklerim. Gözlerim yağmur düşkünü gülüşüm sen kokuyor olsa da, sözlerim toprak tadında ben değil ağlayan şehir aslında. Beni attığından beri uzaklara gözyaşımın izini sürüyorum, kalbimin önünde diz çöküp ağlasam da
her acıyı alır zaman, sensiz de geçer bu ömür, dur desem de kalmaz biliyorum...

Her vedanın içinde vardır elbet bir merhaba. Yaşıyorum işte senden arta kalan yıkılmış bir bedeni maziye gömer biçimde. Yaşıyorum işte kederimi sarıp sarmalayarak içimde. Adı geçince çarpıyorsa kalbiniz ya aşıksınız ya da aşkın ta kendisisiniz. Kalbim en çok sana inandı çünkü seni aşk sandı...

Gece düştü gözlerime, gün çekildi yüreğimden. Her yer baştan sona kapkara, sen olmadan da doğar güneş. Sabahlar aydınlık olur elbet ve geçer zaman geçmesine de, ellerin olmadan nasıl sarılır bu yara. Sana gel demiyorum; gelirsen bırakamam biliyorum, dokununca ellerin ellerime, yatırınca başını dizlerime nasıl bakarım ardından yer eden izlerine. Sana gel demiyorum; gelirsen bırakamam biliyorum, gözlerin gözlerime değince, bakışımda bakışını görünce, ayrılamam senden inan canım gider senden önce...

Sana gel demiyorum; gelirsen bırakamam biliyorum, tutunca ellerini, bakınca gözlerine, nasıl bakarım ardından bıraktığın izlerine. Sana gel demiyorum; gelirsen bırakamam biliyorum, görürsem dünya gözüyle, ayrılamam inan senden canım gider sen gitmeden. Şimdi elinde kalan koca bir keder olsa da yıkılma; umutlar niye. Hep baharda mı açar çiçekler yoksa mevsimini mi şaşırmış kardelenler. Ben sana deliyim, ben sana divane, sensiz bu gönlüm viraneden de virane...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar 6

Aşk dediğin hep imkansızı sunar, kalbini sabır denen imtihanla sınar. Aşk geçicidir, sevgidir kalan o da saygıdan geçer, gerisi yalan. Kalp dediğin gideni değil, gidenin götürdüğü aşkı özler, giden de sanır ki ardında bıraktığı hala onun dönmesini gözler. Bazısı kalarak ağlatır bazısı giderek, biri gidişiyle tüketir aşkı, diğeri kalışıyla hiç ederek...

Aşk dediğin bazen ilendirir, bazen dilendirir, bazen güldürür bazen süründürür, bazenlerle geçmez hayat, sen iyisi mi kalbini sök at. Hayatım boyunca ne istediğim gibi sevildim, ne de istediğim gibi sevebildim, o yüzden delik deşiktir yüreğim...

Ne kadar da kalabalıksın yalnızlığım, seni koşulsuz ama koşulları zor bir anda sevdim, adını silebilirsin ama kendini asla, sözlerime değil yüreğini yüreğime yasla. Ya Rab biliyorum ancak sen istersen her şey olur, yürü dersen kulun yürür. Ben düşürmüyorum duamı dilimden, yürümek istiyorum tut elimden... amin...

Eğer onu gördüğünde bayramda şiir okuma sırası sana gelmiş öğrenci gibi hissediyorsan aşıksındır, aşk şiir okumaktı ben yazmayı seçtim. Seni sevmek kendi içime çok yüksek bir yerden atlamak gibi bir şeydi, o yüzden belki de bu kadar ağrıyor içim. Vakit; onsuz bir ömrü seçmeyi çeyrek geçiyor...

Her gidişinde unutuyorsun kendini bende; ellerini, gözlerini, sözlerinin en delisini, daha bir başka oluyorsun yüreğimde. Kim ağlatırsa ağlatsın beni, gözyaşım sen diye akıyor. İsteme benden uzun bir yolculuk, içimden geçmiyor hiç bir demiryolu. Kalbim yolları kapalı ıssız bir mezra gibi, gözlerimde dokunulmamış bir soğuk ve ruhumda kullanılmamış bir şubat tokluğu. Sıcağı sevmiyorum artık, ellerimde rüzgarlandığından beri mutluluk...

