ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar... Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar... Empty
MesajKonu: Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar...   Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar... EmptyC.tesi Mayıs 10 2014, 21:43

Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar...

Vicdanımı dinlemeyi unutalı uzun zaman olmuştu, belki de vicdanımın sesi çoktan kesilmişti de ben farkında değildim. Kendi kendime en büyük yasanın vicdan olduğunu söylediğim zamanları anımsıyordum; meğer en büyük yasa aşkın kendisiymiş. Tüm kurallarımın yıkılışına böyle şahit olmuştum. Başlarda kalbimin hissettiğini gözlerim göremiyor, gözlerimin bakamadığı yerlerde yangınlar içimi kavuruyordu...

Sonraları ise bakışlarımı bile yangın sarmıştı ve ben, baktığım yeri yakar olmuştum. Bir yârin gözlerinden kalbine doğru giden yolu yakışım da böyle olmuştu. Yakarak kalbi ile aklını ayrıştırdığımın çok sonra farkına varmıştım da; o yar, aklına köle olmaması gerektiğinin hala farkında değildi. Ben kalbini yakıyordum; o ise aklı ile eritiyordu kalbini bir çelişkinin cenderesinde, bilmiyordu; erirse kalbi, yangın ahreti saracaktı. İşte o zaman akıllar kaçacak, mantıklar susacaktı, işte o zaman bir aşkın gazabı doğacaktı, aşkın verilişi ile değişmişti dünyamın büyüsü. Aklımı gözden çıkardığım gibi kalbimin de ateşlerde yakılmasına gönüllü olarak razı gelmiştim. İtirazsız oluşum korkudan değil, yanıyor olmanın aşkın doğasındaki en önemli formül olduğunu bilmemdendi...

Gönüllü çıktığım bu yolda, kalbimin parçalara ayrılıp, her bir parçasının kâinatın dört bir yanına dağıtılacağını çok sonra fark etmiştim. Yine de razıydım, bu aşk beni kâinattaki hiçlik ile sınasa bile, kalbimde pişmanlığın ve vazgeçişin izlerine yer olamazdı. Kendinden vazgeçilmeye mahkûm olan ben, hiç kimse ve hiçbir şeyden geri dönmüyordum. Kendi bahtıma ve kendi aşkıma hain olmayı reddetmiştim, sessizliğin tanığıydım, yokluğun ispatı. Gözü karalığın destanını yazıyordum da, yârin kalbindeki karanlığı aydınlatamıyordum. İradem kâinat kadardı da etkim, zerresinin tozu kadar değildi, gizlideydim, saklıdaydım, izbedeydim, kaderimdeki sızıların seyrindeydim...

Aydınlatamadığım karanlıkların gündüzlerimi geceye çevireceğini bilmiyordum, müptelalığım aşkaydı; ama en büyük kaybım ruhum oluyordu. Zira varlığını bir başka ruhun varlığına bağlamış oluşum hicranın büyümesiyle, ruhumu, tarifsiz bir girdabın içine itmişti. Bir gün gidecektim ve mahşerde bile bulunamayacaktım, geçen günler irademin dalını budağını kırdığı gibi, aşka işleyen her an da artık yokluğa methiyeler diziyor gibiydi. Adım dilde değildi, hatıralarda var mıydı bilmiyordum, kalbindeki yerim ise üzerine kilit vurulmuş mahzenleri andırıyordu. Ben; yok olmuyordum, yok sayılıyordum, uğrunda var olan ve var olmayan her şeyi yok saydığım aşk, beni yok sayıyordu...

Dehşetin başka bir tarifi olamazdı, hareketsizliğim dehşetin başladığı bu anda başlamıştı. Yola çıkarken her şeye razıyım demiştim, bu razılığım dehşete karşı koymama bile engel oluyordu. Aşk; öyle bir kırışla kırıyordu ki beni, yerin ve göğün titrediğini hissediyordum, kırılan her parçamdan aşk sızıyordu. Korkunun zerresine yer olmayan zihnimde yankı bulan yegâne şey, yârin ismimi söylediği bir tınıydı, bir çağrı olsun istiyordum. Sızıntılarıma, kırgınlıklarıma rağmen beni benden alacak bir çağrı, olmuyordu, ne zaman umutla kanatlansam, paramparça tepe taklak oluyordum...

Beni benden al, sen olayım dediğim yârim; çoktan beni benden almıştı da bir türlü kendisi yapmıyordu, dolmayan çilem olmayan varlığım gibiydi. Kalbimdeki yangının bitmeyişini, dahası kalbimin yangından besleniyor olduğunu anlamıştım artık, varlığımın anlamı aşk ise, bu anlamın anahtarı yangındı. Ben; o anahtarı ellerinde tutan yâre vurgundum, gözleri bana titriyor diye suskundum. Korkusuzluğumun bedelinin ne olduğunu hala bilmiyor, korkanlara şaşıyor ve kırılan kanatlarım yenilendiğinde ben yine yâre pervaz ediveriyordum. Gözleri bana titreyen, gönlü beni bekleyen yar…

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar... Empty
MesajKonu: Geri: Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar...   Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar... EmptySalı Mayıs 13 2014, 00:34

çiçek16Allah razı olsun  çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gözleri Bana Titreyen Gönlü Beni Bekleyen Yar...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gözleri Bana Leyla'yı Hatırlattı...
» Beni Bekleyen Var mı?
» Beni bana bırakma..!
» Dalda titreyen kalpler
» Hayal Bana Yakın Yar Bana Uzak

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: