mustafa43 Admin
Mesaj Sayısı : 12855 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: İç Dökümü... Paz Ağus. 31 2014, 15:56 | |
| İç Dökümü...
Karanlık kalbimin varoşlarına kadar işlemiş; mehtap sırtını çevirmiş gözlerime, saklamış tüm aydınlıklarını, dolunayını, yıldızlarını. Ne yapsın ki acımasızlığını gizleyemeyecek kadar bitap düşmüş geceleri gündüz etmekten, saatin kaç olduğundan emin değilim. Özgürce yazmayı özlemişim, balkondayım, kapı aralığından süzülen ışık gözlerimi kamaştırıyor ve sürüklüyor ruhumun zaman yolculuğuna beni. İçimden geçenler aklıma sığmaz oluyor, birikmiş yakarışlarım düğümleniyor boğazıma ve sualsiz dökülüyor satırlara…
Sevgini söyle bana bunca yaşanmışlıkta saklı kalan hatıralardan öte, taze duygular uçur kalbimin karanlık gökyüzüne, kirlenen umutlardan bahsetme bile. Göz kapaklarımın ardında çürüyen hayallere aldırma sakın, şimdiyi anlat bana, yeni umutlar ve aydınlık hayaller olsun yarınımda. Hasret uzak dursun yorulmuş bedenime, vedalarsa küçük bekleyişlerin başlangıcı olsun sadece. Mutluluk yağmurlarım olsun gözlerimden süzülen, her bir damlanın ıslaklığıyla dökülsün dudaklarımdan sevginin yüceliği…
Unutmayı öğret bana, benliğimden silinsin hüsran dolu saatler. Konuşmayı öğret bana dudaklarım anımsamasın nefrete bürünmüş kekeme sözcükleri. Gülmeyi öğret bana, her karanlığı kesen sevimli güneş gibi aydın olsun yanaklarım. Yürümeyi öğret bana, sadece tozlu kaldırım taslarını saymakla geçmesin kısa gezintilerim...
Lodosu anlat bana, sahillerin tüm yakarışlarına rağmen kırıp geçiren dalgaların acımasızlığını. Çünkü ardından gelecek sessizliğin güzelliğini hissedebiliyorum çünkü okyanusun ortasındaki geminin fırtına sonrası oh çekişini duyabiliyorum. Karanlığı yarıp ava giden tayfaların suretindeki umutlu bekleyişi görebiliyorum…
Ruhuma yolculuğum devam ederken çarpıyorum gerçeklere, yeter bu kadar diyor yüreğim. Ve ağır yaralı kalbimle dönüyoruz yaşanılması gereken tarihe. O an bir sokakta aşk, bir sokakta dostluk, orta yerde unutulanlar, amalaşmış kalplerde unutanlar caddesinde buluyorum kendimi. İşte burası gömülen gözler çıkmazı, kimi sevgilinin yollarına gömülmüş, kimiyse hüzünlü yalnızlık suyuyla dolu dipsiz kuyulara...
Hatıralar hatırlanmak içindir, sevgiliyse özlenmek için derler ya, fakat yıllara yenilmiş anılar acı verir insana özlemekse alışmaktır hayata. Zifiri karanlığı beyaz gecelere dönüştürmektir adeta, arsızca göz kapaklarının verdiği mücadeledir her şeyi unutturan uykuya. Sarp kayalıklar kadar acımasızdır vedalar, geçmişse hasrettir diğer pencerede, kederlenmektir eski tatlarda. İşte bu yazılanlardan sonra istemesem de yeniliyor benimde göz kapaklarım uykuya, hayatın değişmez kuralıdır vedalar diyorum. Ve ruhumun beklentilerinden uzak yaşanılması gereken bir bugüne daha veda ediyorum…
Selam Sevgi ve Dua ile... | |
|
MaVi_GüL Admin
Mesaj Sayısı : 16821 Kayıt tarihi : 03/07/08
| Konu: Geri: İç Dökümü... Salı Eyl. 02 2014, 00:52 | |
| | |
|