Neyin büyüklenmesidir yaşadığın, sonun değil mi ki toprak olmak. Aynı yere gitmeyecek misin karşındakiyle ve aynı yerden gelmedin mi zaten, sende dokuz aylıksın öteki de. ALLAH katında üstün olan insan olandır, böbürlenme mevkinle, o sana verilmiş bir imtihandır. Çirkinin güzelden, kısanın uzundan, fakirin zenginden alacağı vardır. Nasıl kullandığına bak sana verilenleri her verilen üstünlüğün bir hikmeti vardır...

Rahat uyuyacağın yatağı satın alacak paranın olması değil, seni rahat uyutacak kalbinin olmasıdır asıl zenginlik. En kısa şiirimin en uzun cümlesine noktasın sen, en kısa şiirim hangisi dersen; o da sen. Kalbim gündüze küsmüş gece ve sen bir mehtaplık içindeki ışık, bakma bana öyle gözlerim doluyor, duygularım ise çok karışık...

Nefsini doyuran şeyleri satın alırsın ama ruhunu doyuran şeylerde paranın hükmü olmaz. Kefenin cebi yok ama bedenin cebi çok, ne doldurduğuna bak. Gidenleri değil kalanları severim, kalmak sabır işidir. Sabırlı olan ise gerçekten seven, yüreğini yoluna seren kişidir. Kaybettim diye üzülme
kazanmak değil kaybetmektir güçlü kılan ve o güçtür aslında seni sonu sağlam zaferlerle buluşturan...

Hataları var diye sevmekten vazgeçme, hatta daha çok sev ki hatalarını görüp düzeltebilsin. Bugün olmuyor diye yakındığın şeyler belki de yarın yakınmaman içindir. Arada bir daralır kalbim sığamam kendime, soğuk sıcak farketmez açarım pencereleri, belki görünürsün karanlığın içindeki boşlukta...

Kaybetmek kazanmak için direnmeyi öğretir. Ah benim dost bilip sevdiklerim, yüzlerce şiir yazdım hiç birinde sizden bahsetmedim, özürdilerim. Şiir sahteliği sevmezdi, sevse bile riyakarlığınızı anlatmaya mısralarım yetmezdi. Nasıl bir insan olduğunuzu görmek istiyorsanız, görmezden gelemediğiniz şeylere bakın...

Ruhum sessizliği seviyor, yüreğim ise seni...Ben aklımı dinliyorum. Aklınla düşün, kalbinle karar ver. Ne zaman ki ben demekten kurtulursun, işte o gün gerçek huzuru bulursun. Sana olan aşkımın başındayım sonu sensizlik olsa da. Biz seninle ayrı olsak da sevdiğim sevdamızdan yanadır kalemimizden çıkan her şiir ve yüreğimiz dinlediğimiz şarkılarda birleşir...

Gitmiş olman değil içimde bitmemiş olman canımı acıtan. Saçlarını neden kestin diye soruyorlar, ellerinin olmadığı yerde saçlarımın ne önemi var. Unutulmuyor gidenler bitmemişse bitirilenler. Yüreğime dökülmüş gözyaşlarım varken, hangi bakış güldürür gözlerimi. Yaşanmamış bir aşkı yazmak, yaşanmış bir aşkı yazmaktan daha zor, neresine dokunsam mısraların keşkeleri çarpıyor kalemime...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Aforizmalar 7

Gönül heybesini aşkla bağlayanın, azığı göz yaşı oluyormuş meğer. Sevdiklerinizi üzen davranışlardan vazgeçmediğiniz sürece; seviyorum sözünüz yüreğinizde değil dilinizdedir bence. Sevdikleri için sevdikleri şeylerden vazgeçemeyenlerin, sevgisinin hükmü olmaz sirette. O yüzden de seviyorum sözünü boşuna yük etmesinler yürekte...

