Milletin Yetimi

Admin Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08

Milletin Yetimi

Haftalık yazı yazmanın en kötü tarafı bu. Bazen neyi yazsam diye düşünürsün, bazen de hangisini yazsam diye konular arasında döner durursun. Belçikada çocuk ıslahevinde yaptığım röportaj; Avrupanın aile konusunda geldiği ve gitmekte olduğu nokta derken, Fransanın en olmadık zamanda ortaya attığı ve en çok da kendini vuracak Ermeni meselesi

Kuzey Kore liderinin ölümünden ziyade akıllarda kalan, bir milletin topluca dövüne dövüne ağlama hâlleri, iki ay geçmiş olmasına rağmen Avrupadan Vana uzanan sunuculuğunu yaptığım Tıme to Help tarafından düzenlenen yardım programı ve Aydın Menderesin hayatını kaybetmesi

Hâliyle son konu ağır bastı, çünkü hayatına gözlerini yuman sadece bir insan değil, bir milletin yetimiydi. Üstelik memleketini seven ve uğrunda ipe giden, giderken de sevgisinden, duruşundan ve edebinden zerrece ödün vermeyen bir şehidin yetimiydi. Herkesin bildiği bir zulmün, bilinmeyen nice aşağılık, nice rencide edici bir ölümün değil bir Başbakana; sıradan bir insana bile reva görülemeyecek, dirhem dirhem ezasının anlatılamaz biçimiydi...

Sandıkta yenemediğini, legal olarak üstesinden gelemediğini; bu tür aşağılık planlarla, sayısız komplolarla, günümüzde de örnekleri olan o meşhur kitlenin, o meşhur yöntemiydi ama tarih hiç bu kadar adisine şahit olmamış, bu kadar kalleşine hiç denk gelmemişti. Bu yazıda kimse benden kibarlık beklemesin...

Koca mahkeme salonunda, kasasından çıktığını iddia ettikleri aslında kasaya kendilerinin koydukları bir kadın iç çamaşırını bayrak gibi sallayıp sözüm ona Menderesi sapık gibi gösterip halkın gözünde küçük düşüreceklerdi ama halk buna zerre kadar itibar etmedi.
Akıllarda kalan Menderesin artık konunun nerelere uzanacağını tahmin ettiği yüzünün ifadesi ve o meşhur birilerinin salona tüm iğrençliği ile dolan hayvani gülüşleriydi...

İdam edilecek birine prostat kontrolü yapacak kadar küçülmüş, o mazlum ve kibar Başbakanın yapmayın çocuklar sözüne gülerek geçilmişti. (merak edenler, prostat kontrolü nasıl yapılır araştırabilir!). Yassıadaya ya da veciz ifadeyle o yaslı adaya alındığı günden, idam edildiği güne kadar geçen süreçte yediği yemeğin parasını alacak kadar küçülmüş, idam ettikleri ipin ve ipini çeken celladın parasını, dul eşinden ve yetimlerinden haciz yoluyla alacak kadar şerefsizleşmişti. Evet bu yazıda kimse benden kibarlık beklemesin

Her idam; sabahın ilk saatlerinde gerçekleşirken, sabah idam edildi diye haber yayılmış ancak ardından gelen tepkilerin sessiz olması nedeni ile siyaseten ipini çekemedikleri Başbakanın 13.21′de darağacında insafsızca ipini çekmişlerdi. Evet, 15-16 yaşlarındaydı babasız kaldığında, kapılarını kimse çalmıyor, kimse yüzlerine bakmıyordu. Acı dolu yıllar bununla da kalmıyor, zaman içerisinde peş peşe iki ağabeyini de kaybederek çekirdek ailenin son Menderesi olarak hayata tutunmaya çalışıyordu. Geçirdiği trafik kazası sonrası tekerlekli sandalyeye mahkûm olan Aydın Menderes, çile dolu hayatını 65 yaşında tamamlıyor ve babasının kollarına 51 sene sonra kavuşuyordu

Ey şehit babanın evladı; milletinin yetimi. Şehadet ederiz ki siz bu milletin asil evladı olarak düştüğünüz toprakta şerefle yatacak, size bu hayatı reva görenler hep şerefsizlikle anılacaktır. Minnet size, şükran size, rahmet size. Vah bize vahlar bize

Bedirhan Gökçe

Aynı seneryolar şimdi Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yazılmıyor mu sizce. Bu memleketin has evlatları, bu memleketin sevda yürekli insanları hırsızlıkla karalanıp idama götürülmek istenmiyor mu. Adnan Menderes yeter söz milletindir diye çıkmıştı yola. Şerefsiz satılmış vatan hainleri bunu hazmedemedi, ülkemin ilerlemesini, inançlı milletin özüne dönmesini sindiremedi. Yazıklar olsun ki bu millet ne vatanına ne başbakanına sahip çıkamadı. Ama artık yemiyoruz bu seneryoları, inançlı imanlı yöneticilerimizi siz piç tohumlarına yedirmiyoruz. İster öldürün ister süründürün isterse diyar diyar sürün, biz bu vatanın has evladı, biz bu vatanın sevdalısı, biz Osmanlının torunlarıyız. Sonradan türeme, ülkeyi kukla yönetime bırakacak kadar adileşmedik. Benim ecdadım Çanakkale'de, Dumlupınar'da, Emet Ceviz Deresi Şehitliğinde yatmakta. Bilinki onların yanında yatmak, onların içtiği şehadeti içmek bizlerede şereftir onurdur.

mustafa

Selam Sevgi ve Dua ile...