ebeda
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

ebeda

Sonu Olmayan Bir Yolda Birlikte Yürüyenlerin Sitesi
 
AnasayfaAnasayfa  Kimsesiz Hüznüm Yüzün...  Empty  Radyo  Latest imagesLatest images  AramaArama  Giriş yap  Kayıt OlKayıt Ol  
Son Konular
Konu Son Yazan GöndermeTarihi
Cuma Şub. 09 2024, 12:26
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:25
Cuma Şub. 09 2024, 12:24
Çarş. Ara. 06 2023, 12:37
Çarş. Ara. 06 2023, 12:26
Çarş. Ara. 06 2023, 12:20
Ptsi Ara. 04 2023, 15:55
Ptsi Kas. 06 2023, 20:33
Ptsi Kas. 06 2023, 20:23
Ptsi Kas. 06 2023, 20:19
Ptsi Kas. 06 2023, 20:17
Ptsi Kas. 06 2023, 20:16
Ptsi Kas. 06 2023, 20:15
Ptsi Kas. 06 2023, 20:14

 

 Kimsesiz Hüznüm Yüzün...

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
mustafa43
Admin
Admin
mustafa43


Mesaj Sayısı : 12855
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kimsesiz Hüznüm Yüzün...  Empty
MesajKonu: Kimsesiz Hüznüm Yüzün...    Kimsesiz Hüznüm Yüzün...  EmptyPaz Nis. 27 2014, 22:26

Kimsesiz Hüznüm Yüzün...

Susuz bir ölüm aldı aklımı
Kimsesiz hüznüm yüzün
İster sus ister konuş
Hırçın divane yorgun bir güzüm
Ömrümü sebil etmişken zamana
Akreple yelkovan saplandı bağrıma
Düşlerin kara topraklarına sarıldım
Dünyadan usandım da
Mahşerde bile seni kuşandım
Yarım bir sözcüktü dilindeki adım
Sukut ile türkülerde kanadım
Ay düştü satırlarıma
Ve ben yazdıkça tükendim kendimde
Sana çoğalarak, kendimde azaldım…

Bilsen gözlerim ne zamandır boş ve ben hala yazıyorum seni senden uzakta arayarak, her gün yeni baştan seni yazmaya çalışmaktır hayatımın anlamı. Her sabah birbirine aşık harfleri güneşli bir sene hazırlamaktır umudu giydirerek. Nice sevdaları kaybetmiş yüreğimle yazdıkça sevmek seni ve sevdikçe yazmak bitimsizce. Ayak izlerinde sürüklenen yaprak misali hayaline çarpıp kendine geri dönen bir alın yazgısına darılmak ana sarılmak; sevda yankısı ve belki de bir yürek yangısı gibi hislerine bağlanmak…

Alçak gönüllü yapraklarımla savrularak her akşam sarmaş dolaş karşılamak mümkün olsaydı seni bil ki gözlerim hep gülerdi. Senli düşleri döktükçe yanaklarıma ıslanırdı üşümüşlüğüm. Saçlarımda filizlenen neşeli ve gülümseyen çiçeklerin gölgesinde bana yetecek kadar senim olmadı ki hiç benim. Yalnızlığımın cesaretinde iki dudağımın arasında sessizce yutkundum bütün hecelerimi. Neşeli kelebekler gibi gezerdin çiçekli ovalarımı meltem kokulu yollarımı ve bereket yüzlü dağlarımı. Göklerin kubbesi gibi hep üzerimdeydi bakışların, Eylülü çiçeklere boyadığında meçhul bir şarkıyı giyinip tenha yollarda geziyordun, biliyordum düştün sadece bir düş…

Ey ömrümün son bahar sevinci gel, dünyadan uzak bir sevda semtinde mis kokulu güller yetiştirelim yüreğimizde. Kan revan olsa da tenimiz sokul bana ve toprağa, yaşama başlarken yanımda olamasan da üzülme bak ölüme doğru giderken yanımdasın işte. Yazdığın ilk cümle olamasam da satırlarında ne olur son şiirin olmama izin ver...