Ben sana candım, canandım, neden acımadan canıma kıydın. Sen beni değil seni öldürdün, bir mezara iki beden gömdürdün. Gözlerimin payına yine ağlamak düştü, ağlamak bir şey değilde ağlatan sırtımdan vurmasaydı eğer...

Bu gece yüreğimin en acı şiirini yazdım ve her kelimesiyle, beni öldüren bir aşkın mezarını kazdım. Seni senden alacak birini bulursun ama, sana bir sen daha katacak birini bulamassın benden başka. Sevginin yarım yamalağı olmaz; sevdin mi tam seveceksin yüreğini yoluna sereceksin, çiğneyen namerttir...

Senden öte bir şey yok bu dünyada; her şey sanki sen; güneş sen, ay sen, yıldız sen, bulut sen, yağmur sen, toprak sen, dalında çiçek açsa yaprak sen, hazan düşse gönlüme bahar sen
seninle içim nasıl yeşeriyor bir bilsen. Çok sevmenin adı sen, çok sevmek ise; sana doya doya ama hiç doyamayacakmış gibi sarılmak, sarılırsak azalır mı dersen eğer çokluk bence çoğalır ve doymak bile bilmez tokluk seni sevmek öyle işte, varken de yokken de var gibi yanında sayıp nefessiz kalmak her sevişte...

Gitmesi için bir bahane ararsan dostun fendine; düştüğünde kalkma, sırtını vur yerden yere. Her acının gölgesi mutluluk, her mutluluğun gölgesi acıdır, bu da kıymet bilmenin tek ilacıdır. Yaşadığı sorunlar değil, aşamadığı sorunlar insanı yorar...

Bazıları yan yana tüketirken aşkı, bazıları mesafeler arasında biriktirir. İnsan geçip giden bir aşkta anılarını özler anılarının sahibini değil. Kusuru görmediğiniz tek an, aşık olduğunuz andır, her yalanı doğru, size göre her yanlışı yalandır.Perdesi çekilmiştir gözlerinizin, tek gördüğünüz şey
onsuzken geçmeyen, onunlayken yetmeyen zamandır...

Çok aşık olursunuz sonra o gider ve bu acı sonsuza kadar sürecek sanırsınız. Nasıl geçer bu acı, nasıl iyileşir bu yara dersiniz ve bir de bakarsınız ki geçmiş, yaranız çoktan iyileşmiş.
Siz farkına varmadan zaman sürmüş merhemini

Kim Leyla, kim Mecnun bu devirde; kalbiyle değil, diliyle konuşuyor herkes. Aşığım diyenlerin yarısı ten, yarısı para derdinde. Bir acının yağmurunu taşıyorum içimde dokunsalar yağacağım. Bazen canınız çok acır ama ağlamamak için gülersiniz. Her insan gider bir gün, albümlerde mazisini, çercevelerde birisini yalnız bırakarak. Hayat biter, gülüşler kalır resimlerde...

Kalbinden geçenin dilinden dökülmesidir hakikatin aslı, doğruyu başka türlü bulamazsın, bitmez yoksa ömrünce yalanların faslı. Güzele çirkine bakmaz aşk dediğin, gözle değil kalple meşktir sevmek. Mutlu olmak için hayata umutla sevgiyle bakan ve birlikte atan bir çift yürek yeterli...

Çok sevdiğin halde gitmekse eğer aklında gezen; vefasızlığın değil, çaresizliğindir yüreğini ezen. Tek istediğim gözlerime baktığın anın resmini çizmek gözlerimle. Kalbime yaslan ve uyu rüyada da olsa yanında olmak istiyorum. Bazen sevmiyorum dediğiniz an en sevdiğiniz andır, sadece söylememek için aklınız kalbinizi kandırır...

Bu devirde düşmanını uzak yerde arama, dost dediğin ilk önce tuz basıyor yarana. Bekleme yüreğime baharın gelmesini, yağmur yağmıyor içimdeki ormana. Bazen öyle susuyorum ki ben bile duymuyorum kendimi. Şimdi hangi söze uzansa elim seni yazmak isteyecek kalemim. Hadi bana bendeki seni anlat, susan yüreğime teselli olsun...

Selam Sevgi ve Dua ile...

Admin Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08