mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Kar Yağıyor Bu Şehre ve Sen Yoksun C.tesi Kas. 29 2014, 17:51 | |
| Kar Yağıyor Bu Şehre ve Sen Yoksun
Senden ayrılalı kaç yıl oldu, kaç asır geçti, kaç yaz, kaç kış, kaç gün, kaç ay saymadım. Sen giderken ardında bir dağbaşı yalnızlığı bıraktın bana. Bir çöl ıssızlığı, yokluğun kimsesizliğim oldu, yokluğun kederim, söyle şimdi ben nerelere giderim. Yağmurlar bu şehre kızgın artık, yağmıyor sokaklara şimdi kar içinde bedenim, buza döndü dünya. Sen gittin kar yağıyor bu şehire ve ben üşüyorum, gökyüzü yere dökülüyor sanki, bembeyaz bir gülücükle, nazla. Gözlerimin içinde bir eski hikaye geziniyor sokakları, insanlar farkında değil, bilmiyorlar bu hikâyeyi…
Hani hayallerimiz vardı geleceğe dair, mutluluk dolu. Rüzgarlar savurdu, ulaşamayacağımız yüksek dağlara yağdı. Öyle de olsa koynumda hala mavi mavi hayaller taşıyorum sana dair. Sen gideli yüreğim yangın, gözlerim buğuludur benim, kar yağıyor bu şehire ve sen yoksun, üşüyorum. Yoksun gözlerime, dudaklarıma, yüreğime yağıyor kar. Giderken ardından son bir çığlığımı ekleyebilmiştim sadece. Giderken beni de al diye bağırabilmiştim sadece ama nafile duymamıştın...
Yıllarca hayalinle yaşadım bu yerde, hayalinle avundum senden uzaklarda da olsa, bir tatlı sözüne, bir tebessümüne hasret kaldım. Sen bir serap gibi yıllardır içimin çöllerinde; yaklaştıkça uzaklaştın benden, uzaklaştıkça yaklaştın. Bilki hayalin bile serinliktir kavrulan ruhuma, üşüyen yüreğime sıcaklıktır. Gel ey sevgi meleğim, cangülüm, bir bahar sabahı toprağıma can olmak için gel, damarlarıma kan olmak için gel. Hasretlik boyu uzayan raylarda, gönlünün sıcaklığına muhtacım...
Bilki, kaynağı sendedir mutluluğumun, çaresi sendedir yüreğimin, uzaklığın çekilmiyor, uzaklığın işkence. Ne zaman seni düşünsem şiirler dökülüyor kar gibi kaldırımlara, şarkılar ağlıyor yokluğuna. Uzak dağbaşlarının serin seherlerinde, gökyüzünü süsleyen gözlerini aradım kaç kez. Seni ararken ırmaklara döktüm derdimi, rüzgârlara döktüm, bin ahla iniledi dağlar, bin ahla aktı pınarlar, ahımdan kan damladı gül yapraklarından, yaralı bülbüller figan etti. Özlemin bir bulut gibi sardı beni, bir yağmur gibi üstüme yağdı her gece, damlalar yüreğime vurdukça, seni sevmek her gün biraz daha büyüdü içimde...
Gel ey gül-i rana; gel ey cangülüm, ayakların kanasa da dikenlerden, binbir pusu kurulsa da yollara, prangalar vurulsa da ayaklarına, kırıp zincirleri gel. Gelmezsen yok olurum, tükenirim, gelmezsen bil ki, ölüme savurur beni hayat. Geceler boyu hayalinin peşinden koşarken şaşırdım yolumu, bir uçuruma düştüm, canım yandı, kanadı her yerim. Gel ki, uzak dağyollarında küçük bir su olup, sevda pınarı gönlüne akayım, ürkek ceylanlar gibi sokulayım yanına. Gel koru beni zamanın zulmünden, merhametinin gölgesine al, kucakla beni şefkatinle, yüreğime bıraktığın o kutsal ışık için, aşk için kucakla…
Her gece ismini anarım gecenin en ıssız saatlerinde. Korkuyorum senden uzaklarda sensiz, yüreğim sensiz dağbaşı ıssızlığı, yüreğim sensiz en karanlık gece. Sana doğru kayıyor gönlümün bütün yıldızları, sana doğru akıyor gönlümün ırmakları. Uykusuzum her gece böyle, yorgunum sensiz. Hani diyorum bir gece hasretini yüklenerek çıkıp gelsen, ısınsa üşüyen duygularım. Sonra başımı koysam dizlerine kapansa kirpiklerim; uyusam, bir daha hiç uyanmasam…
Nuri Can
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: Kar Yağıyor Bu Şehre ve Sen Yoksun Çarş. Ara. 03 2014, 00:34 | |
| | |
|