Anlatmak istiyorum seni unutulmuş eski bir koya gözyaşlarımla ıslanan kara toprağa ve en çok da sana. Harflerin anlamlarını ulu orta çıkarıp yalın ve sade halde anlatmak seni. Çekinmeden her cümleye yüklerken sarhoş orman kokulu anlamları fazla kaçırmak sevgiyi ve her halükarda sana dönmek tatlı bir baş dönmesiyle. Hayıflanmak sevginle sevgili olamayışıma ve inadına sevgimle ölümsüzleştirmek seni. Bu sarhoşluğu çok görüp kendime seni yasakladıkça aklımdan çıkaramamak her sabah yoluma güller seren gözlerini...

Basmakalıp sözcüklerden uzaklaşıp ezberlemek ayak seslerini belleğime kazımak inadına. Yüreğime emanet ettiğin her şeyi saklamak yosun kokulu kıyılarına, usanmadan düşünmek seni. Gök kubbeye yakın bir düşte buluşmak aynı ateşten geçerek, çatısı yıldızlardan penceresi güneşten; bahçesi hatıralarla dolu bir dünya evinde gökleri ayaklarının altına sermek. Uykusuz bir gecenin arifesinde elin elime değerken dudaklarımla karşılamak dudaklarını ve çıplak bir ayazda yorgun yüreğini yüreğime yaslamak. Dinlemek öylece yüreğine hayat olan ayak seslerimdeki tıkırtıları…

Masallarda büyüyen toprağına sadık bir göl gibi imkânsızım denize kavuşan nehirlerine. Yine de saçlarımda büyüyen buğday başaklarının yalnızlığını okşa yaralı ellerinin bereketiyle. Yahut ellerimi al ne olur tenine benim gözlerimle bak bir kez olsun kendine, sevdalı duruşlarının penceresinden el salla her sabah sesime. Giyin seven yüreğinin gömleğini ilikle düğmelerini ellerimle, sürgülü bekleyişlerimin mandallarını aç koş gel bahar gibi seni beklediğim şehirlerine…

Ah yar yorgun ve bezgin yılların rüzgârına kapıldım sürüklenip gidiyorum eksikliğini duyarak. Sensiz yarım kalmışlığımı alıp götürecek ölüm anımı bekliyorum. Yalnızlığı hecelerken kolum kanadım kırık, yokluğunla yaman bir hüzün abanıyor kuru dallarımaki adı gurbet. Kimsenin bana el uzatamayacağı kadar uzak bir köşede bekliyorum gelişlerinin gölgesini. Gamlı kirpiklerimin arasında seni görüyor gelip geçen herkes ve yüreğimi okuyup bitimsiz bir sevdayı tanıyorlar. Simsiyah bir gece inerken gözlerime yıldızların arasında boyun eğiyorum kederlere, uzadıkça uzuyor kara günüm…

Bilmiyorlar yer gök neden siyah
Ve sen en sevgili
Bakma öyle gözlerini süzerek
Üzerek sözlerini uzak durma ellerime
Islak saçlarımın hüznünü çözerek
Düşe kalka susma küserek
Karanlık sulara bak göremedikçe beni
Mavileştirme sakın duyamadıkça ak
Kaybettiklerimiz, yüreğimde saklı biz
Dilinde cümle alemin
Dokunduğumda kanarsa kalemin
Yoksa yoksa sende mi beni suçlayacaksın
Uyan sevdalı uykulardan uyan
Uyan da son kez gözlerime bak…

Selam Sevgi ve Dua ile...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
MaVi_GüL
Admin
Admin
MaVi_GüL


Mesaj Sayısı : 16821
Kayıt tarihi : 03/07/08

Kimsesiz Hüznüm Yüzün...  Empty
MesajKonu: Geri: Kimsesiz Hüznüm Yüzün...    Kimsesiz Hüznüm Yüzün...  EmptyPtsi Nis. 28 2014, 01:58

çiçek16Allah razı olsun  çiçek16 
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Kimsesiz Hüznüm Yüzün...
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kimsesiz Hüznüm Yüzün...
» Hoşçakal Hüznüm...
» Yüzün Gülsün...
» Beni Görüp Yüzün Öte Döndürme
» Hüzün nede güzeldir yüzün

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ebeda :: Sanat ve Edebiyat :: Makaleler-
Buraya geçin: