Bir kişi Abdullah bin Mes'ud'a gelerek: "Ey Ebâ Abdurrahman! Bana tavsiyede bulun!" dedi. İbn Mes'ud adama şunları söyledi:
"Evine sığın ve o sana kâfi gelsin. Dilini tut ve günahlarını hatırladığında da ağla!" [Ebu Nuaym]
Üç tavsiye
Abdullah bin Mes'ud oğlu Ebu Ubeyde'ye şu üç şeyi tavsiye etti: "Ey oğul! Sana ALLAH'ın emir ve yasaklarına riayet etmeni (takvayı) tavsiye ediyorum. Bunun dışında da evinden çıkma ve günahların için pişmanlık duyarak ağla!" [Ebu Nuaym]
Hz. Ömer: "Uzletten de nasibinizi alın!"
Hz. Ömer bir defasında şöyle buyurmuştur: "İnsanlardan uzaklaşıp tenhalara çekilmek; yani uzlet, kişiyi kötü kimselerin şerlerinden muhafaza eder". [Kenz]
Sahabeden 'uzlet' çağrısı
Huzeyfe (ra) şöyle buyurmuştur: "Malımı benim için idare edecek ve işlerimi görecek bir adamım olsa da, kapımı arkadan sürgüleyerek ALLAH'a kavuşuncaya kadar hiç kimsenin yanına çıkmasaydım ve hiç kimse de benim yanıma girmeseydi."
Abdullah bin Abbas (ra) şöyle buyuruyor: "Eğer vesveselerden korkmuş olmasaydım hiç bir tanıdığımın olmadığı bir memlekete giderdim. Çünkü insanları yine kendisi gibi insanlar bozmaktadır."
Ebu'l-Cehm bin el-Hâris bin es-Sımme isimli sahabi Ensar'la oturup kalkmazdı. Bir gün kendisine yalnızlığın fenalıklarından bahsedildiğinde "İnsanlar, yalnızlıktan daha fenadırlar" dedi.
Kabri Eyüp'te bulunan sahabilerden Ebu'd-Derdâ (ra) şöyle buyurmuştur: "Müslüman için en güzel ibadet yeri kendi evidir. Çünkü o, evinde oturduğunda hem gözünü ve hem de tenasül uzvunu günahlardan korumuş olur. Sakın çarşı ve pazarlardaki meclislerde oturmayınız. Çünkü bu insanı meşgul ederek fuzulî şeylere dalmasına sebep olur" [Kenz]
Muaz bin Cebel anlatıyor:
Abdullah bin Amr şöyle anlatıyor: Bir keresinde Muaz bin Cebel'in yanından geçiyordum. Evinin kapısına oturmuş, sanki birileriyle konuşuyormuş gibi birtakım el işaretleri yapıyordu.
Kendisine: "Ey Ebâ Abdurrahman! Ne yapıyorsun böyle? Kendi kendine mi konuşuyorsun?" dedim.
Bunun üzerine şeytanın kendisine bazı iğvalar verdiğinden yakınarak şunları söyledi: "Allah'ın düşmanı beni Hz. Peygamber'den dinlediğim bazı şeylerden alıkoymaya çalışıyor ve bana "Evinde oturup bütün zamanın ve yalnızlığın meşakkatini çekeceğine niçin meclislere, toplantılara katılmıyorsun?" diyor.
Hâlbuki ben Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittim: "Kim ALLAH yolunda cihat ya da bir hastayı ziyaret etmek maksadıyla çıkarsa sevabı ALLAH'a aittir. Yine kim sabah akşam mescide gider ya da imamın (yöneticilerin) huzuruna çıkarak ona yardım ederse onun da sevabı ALLAH'a aittir.
Kim de evinde oturup hiç kimsenin gıybetini yapmaz ve hiç kimseden kötülükle bahsetmezse aynı şekilde onun da sevabı ALLAH'a aittir". İşte o ALLAH'ın düşmanı beni evimden meclislere çekmek istiyor." [Taberani]
Kanaat, cennette kanattır!
Hz. Ömer, Ahnef'in sırtında yeni bir gömlek gördü ve "Ey Ahnef! Üzerindekini kaça satın aldın?" diye sordu. Onun: "On iki dirheme" demesi üzerine de şunları söyledi:
"Azap olunasıca! Bu paranın altı dirhemine bir gömlek satın alıp kalan altı dirhemi de ALLAH yolunda harcamış olsaydın daha iyi olmaz mıydı?" [Kenz]
Hz. Ömer'in mektubu
Hz. Ömer valilerinden olan Ebu Musa el-Eş'arî'ye, bir mektup yazarak şunları söyledi:
"Bu dünyada sana verilen rızıklarla yetin. Çünkü Rahman, rızık bakımından bazı kullarını diğerlerinden üstün kılmıştır. Bu, ALLAH Teâlâ'nın kullarını denediği imtihanlarından biridir. Böylece O, kendisine bol rızık vermiş olduğu kişinin bunun şükrünü eda edip etmediğini denemektedir. Rızkın şükrü ise ALLAH Teâlâ'nın onun için koymuş olduğu hakların ödenmesidir." [Kenz]
Hz. Ali'den öğütler
Hz. Ali kurumuş kötü hurmalardan birkaç tane yiyip üzerine de biraz su içtikten sonra eliyle karnına vurarak: "Kimin karnı kendisini ateşe götürürse o ALLAH'tan uzaklaşmıştır" dedi. Sonra da şu şiiri okudu: "Sen karnının ve şehvetinin isteklerini ne kadar yerine getirirsen o oranda da yerilmeyi ve kötülenmeyi hak etmiş olursun." [Kenz]
Hz. Ali şöyle buyurmuştur: "Ey insanoğlu! Sakın gelecek gününün sıkıntı ve kaygısını bugünden çekme. Çünkü eğer yarına kadar yaşayacak olursan rızkın senin ayağına gelecektir. Bilmiş ol ki, ihtiyacından fazla mal kazanırsan birilerinin hazinedarlığından başka bir şey yapmış olmazsın."
[Kaynak: M. Yusuf Kandehlevi, Hayatü's-Sahabe]